Haldun Dormen'in özlediği bayramlar!

1928 yılında doğan tiyatro sanatçısı Haldun Dormen, gençlik yıllarındaki İstanbul’un, eğlence hayatını anlattı. Eski bayramlarda tiyatroların tıklım tıklım dolu olduğunu anlatan Dormen, yılbaşlarında ise biletlerin karaborsaya düştüğünü söylüyor

Haldun Dormen'in özlediği bayramlar!
Haldun Dormen'in özlediği bayramlar!
GİRİŞ 06.09.2010 10:38 GÜNCELLEME 06.09.2010 10:38

Neşe Mesutoğlu'nun haberi

II. Dünya Savaşı döneminden aklınızda kalan neler var?

Sakin bir İstanbul. Ekmek karneleri vardı.1940-1945 arasıydı. Mesela annemin, akşam babamla bir lokantaya gideceklerse “Sait, ekmek karnesini unutma” diye seslendiğini hatırlıyorum.

Bu dönemin sanat yaşamına etkisi nasıl oldu?

Tam yılını hatırlamıyorum ama ilk defa ‘Madame Butterfly’ operasını görmüştüm. Ankara Operası buraya turneye gelmişti. Operaya aşık oldum. Yanan Dram Tiyatrosu’nda sergilenmişti.

Dram Tiyatrosu’nda neler izlediniz?

Muhsin Bey, Dram Tiyatrosu’nu her yıl bir Shakespeare’le açardı. Cahide Sonku, Hüseyin Kemal Gürmen, Hadi Hün oynardı. İlk seyrettiğim ciddi oyun Otello’ydu.

Eğlence hayatı nasıldı?

Bir kere Rejans lokantası vardı. Çocukluğumda, orada canlı müzik varmış, önemli bir eğlence yeriymiş. Bizim zamanımızda güzel bir lokantaydı.

Balolara gider miydiniz?

Yok, o yıllarda balo pek yoktu. Kokteyller vardı. Balolar benim çocukluğumda meşhurdu. Annemlerin tuvaletler içinde bir baloda 1940’lar İstanbul’unda çok hoş bir fotoğrafı var.

Konserlere gider miydiniz?

Haftalık konserler olurdu. Saray Sineması’nda Cemal Reşit Rey, idare ederdi orkestrayı. En meşhur solistleri dinledik.

Nerelerde eğlenirdiniz?

60’lı yıllarda en çok gittiğimiz yer Kulüp’12’ydi. Sıraselviler’deydi. Erol Büyükburç, Ali Poyrazoğlu, Metin Ersoy, Tanju Okan, Gülsüm Kamu, Müzeyyen Senar’ın kızı Feraye orada çıkardı. Huysuz Virjin ilk orada çıktı. Her hafta giderdik.

Radyoevinin sırasında, ‘Parisien’ vardı. Playboy sosyetikti, çok şık gidilirdi. Ama bunlar 70’li yıllar. Gülriz Sururi orada program yapmıştı. Semiramis Pekkan, Ajda Pekkan orada sahneye çıktı. Bir de ‘Hidromel’ vardı.

Gazinolara gider miydiniz?

O, daha sonraki dönemdir. Zeki Müren’e, Emel Sayın’a giderdik. Severdim, çok kaliteliydi. En meşhuru Maksim’di.

Başka gazino var mıydı?

Çakıl’ın açılışını bana teklif etmişlerdi. 1974 senesiydi. Avrupai bir şey yapmaya çalıştım. Tabii istediğim gibi olmadı. Bir sürü karışıklıklar oldu, değişti. Solisti Emel Sayın’dı. İzzet Günay, Belgin Doruk çıkıyordu. 

Meyhaneler ilginizi çeker miydi?

Papirus ve Jorj’un Yeri bütün sanatçıların gittiği yerdi.

Bayramlar sizde nasıl bir iz bıraktı?

Eskiden bayramlarda tiyatro dolardı. Hele yılbaşında biletler karaborsaya düşerdi. Şimdi yılbaşında bir kişi gelmiyor.

Plaja gider miydiniz?

Çiftehavuzlar’daki yazlık evimiz deniz üstündeydix o yüzden plaja gitmezdik.

Hangi yıllarda yaşamak isterdiniz?

Ben memnunum hayatımdan. Çok güzel yaşadık. Çocukluk yıllarımda savaşın farkına da varmadık. Kolej yılları iyiydi. Şimdi gelişen Türkiye’yi görmek de hoşuma gidiyor.

Bugün eğlenmek için tercih ettiğiniz yerler var mı?

Patırtılı yerleri sevmediğim için lokantaları tercih ediyorum. Reina, 12.00’ye kadar iyi ama sonra gürültülü oluyor. Bir de insanlar toplanıyor, dans etmeleri gerekirken dans etmiyor, buna şaşırıyorum.

Yabancı birine bu kenti nasıl anlatırdınız? “Mutlaka görmen gerekir” diye anlatırdım. Kumkapı’dan Kariye’ye, Adalar’dan Rumelihisarı’na, Karadeniz kıyılarına kadar inanılmaz bir İstanbul var. Bitmiyor, bitmez.

Simgesi ne olabilir bu kentin?

Tarihsel bir şey olması gerekir herhalde: ‘Lale’.

İstanbul’u en iyi hangi ressam anlatır?

Ahmet Uzelli’nin resimlerini çok severim.

İstanbul’u en iyi anlatan şiir hangisi sizce?

Yahya Kemal ‘in ‘Ankara’nın en güzel yanı İstanbul’a dönüşüdür’ deyişini severim ama ‘Bir Başka Tepeden’ isimli şiiri çok güzeldir. 

FAVORiLERi

Film: ‘Bisiklet Hırsızları’.Beni çok etkilemiştir. Savaştan çıkan insanların umutsuz mücadelesi. Bir tek bisikletin insanın hayatını ne kadar mahvedebileceğini anlatır. Çok güzel filmdir.

Kitap: ‘Suç ve Ceza’.

Oyunucu: Charlie Chaplin

Şarkıcı: Frank Sinatra, Ella Fitzgerald. Whitney Houston’u çok severdim. Mahvetti kendini maalesef.

Bizden Mor ve Ötesi’ni seviyorum.

Müzik tarzı: Klasik müzik çok seviyorum. Rachmaninoff çok dinlerim. Son zaman-larda en büyük aşkım o. 

İstanbul’u en iyi anlatan şarkı

Özel bir anım olan ‘Kalamış’ şarkısı. Münir Nurettin Bey’in kızı eski arkadaşımdır.  12-13 yaşlarında filandık. Arkadaşlarla buluşacaktık. Münir Bey de Behçet Kemal ile şiiri müzikleştiriyordu.

Biz bir şeyin farkında değiltik tabii, “Bitse de gitsek, çocuklarla buluşsak” diyorduk. Sonra o şarkı ‘Kalamış’ şarkısı oldu. 46’lar filandı.

KAYNAK: CADDE MİLLİYET