Çöken bina ile ilgili ön inceleme raporu açıklandı!

İstanbul, Kartal'da 21 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin de yaralı kurtarıldığı Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin soruşturma kapsamında bilirkişilerce hazırlan ön inceleme raporunda, binanın inşaatında kullanılan beton kalitesinin TSE standartlarına uygun olmadığı ve projede öngörülen beton sınıfı dayanımını karşılamadığı bildirildi.

GİRİŞ 16.02.2019 13:22 GÜNCELLEME 16.02.2019 13:22
Bu Habere 21 Yorum Yapılmış

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Kartal Orhantepe Mahallesi Bankalar Caddesi Sema Sokak'ta bulunan Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, inşaat mühendisi, makine yüksek mühendisi ve iş güvenliği uzmanından oluşan bilirkişilerce hazırlanarak soruşturma dosyasına sunulan ön inceleme raporunun detayları belli oldu.

Raporda, tapuda 185 pafta, 12580 ada, 101 parsel sayı ile kayıtlı arsa üzerinde bulunan "bodrum kat zemin kat 7 normal katlı" olmak üzere toplam 9 katlı yapılan Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesi sonucunda 21 kişinin vefat ettiği, 14 kişinin de yaralandığı belirtildi. 

Bahse konu olan apartmanda toplam 47 kişinin ikamet ettiği anlatılan raporda, 1 ve 7 numaralı dairelerde oturan şahıs olmadığı, binanın zemin katının büyük bir bölümünün tekstil deposu olduğu ifade edildi.

Binanın zemin kata bağlı bodrum katının küçük bir bölümünün de ofis şeklinde kullanılan eski marangoz atölyesi olduğu aktarılan raporda, ancak bu bölümlerin aktif kullanılmadığı ve faaliyet göstermediği için çalışan bulunmadığının tespit edildiği bildirildi. 

Raporda, yapı sahibi Hikmet Yeşilyurt'un 21 Mayıs 1992'de Kartal Belediyesi İmar Şefliği'ne adresteki binanın yıkılarak yenisinin yapılması hususunda müracaat ettiği ve 17 Haziran 1992'de de "Yapı Yıkma Belgesi" alındığının görüldüğü kaydedildi. 

Kartal Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünce de 16 Ekim 1992 tarihinde mimari ve statik projelerin onaylandığı aktarılan raporda, onaylı bu projelerde binanın "bodrum zemin 5 normal kat" olmak üzere toplam 7 kat olarak dizayn edildiği bilgisi verildi. 

İNŞAATTA DENİZ KUMU KULLANILMIŞ

Bilirkişilerce hazırlanan ön inceleme raporunda, binanın çöktüğü 6 Şubat'tan, arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarına son verildiği 10 Şubat'a kadar, heyetçe olay yerinde inceleme ve numune alma çalışmaları yapıldığı kaydedildi.

Çalışmalar sırasındaki gözlem ve tespitlere de yer verilen raporda, çöken binanın inşaatında kullanılan betonun, yıkanmamış ve elenmemiş deniz kumundan yapıldığı belirtildi.

Deniz kumunun usulüne uygun elenip yıkanmamasından dolayı midye kabuklarına rastlandığı, demirlerde korozyon oluştuğu bildirilen raporda, enkaz kaldırma çalışmalarının binanın taban alanının yüzde 75'inde bodrum kat döşeme kotuna kadar tamamlandığı, yandaki binanın yıkılma riski nedeniyle sol aksın bulunduğu alanın şimdilik temizlenemediği aktarıldı.

Raporda, bazı kolonlarda güçlendirme yapıldığının görüldüğü ancak bunlarla ilgili herhangi bir proje bulunamadığı ve hangi hesaplamaya göre yapıldığının tespit edilemediği vurgulandı.

İNŞAAT DEMİRLERİ KOROZYONA UĞRAMIŞ
 
Enkaz kaldırma çalışmaları sırasında, enkazın her katmanından karot numuneleri alındığı belirtilen raporda ancak bazı karot numunelerinin çıkarma aşamasında dağıldığı bildirildi.

