Vefatının ardından harekete geçtiler! İftiralar peş peşe

İşte Taha Dağlı'nın o yazısı;

 

Cezayirli İslami Selamet Cephesi lideri Abbasi Medeni’nin vefatının ardından iki yayın organı saldırıya geçti. Ömrünü ülkesindeki sömürgeci ve işgalci zihniyete karşı direnişle geçiren Medeni’nin arkasından BAE finansörlüğündeki Al Arabiya ile France 24, iftira ve yalanlarla dolu haberlere imza attı.

Cezayirli muhalif lider Abbas Medeni vefat etti

France 24 kanalı, Medeni’nin vefatını duyuran haberinde, İslami cephe liderinin Cezayir’deki 200 bin kişinin hayatını kaybetti, 10 yıllık iç savaşın sorumlusu olarak gösterdi. Haberde “Bir çok Cezayirli, Abbasi Medeni ile partisi İslami Selamet Cephesinin, kara 10 yıl olarak bilinen iç savaşın sorumlusu olduğunu düşünüyor” ifadeleri kullanıldı.

 

Oysa Medeni’nin siyasi hareketi 1990’da yerel seçimler, 1991’de ise genel seçimleri her türlü baskı ve engellemeye rağmen kazanarak büyük bir başarıya imza atmıştı.

Ancak Abbasi Medeni liderliğindeki İslami Selamet Cephesinin seçim zaferi 1992’deki darbeyle son bulmuş ve arkasından “kara 10 yıl” olarak bilinen iç savaş başlamıştı.

İç savaşın başlangıç yıllarında Abbasi Medeni hapse atılırken, 10 yıllık şiddet sürecinde 200 bin kişi hayatını kaybetmişti.

İç savaş ordu ile kendilerini “İslamcı” olarak tanımlayan ancak bugünkü DAİŞ terör örgütü ile benzeştirilen silahlı bir örgüt arasında yaşanmıştı.

Zaten söz konusu silahlı örgütün islami bir unsur olmadığı aksine Cezayir istihbaratı tarafından organize edilen bir terör yapılanması olduğu ortaya çıkmış hatta yıllar içerisinde bazı Cezayirli subaylar istihbarat ile bu örgüt arasındaki bağları itiraf etmişlerdi.

Ancak ömrünü siyasi direnişe adamış ve silahlı şiddet eylemlerini hiçbir şekilde bünyesinde barındırmamış bir isim olan Abbasi Medeni, Fransız haber ajansları tarafından eski Fransız sömürgesi Cezayir’deki iç savaşın sorumlusu olarak gösteriliyor.

Fransızlar gibi BAE ile Suudi medyasının da Abbasi’nin vefatının ardından linç kampanyası yürüttükleri ortaya çıktı.

Al Arabiya televizyonunun “Abbasi’nin vefatıyla” ilgili haberinde Medeni Abbasi’nin 2003’ten bu yana sürgünde yaşadığı Katar’da lüks bir hayat geçirdiği iddia edildi.

Al Arabiya, “Medeni 2003’ten sonra gittiği Katar’da bir anda zengin bir adam oldu, ailesine Katar yönetimi tarafından her ay onbinlerce dolar maaş ödendi, kendisine lüks bir bina tahsis edildi, aile üyeleri ve torunlarına da maaş bağlandı” denildi.

Al Arabiya’nın iddia ettiği bir durumun ise asla söz konusu olmadığı ortaya çıktı.

88 yaşında vefat eden Abbasi Medeni’nin ömrünü islami direnişe adadığı ayrıca Medeni’nin sürgüne gönderildiği Katar’da uzun süredir sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği biliniyor.

Peki BAE-Suud yayın organı Al Arabiya Abbasi Medeni’ye neden iftira atma gereği duydu?

Cevabı çok basit, Abbasi Medeni gibi ihvan ekolünden gelen, şiddeti benimsemeden siyasi direnişle mücadele yolunu seçen liderler İsrail ve batı yörüngesindeki Körfez ülkeleri için her zaman tehdit olmuştur. BAE bugün Mısır’da Müslüman Kardeşleri, Filistin’de Hamas’ı nasıl terör örgütü olarak görüyorsa Abbasi Medeni’nin Cezayir’deki siyasi hareketine de benzer gözle bakıyor.

Al Arabiya televizyonu vefat haberinin devamında Abbasi’ye iftira attıktan sonra da Abbasi’nin kendileri için nasıl bir tehdit olduğu gerçeğini de “İslami direniş Arap ülkelerinde her zaman Arap rejimlerini hedef almıştır” sözleriyle göstermekten de geri durmadı.