Yerlilik şartıyla millileşti, yerini aldı

Hafif raylı ulaşım sistemlerindeki yerli katkı şartıyla Türkiye'de üretilen çok sayıda vagon, rayların üzerinde yerini almaya başladı.

Yerlilik şartıyla millileşti, yerini aldı
Yerlilik şartıyla millileşti, yerini aldı
GİRİŞ 31.05.2018 11:45 GÜNCELLEME 31.05.2018 11:45

Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) Koordinatörü İlhami Pektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de şehir içi ve şehirler arası ulaşımda raylı sistemlere büyük ihtiyaç olduğunu söyledi.

Özellikle nüfusu 1 milyon ve üzerinde olan şehirlerde gelecek yıllarda binlerce kilometre raylı ulaşım ağına ve yüzlerce raylı ulaşım aracına ihtiyaç olduğunu ifade eden Pektaş, 2023'e kadar 26 bin 200 kilometre raylı sistem altyapısı yapılacağını ve mevcut 4 bin 400 adet araca yaklaşık 10 bin adet daha yeni raylı ulaşım aracı ekleneceğini belirtti.

Pektaş, ihtiyaç duyulan raylı sistem alımları ve alt yapısının 2035'e kadar yaklaşık 100 milyar avroluk bir ekonomi yaratacağını dile getirerek, şöyle konuştu:

"2012'de Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından ihalesi yapılan ve CRRC-MNG ortaklığının kazandığı 324 adet metro aracı alım şartnamesine ilave edilen yüzde 51 yerli katkı şartı, Türkiye'de büyük bir değişime yol açtı ve Türk sanayisi için bir milat oldu. O tarihten bu yana yapılan tüm kamu ihalelerinde giderek artan yerli katkı şartı bugün itibarıyla yüzde 60 seviyesini aşmış ve milli markalarımız birer birer üretilmeye başlanmıştır.

2012'den bu yana Türkiye'de üretilen ve Bursa, Samsun, Kocaeli, İstanbul ve Kayseri şehirlerimizde hizmet veren 146 adet ve son alınan siparişlerle birlikte toplam 212 adet yerli ve milli marka raylı ulaşım araç sayısına ulaştık. 2023'e kadar İstanbul'da ihalesi yapılacak bin 100 adet metro aracı ve gerekse Ankara'da ihalesi yapılacak Havaalanı-Kızılay metro araçları ve ülkemizde ihtiyaç duyulan tüm raylı sistem araçları için üyelerimizle yerli ve milli üretime hazırız."

Raylı sistem araçlarının asgari yüzde 51 yerli olması şartının geçen yıl kasım ayında Başbakan Binali Yıldırım'ın imzaladığı genelgeyle yaygınlaştırıldığına dikkati çeken Pektaş, bu gelişmenin Türkiye'de demiryolu sektörü açısından yeni bir dönem başlattığını belirtti.

"YERLİLEŞME POLİTİKASI DİĞER SEKTÖRLERE DE ÖRNEK OLACAK"

Pektaş, TCDD Genel Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkılan saatte 250 kilometre hıza sahip 90 adet Yüksek Hızlı Tren (YHT) için yüzde 53'le başlayacak yerlilik şartının yüzde 74'e ulaşacağını ve özgün bir tasarıma sahip milli marka YHT setlerinin üretileceğini söyledi.

Bu projeyle Türkiye'nin, tüm lisans haklarını kendisine ait yeni nesil YHT teknolojisine sahip olacağına işaret eden Pektaş, şunları kaydetti:

"Raylı ulaşım sistemlerindeki yerlileşme politikasının doğurduğu olumlu gidişat üretim yapan diğer sektörlere de örnek olacak. 2035 yılına kadar yapılması planlanan havacılık, savunma, enerji, ulaştırma, haberleşme, bilgi teknolojileri ve sağlık sektöründe yaklaşık 700 milyar avroluk satın alma ihalelerinde en az yüzde 51 yerli katkı şartı getirilmesi ve nihai ürünün patent haklarının bizim olması neticesi en az 360 milyar avro ülke ekonomisinde kalacaktır. Bu önemli rakam cari açık ve işsizliğin önlenmesinde ve dünyanın önde gelen sayılı ekonomileri arasına girmemizde büyük bir katkı sağlayacaktır."