Eski müsteşar: 'Biyolojik silah üretip kullanabilirler'
Oktar Babuna’ya ilik nakli için toplanan kan örneklerinin ABD’ye gönderilmesine o dönemin Sağlık Bakanı Durmuş’la birlikte karşı çıkan Bakanlık Müsteşarı Tokuçoğlu, bu girişimin Türkiye için büyük tehlike oluşturduğunu söyledi
MHP’li eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un ardından dönemin Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Haluk Tokuçoğlu da, Oktar Babuna için düzenlenen ilik nakli kampanyasının perde arkasını 19 yıl sonra anlattı. Babuna için toplanan kan örneklerinin yurtdışına gönderilmesinin genetik şifre çözümü açısından Türkiye için stratejik tehlike oluşturduğunu söyleyen Tokuçoğlu, Gerçekte Babuna’nın hastalığı KLL Richter sendromuydu. Bu tanı konulan hastalara kemik iliği nakli yapılamıyordu. Bir doktor olarak bunu en iyi bilmesi gerekenlerden biri de bizzat Babuna idi. Ancak tam tersi açıklamalarda bulunup, uygun ilik bulunmazsa 15 gün içinde öleceğini söyleyip durdu. Kendisine ABD’de ilaç tedavisi yapıldı. Hastalığı da büyük ölçüde geriletildi. Her şey ortaya çıkmaya başlayınca ‘İlik nakli yaptırmayacağım. Devlet böyle istiyorsa evimde ölümü bekleyeceğim’ gibi gerçeğe aykırı şeyler söylemişti” dedi.
VAKIF DEVRE DIŞI
O dönem, Sağlık Bakanlığı’nın kampanyayla ilgili Etik Kurul toplantısında, Tıp Fakültesi Vakfı’nın da kullanıldığının anlaşıldığını belirten Tokuçoğlu, “Vakıf Başkanı Prof. Faruk Erzengin ailenin isteğiyle kampanyada rol aldıklarını anlatıyordu. Başlangıçta birkaç bin kan geleceğini düşünmüşler. Vakıf sadece şartlı bağış hesabı açmış. Yani bağışların vakıfta değil, kampanyada kullanılması sağlanmış. Ancak vakıf bundan sonra devreden çıkartılmış. Ziraat Bankası’ndaki hesaplarla da ilgileri yok, kanların yurtdışına gönderilmesiyle de... Kanların barkodlamasını da vakıf yapmamış. Kimin yaptığı da belli değildi. ABD’de lösemi hastalarının bilgi bankalarına başvurusunda sekiz bin dolara kadar ücret alınıyor. Banka bir bilgisayara yüklenmiş doku tiplemesi ve adreslerden oluşuyor. Uygun ilik bulunursa 33 bin dolar daha alınıyor. Kampanyanın arkasında bu rantın olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
'100 BİN ÖRNEK GİTTİ'
Kampanyaya en başından beri şüpheyle yaklaştıklarını sözlerine ekleyen Tokuçoğlu, şunları anlattı: “O dönem, Osman Bey gibi, bu kadar büyük bir kampanyanın kötü amaçlarla kullanılma ihtimalini düşünüyorduk. Karşı çıkışlarımız kimi çevreler tarafından ultra milliyetçilik olarak yorumlanıyordu. Haklı olduğumuz sonradan ortaya çıktı. Medyanın bir kısmında Babuna’yı destekler nitelikte haberler yapılıyordu. Kan örneklerinin ABD’ye gönderilmesi stratejik açıdan Türkiye’yi zora sokmuştur.
-
aylin 5 yıl önce Şikayet Etnette türklerin 8 gen karışımı olduğunu söyleyen yaxılar var..bu hangi araştırma sonuçlarına ve hangi deneklerden alınan DNA lara göre tesbit yapılmıştırdır sizce?Beğen
-
1453 a 5 yıl önce Şikayet EtO günlerde bu kampanya içinde olan herkes tutuklanıp gece gündüz uyutulmadan sorgulanmalı.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Tarık Akın 5 yıl önce Şikayet EtO dönemde bunları destekleyen gruplar ve basın , bu işin yıkım boyutunun karşılığı olabilecek derecede cezalandırılmaz ise ve Ülkemize halkımıza yönelik benzer zararları verenlerin gerçekten hak ettiği cezalar verilmediği müddetçe bu işler böyle devam eder gider. Bunu çok iyi idrak etmek lazım bunlar basit şeyler değil, herkes bizim gibi leyla değil.Beğen
-
Ahmet Kır 5 yıl önce Şikayet EtBen deniz doktor da uzman da değilim. Hatta kimyacı bile değilim. Ancak kan örneklerinin o toplumun sağlık zaafiyetlerinin tesbitine yaradığını tahmin edebiliyorum. Ayrıca 72 milletten olman da bu zaafiyete çare değildir. Kan örneklerinin verilmesinin bir zaafiyet oluşturmadığını sorgusuz savunmak ise SAFLIK olarak da değerlendirilemez. Etki ajanlığı daha yakın bir tanım olur Çünkü DOKTORLAR ve GÜVENLIKÇILER emin olana kadar daima şüpheyle yaklaşımda bulunurlar. Biyolojik silahlar değişik hedeflere farklı amaclar için üretilebilir.Beğen
-
Vatandaş 5 yıl önce Şikayet EtDoğru sokaklar da onca insan,öğrenci genç ellerini kollarını sallayarak yada kimisi kapı kapı gezerek lösemi hastalarına yardım kampanyası adı altında para toplamakta.Bir taraftanda en lüks otellerde gecelemekteler.Hastalarımız adına güzel faaliyet fakat bu paraların nereye gittiğine dair gerekli incelemeler yapılıyor mu?Bazen korkuyorum bu paraların yanlış ellere geçmesinden özellikle terör gruplarıyla ilişkisi olanlara gitmesinden....Beğen
