Gelişen ülke kurlarına dolar darbesi

Koronavirüs salgınının Çin'de başlaması ve ardından dünya geneline yayılması, borsaları ve tedarik zincirini olumsuz etkilemesiyle Fed iki kez faiz indirimine gitti.

Son olarak 700 milyar dolarlık parasal genişlemeye başlayan Fed'in hamlesi piyasalar ve gelişmekte olan ülkeler açısından olumlu bulunsa da S&P 500'de yaşanan sert düşüş gelişen ülke kurlarını da negatif etkiledi. 

19 Şubat tarihinden bu yana S&P vadelileri yüzde 25 düşerken, koronavirüsün Asya'da yayılmasıyla ilgili endişelerin başladığı 20 Ocak tarihinden bu yana gelişen ülke kurları da satış yedi. Altın da bu beklenmedik şoktan nasibini aldı. Ons altın 1550 dolardan bir ara 1700 dolara çıkarak rekor kırmasına rağmen tutunamadı ve 1535 dolara düştü.

20 Ocak'tan bu yana  dolar karşısında en kötü performansı Kolombiya ve Meksika pesosu ile Rus rublesi gösterdi. Kolombiya pesosunda düşüş yüzde 19.5'u bulurken Rus rublesi ve Meksika pesosu da yüzde 18 geriledi. Brezilya reali ve Güney Afrika randı da yüzde 10'un üzerinde değer kaybederek bu üçlüyü değer kaybetti.

Şili pesosu, Endonezya rupisi, Tayland bahtı, Sİngapur doları ve Malezya ringgiti ve Güney Kore wonu ise yüzde 5 ila 10 arasında değişen kayıplar yaşadı.

20 Ocak tarihinden bu yana gelişen ülke kurlarındaki ortalama kayıp yüzde 8.5 olurken, Türk Lirası (TL) ise yüzde 7.5 düşerek ortalamadan daha iyi bir performans sergiledi. Dolar/TL bu süreçte 5.91'den 6.35'lere geldi

2018 yılında yaşanan kur şoku sonrası bankacılık regülatörlerinin TL üzerinde swap işlemlerini kısıtlamaya giderek aldığı önlemler TL'de değer kaybının sınırlı kalmasına yol açtı.