Güneş'ten Beşiktaş itirafı! 'Görünce içim burkuldu'

A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Beşiktaş'tan ayrılması ve Ay-Yıldızlı takımdaki planlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Güneş'ten Beşiktaş itirafı! 'Görünce içim burkuldu'
Güneş'ten Beşiktaş itirafı! 'Görünce içim burkuldu'
GİRİŞ 28.05.2019 17:02 GÜNCELLEME 28.05.2019 17:02

Beşiktaş'tan ayrılması hakkında konuşan Şenol Güneş "Beşiktaş ile dört yıl güzel günler geçirdik. Beşiktaş'tan ayrılmayı söz olarak söyledik ama gerçekleştirmeyi hiç aklıma getirmemiştim. Sizi seven, her şeyini verdiğiniz bir camiadan ayrılmak kolay olmadı. Maç oynandıktan sonra odamı boşaltmam gerekiyordu. Kasımpaşa maçından sonraki sabah yine oraya gittim, alışkanlığımı gerçekleştirdim. Orada odamı boş görmek de ayrı bir burukluktu. Son maçta taraftarın az olmasıyla ilgili birçok şeyi sorgulamak lazım. Maçın heyecanı, Şenol Güneş'in durumu, iftar saati... Bunların hepsi etken olabilir. Geriye dönüp baktığımda kaybettiğimiz maçların en az yarısını kaybetmemeliydik. Beşiktaş için üçüncülük başarı değildir, şampiyon olması lazım. Kasımpaşa maçında bana plaket verildi ama karşılaşma sonrası taraftarlar bana inanılmaz sevgi gösterisinde bulundu. Sayısı size göre az, bana göre fazla olan çok kaliteli bir taraftar grubu beni uğurladı. Bana o duyguları milyonlar veremez. Samimi ve sıcak şekilde veda ettiler." dedi.

"NİHAT BEY BAŞKAN OLURSA, DEVAM EDECEĞİZ"

Milli Takım'da sözleşmesinin 1 Haziran'dan sonra başlayacağını hatırlatan Şenol Güneş, "Ben milli takımda görevliyim. Ama Beşiktaş antrenörü olarak buradayım. Resmi yazı yazıldı. Bir seferberlik emri gibi düşünün. Size bir emir geliyor ve göreve geliyorsunuz. Bir prensip anlaşması var ama vazgeçilebilir. Bunlar mümkün. Yarın ne olacağını bilemeyiz. Beşiktaş'ta halen devam ediyor görünüyorum. 1 Haziran'dan itibaren geçerli olmak üzere konuşuldu. Benle ilgili bir konu yok. Görevim bitince milli takım benim için cazip dedim. Ben eski TFF ile anlaştım. Yeni gelen yönetim ben sizinle devam etmek istemiyorum diyebilir mi? Diyebilir. Ama öyle bir sıkıntı görünmüyor. Nihat Bey'i tanıyorum. 'Göreve gelirsem hayırlı olsun derim' hocam diyor. Ben önceki TFF ile anlaşmalıyım. Camiada herkesle görüşürüm. Yeni görevimde çalışırken eski yöneticilerle de görüşüyorum. Nihat Bey de onlardan biri. Nihat Bey başkan olursa devam edeceğiz. Milli Takım olağanüstü bir durum. Ülkeyi temsil ediyorsun." ifadelerini kullandı.

"KÜÇÜK İŞLERLE UĞRAŞMAYACAĞIZ"

Çözüm üretmek için bu görevi kabul ettiğini belirten Şenol Güneş "Daha önce geldiğimde bana 'Bu işi yapamaz' dediler. Yaptıktan sonra işe saçıma ve elbiseme taktılar. Bugün de yukarıdan tepeden atamayla geldiğim söyleniyor. Bizim ülkemizde her şey var ama organizasyon eksikliği var. Büyük işler yapmak istiyorsak, küçük işlerle uğraşmayacağız. Mazeret bulmak için gelmedik, üretmek için geldim." şeklinde konuştu.

"TÜRK FUTBOLUNA SIRTIMI DÖNEMEM"

Milli Takım ile ilgili planları hakkında bilgi veren Şenol Güneş, "Avrupa Şampiyonası'na gitmeye ihtiyacımız var. Benim için de Türkiye için de uzun bir aradan sonra Dünya Kupası'na katılma durumu var. Saha sonuçlarını kovalayacağız. Bu olması gereken. Türk futboluna yıllarımı verdim. Sorunlara sırtımı dönerek bana ne demem. Türk futboluna katkı yapma adına yeni fikirler üretmek gerekiyor. Kulüplerin yapısının değişmesi gerekiyor. Biz işin bir tarafındayız. Ben gelince Türk futbolunu değiştiririm diyemezsin. Şu anda milli takımda yarışmak için varım. Genç oyuncu aldım ama faydalanmak için aldım. Futbolcu altyapıda yetişir. Orası ayrıca dizayn edilmeli." açıklamasını yaptı.

