Algı operasyonuna başladılar!

Mağduriyet Tiyatrosu ile Fetullahçı Terör Örgütü'yle mücadele süreci sulandırılmaya, çok sayıda kişinin mağdur edildiği algısı meydana getirilerek kamudaki temizlik engellenmeye çalışılıyor. Bu dezenformasyona en büyük destek ise sendikalardan geliyor. 

STRATEJİK SULANDIRMA

KESK süreci sulandırmak için eğitimcileri kullanırken, Türkiye Kamu-Sen gerçekleştirdiği anket ile FETÖ ile hiçbir bağı olmadığı halde on binlerce kişinin açığa alındığını, ihraç edildiğini iddia etmeye başladı.

Sürecin cadı avına dönüştüğünü iddia eden Türkiye Kamu-Sen, OHAL’in de kaldırılmasını istedi. FETÖ ve bölücü unsurlara tedbiren alınan önlemleri de “Kamu görevlilerine baskı” olarak değerlendiren Türkiye Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk, anketi değerlendirirken, verilen mücadeleyi “vatandaşlarımızın adalete olan inancını, mahkemelere olan güvenini kaybetmesine neden olmuştur” şeklinde değerlendirmesi ise oldukça manidar bulundu.

ANKET ÜZERİNDEN PSİKOLOJİK SAVAŞ

Memurların korku ve endişe içinde  sıranın kendilerine gelmesinden endişe ettiği algısı yaratılmaya çalışılan ankette açığa alma ve ihraçlarda adalet olmadığı ve kamu hizmetlerinin aksadığı algısı yaratılmaya çalışılıyor. “Ankette çıkan sonuçlara göre, her üç memurdan birinin tehdit edildiği, yüzde 54’ünün imkânı olması durumunda işten ayrılmayı düşündüğü, hatta anketi cevaplarken bile büyük bir endişe taşıdığı görülmüştür” ifadelerini de kullanan Koncuk’un algıyı  tersten yönetmeye çalıştığını gözler önüne serdi. Açıklamasında süreçle ilgili olarak “Yargısız İnfaz”, “Cadı Avı” ile başlayan cümlelerde kuran Koncuk’un FETÖ’nün kanlı eylemlerine, sınav hırsızlığına, devlet içerisindeki ihanet operasyonlarına vurgu yapmaması tepkilere neden oldu.

MANİDAR ZAMANLAMA

FETÖ ile mücadelede, bu yapılanmanın bir organize suç şebekesi olduğunun anlaşıldığı 17-25 aralık sürecinin milat kabul edildiği Cumhurbaşkanı  ve Başbakan tarafından defaten dile getirildiği ve aksi yöndeki uygulamaların düzeltilmesini sağlayacak mekanizmanın hayata geçirilmesinin ardından yayınlanan anket,  akıllarda soru işaretleri oluşmasına neden oldu.

Sözde anket ile memurların tehdit edildiği, görevden alınanların gerçekten FETÖ /PDY ile ilgilerinin olmadığı, 3 milyona yakın bir memur kitlesi içinde açığa alınan/atılan memur sayısının 70 bini geçmediği halde kamudaki iş yükünün kamu hizmetini azaltacak şekilde arttığı, hizmet kalitesinin düştüğü, açığa almalarda/görevden atmalarda adaletin gözetilmediği gibi nesnel ve objektif hiçbir bilgiye ve bulguya dayanmayan hususlar, gerçek ya da kamuoyunca bilinen bir hususmuş gibi anket adı altında manipülasyon konusu ediliyor.

Darbeye fiilen iştirak ettiği belgelenen, bölücü örgütle iş tuttuğu kayıtlara geçen sözde kamu görevlilerinin ülkeyi sürüklemeye çalıştığı uçuruma dair cümle kurmayan Koncuk’un, Başbakan Binali Yıldırım’ın “'Efendim mağdurlar var. Devlette memuriyetten çıkarılanlar, iş aleminde, sivil toplum kuruluşlarında, yargıda, orduda, mağdurlar var.' Peki, milletin mağdurluğunu nereye koyacağız? En büyük mağdur 241 şehidimizin yakınıdır, 2 bin 194 gazimizin yakınıdır ve 79 milyon vatan evladıdır. Mağduriyetten konuşursak en önce konuşmamız gereken budur" sözlerinin hemen ardından anket sonuçlarını yayınlatıp, açıklamalar yapması şehit ve gazi yakınlarını da üzdü.

ÇİRKİN DEZENFORMASYON

Geçen ay birçok ilde yapılan operasyonlarda da çok sayıda Türkiye Kamu-Sen üyesi kamu görevlisi görevden el çektirilmişti. Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Kültür Sanat-Sen Genel Başkan Yardımcısı Faruk Şimşek, FETÖ ile bağlantılı olduğu iddiasıyla açığa alınmıştı. KTB Personel Dairesi Başkanlığında Şube müdürlüğü görevinden alınan Faruk Şimşek, sosyal medya üzerinden yaptığı dezenformasyonlarla dikkat çekmişti. 15 Temmuz darbe girişimini püskürten halkın, Boğaziçi Köprüsü'nde bir askerin kafasını kestiği iddia edilmişti. Hatta kafası kesildi denilen askeri, linçten kurtarıp ambulansa taşıyan Ali Nuri Türkoğlu da IŞİD'ci ilan edilmişti. Her iki iddia da kısa süre içerisinde yalanlanmış, gerçekler ortaya çıkmıştı. Ancak Faruk Şimşek, söz konusu iddiaları sosyal medyada paylaşmakla kalmamış, “Askerimizin başını kesip, üzerine iş..n şerefsiz öldürüldü” şeklinde skandal paylaşımlar yapmıştı.

İLK GÜN TİYATRO DEMİŞLERDİ

Türkiye Kamu-Sen'e bağlı TES Sinop Şube Başkanı Turgay Şen de darbe gecesi Facebook sayfasından sokağa çıkmak için yapılan çağrılara karşı bunun bir tiyatro olduğunu ve paylaşımlarıyla darbecilerin yanında yer aldığını açıklamıştı.

AKŞENER’E DESTEK

Kamu-Sen de bir başka tartışma ise Meral Akşener üzerinden yaşandığı medyaya yansımıştı.  Büyük Anadolu Oteli'nde toplantı düzenleyen ve Fethullahçı Terör Örgütüne karşı büyük mücadele veren MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi defalarca hedef alan etkinliklere katılan Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikaların temsilcileri, şube başkanları ve sendika yöneticileri Akşener'e desteklerini sürdürdükleri iddia ediliyor.

GÜLEN'E MANİDAR ÖDÜL

28 Şubat post-modern sürecinde (1997) ise, Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Eğitim-Sen "24 Kasım Eğitim Özel Ödülü" nü Fethullah Gülen'e vermişti. Fethullah Gülen, 28 Şubat sonrasında Necmettin Erbakan'ı sert şekilde eleştirenler arasında yer almış ve silahlı kuvvetlerin müdahalesini demokratik bulduğunu ifade etmişti.