Türkiye beşik gibi sallanıyor: İşte depremlerin nedeni

Yaklaşık 4 ay önce Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen ve başta İstanbul olmak üzere çok sayıda ili sallayan 5,8 büyüklüğünde deprem ile yeniden korku ve panik havası oluşmaya başlarken, bu depremin ardından 4,4 Ankara, 5,4 Akhisar ve 6,8 büyüklüğündeki Elazığ depreminin ardından son olarak dün Manisa’da meydana gelen 4,8 büyüklüğündeki deprem ise bir yandan 'Deprem fırtınası mı yaşanıyor?' sorusunu akıllara getirirken, bir taraftan ise 'Bu depremler beklenen diğer büyük depremlerin habercisi mi? tedirginliğinin yaşanmasına yol açıyor.

Konuyla ilgili konuşan deprem uzmanları ise Manisa’daki 4,8 büyüklüğündeki depremin Elazığ’da meydana gelen 6,8’lik depremle bir bağlantısının mümkün olmadığının altını çiziyor.

Son zamanlarda peş peşe bu kadar sık aralıklarla depremlerin neden meydana geldiğine ilişkin ise Afrika levhasında meydana gelen hareketliliğe dikkat çeken uzmanlar, Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunun unutulmaması gerektiğine de vurgu yapıyor.

SON 1 AY İÇERİSİNDE 15 FARKLI NOKTADA DEPREM

Son 1 ay içerisinde farklı bölgelerde 3’ün üzerindeki deprem sayısı 15’i geçmiş durumda. Bu depremler arasında en büyüğü ise Elazığ’da meydana geldi. 6,8’lik depremin ardından 41 kişi yaşamını yitirdi.

Özellikle Elazığ ve Manisa’daki depremlerin ardından büyüklükleri 5’e kadar çıkan binlerce artçı deprem de gerçekleşti.

AYNI FAY ÜZERİNDE GERÇEKLEŞTİ

22 Ocak'ta 5,4 büyüklüğünde bir deprem olduğunu, bu depremin ardından bölgede bini geçen artçı depremlerin meydana geldiğini kaydeden Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem İzleme Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir 5,4 büyüklüğündeki depremin meydana geldiği fayı tespit ettiklerini bu depremin Soma-Kırkağaç fayı üzerinde meydana geldiğini dile getirerek şöyle konuştu;

“Aslında fayın geçtiği yer Soma ve Kırkağaç'tan geçiyor. Depremin olduğu yer ise yaklaşık 8 km Kuzey Doğu'da. Bu tür faylarda normal bir durum bu. 4,8'lik deprem Kuzey-Batı uzanımlı normal bir faydan kaynaklanıyor. Bu da Kırkağaç fayına karşılık geliyor. Aynı fayın üzerinde gelişen bir deprem bu.”

NEDEN BU KADAR SIK DEPREM OLUYOR?

Peş peşe bu kadar sık depremlerin meydana gelmesine ilişkin ise Sözbilir, ‘’Geçtiğimiz aylarda Afrika levhasının hareketiyle birlikte depremler olmuştu. 6 büyüklüğünde Arnavutluk depremi, 5'in üzerindeki Girit Adası depremleri gibi arka arkaya depremler olmuştu. Bunlar levha kenarı faylarından kaynaklı depremler.

Afrika levhası bize doğru hareket ettiğinde Türkiye karası da buna kırılarak cevap vermek durumda kalıyor.

O yüzden Marmara Denizi’ndeki 5,8, son olarak 6,8 Doğu Anadolu fayında kırılmalar meydana geldi. Bu arada ikisinin arasında kalan Batı Anadolu'da ya da Orta Anadolu'da yine hatırlanacağı üzerine Çankırı ve Ankara'da depremler meydana geldi. Bu şekilde cevap veriyor. Anadolu kabuğu kırılarak bu harekete cevap veriyor.’’ dedi.

Manisa’da dün meydana gelen 4,8 büyüklüğündeki depreme ilişkin de konuşan uzmanlar, bölgedeki deprem aktivitesinin 6 gün önce başladığını ve bu hareketlilik ile sürekli artçı depremlerin meydana geldiğine dikkat çekerek Elazığ'daki depremin bu kadar kısa sürede Manisa'da herhangi bir depremi tetiklemesinden bahsetmenin mümkün olamayacağını belirtiyor.

BUGÜNDEN YARINA MÜMKÜN DEĞİL!

Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu o yüzden bu tarz depremlerin çok normal olduğunun altını çizen Fırat Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Zülfü Gürocak ise 6,8'lik Elazığ depreminin ardından Manisa'da böyle bir deprem oluşmasının insanları tedirgin ettiğini dile getirerek şöyle konuşuyor;

“Türkiye arazisine baktığımız zaman Karlıova'da kesişen Doğu akımlı iki temel fayımız var. Tabi bu iki fayın görevi aslında Türkiye arazisini Ege Denizi'ne doğru itmek. Bunu sağlıyor. Tabi itilme esnasında Ege direnç dediğimiz bir bindirme var o bindirme ile karşılanınca bölgede Türkiye'nin deprem üreten üçüncü büyük fay sistemi olan bir graben var.

Tabi akıllara en fazla gelen soru Elazığ depreminin bu depremi tetiklemiş olup olmayacağı.

Böyle bir şey yok ama şunu da unutmayacağız. Bu 3 fay sistemi birlikte çalışıyor. Aynı mekanizmanın birebir parçası. Doğu ve Kuzey Doğu Anadolu fayları üzerinde meydana gelen atımlar batıdaki grabenlerde faylanmalara, yırtılmalara ve depremlere neden olacak. Tabi bu yüzlerce yıl süresince gelişen olaylar. Fakat bugünden yarına böyle bir etkiden bahsetmek mümkün değil.''