ŞENOL GÜNEŞ'İN ALİ KOÇ YORUMU

Ekonomik sorunların yönetimlerde üslup değişikliğine neden olduğunu söyleyen Şenol Güneş "Şimdiki yöneticiler arasında sayılı insanlar var. Mesela; Ali Koç, Fenerbahçe için büyük bir şans. Nereden nereye geldik? Yönetimsel şekli daha iyi yapmak gerek. Kurumsal kimlik de önemli. Ekonomi, idari ve teknik hatalar var. Bunlar başlık. Ben bunlara girersem bu işi yapamam. Fikret Orman ile konuştuğumda, 'Bana bir iş ver. Onu çok iyi yapayım' demiştim. İki tavşan kovalarsan yakalayamazsın. Özgürlük de sorumluluk da olmalı. Ben özgür yaşadım. 15 yaşında aileme bakmak durumundaydım. Kendimi yetkili ya da patron olarak görmedim. İşin bir parçası olarak gördüm. Her durumda bir çizgilerim oldu. Kendi şartlarım içinde en iyisini yapmaya çalıştım." ifadelerini kullandı.

YARDIMCILARINI BELİRLEDİ Mİ?

"Yardımcılarınız kim olacak?" sorusunu yanıtlayan Güneş, "Yardımcının kim olacağı sorun edilmemeli. Yardımcı konusu önemsiz değil elbette. Medya milli takımla ilgileniyor mu? İlgileniyor. Beni eleştiriyor mu? Eleştiriyor. Ama her dediklerini yapıyor muyuz? Bazen sokaktaki biri medyadaki insandan daha farklı fikir verebiliyor. Yardımcıya ihtiyacım varsa alırım zaten. Sağ kolumu sol kolumu kullanırım. Kulüp takımında çalışırken, TFF beni nasıl çağırdıysa ben de kendi tanıdıklarım insanları çağırabilirim. Bir bakacağım. Tabi ki değerlendirmeler yapacağım. Benim yardımcım mı olur, başka bir antrenör mü olur bakacağım. Benim yardımcımdan çok takıma bir şey katacak insan lazım. Yardımcı; bir işin yürümesinde yardımcı olacak. Ligde çalışan antrenörlerden birini yardımcım olarak görevlendirebilirim. Yardımcı neye göre yardımcı? Ona bakmak lazım. Ünal Karaman milli takıma geldiği zaman nerede çalışıyordu? Futbolu ben bıraktırmıştım. Biz işimizi yapıyorduk. Önemli olan işin yürümesidir. İlla bir isim alalım, sonra Ahmet değil Mehmet neden alındı diye soruyoruz. İşin özü önemli. Tek başıma bu işi yürütürüm. Şaka yapıyorum, şimdi manşet atarlar." dedi.

"TÜRK OYUNCULARA İSPANYA UYGUN"

Milli Takım'a 33 kişi çağrılmasıyla ilgili konuşan Güneş, "Her maç içi 23 kişi bildirmek zorundayız. Çağırıp da oynatamadığım oyuncuları da görmek istiyorum. 25 kişi olabilir. Maçtan önce 23'e iner. 2 maç olduğu için fazla oyuncu aldım. Çok sorunlarımız var. Ayrı ayrı konuşulacak konular var. Galatasaray'da Emre Taşdemir oynamıyor. Sakatlıktan kurtuldu ve sağlıklı ise görmek isterim. Bursaspor da küme düştü. Üzüldüm. Oradan da Umut Meraş'ı aldık. Her yerden oyuncu var. Oyuncu karakteri önemli. Teknik oyuncuyla ile fiziki özelliklerini kullanan oyuncular farklı olabilir. Türk oyuncuların İspanya Ligi'ne daha uygun olduğunu düşünüyorum. En üst seviyede marka değeri olan Arda Turan İspanya'ya gitti. Bu yaşta kaybolması doğru değil. Eğitim sadece çocukken yapılmıyor. İlişkileri iyi düzenlemesi de önemli bir oyuncunun. 10 yılda çıkan bir oyuncuyu 10 günde bitiriyoruz." açıklamasını yaptı.