Raporda, korozyona uğramış muhtelif demirlerin et kalınlıklarının ölçümlerinin yapıldığı, 12'lik inşaat demirlerinin 9,5'a kadar düştüğünün görüldüğü, 19 karot numunesinde ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığına akredite bir laboratuvarda beton basınç dayanımı testi yapıldığı kaydedildi.

Proje statik hesaplarında inşaatta kullanılacak beton sınıfının BS 16 (C16) olarak öngörüldüğü belirtilen raporda, beton basınç dayanım testi sonuçlarına göre, 19 numuneden 10 adedinin dayanım değerinin (16N/mm²) altında olduğunun tespit edildiği vurgulandı.

ÇÖKME NEDENİ BETON KALİTESİ

Bilirkişi raporunda, "Bina inşaatı sırasında kullanılan beton kalitesinin, projede öngörülen beton sınıfını karşılamadığı, öngörülenin yaklaşık yarı dayanımında olduğu, kullanılan betonun TSE standartlarına uygun olmadığı görülmektedir. Yapı iznine göre 7 katlı olan ancak 9 katlı yapılan Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesinin nedeni, bina inşaatı sırasında kullanılan beton kalitesinin TSE standartlarına uygun olmadığı, projede öngörülen beton sınıfı dayanımını karşılamadığı değerlendirilmiştir." ifadelerine yer verildi.

Raporda, Yeşilyurt Apartmanı'nın yapım sürecinde rol alan kişilerin, olayda kusurlu olabileceği kanaatine varıldığı vurgulandı.

Kazanın oluşumunda kasıt unsurunun bulunmadığı ancak öngörülebilir ve alınacak tedbirlerle önlenebilir nitelikte olduğuna vurgu yapılan raporda, proje müellifi, teknik uygulama sorumlusu, sorumlu sürveyan, bina inşaatının yapımını üstlenen müteahhit veya yapı sahibi ile inşaatın yapımı sırasında denetleme sorumluluğu bulunan ilgililerin meydana gelen olayda kusurlu olabileceği kaydedildi. 

YORUMLAR 21
  • hyr 5 yıl önce Şikayet Et
    çürük olan bina yıkılana kadarki sürede yükgelen yerlere göre çelik kalıp direkleri ile desteklenmesiyıkılma zamanını bizim belirlememize olanak sağlar.kolona yakın yerlere alt katlarda daha çok sayıda olmak kaydıyla direk verin. yıkacağınız zaman da hepsi bir yıkılmadan yavaş yavaş yıkılabilir. ayrıca fazla kat yıkılma ana sebebidir.ayakta duran birbina %30 fazla sağlam olsa ayakta dururdu. fazla kat bu oranı sağlıyor.
    Cevapla
  • Yasin 5 yıl önce Şikayet Et
    Sonradan çıkılan katlara niye değinilmemiş???????
    Cevapla
  • Aydın 5 yıl önce Şikayet Et
    Mütait kumar oynamış resmen.Cahillik hırs ve sahtekarlıkla yapılan bir eser böyle bir facia ya yol açmış.Birincisi yanlızca inşaat mühendisleri müteahhitlik yapma yetkisine sahip olmalı. İkincisi bu bina yapılırken neden beton analizi yapılmamış ta yıkıldıktan sonra yapılıyor. Analiz yapıldıysa onay verenler birinci derecede suçludur.20 masum insanı öldürmek öyle basit bir suç değil.
    Cevapla
  • mustafa 38 5 yıl önce Şikayet Et
    Burada öncelikle Hayatlarını kaybeden 21 vatandaşlarımıza ALLAH Rahmet eylesin çöken binada herkes kusurlu mütahidi kontrol mühendisi varsa tabiki kalıpçısı demircisi betncusu sıvacısı hepsi kusurlu deniz kumundan beton sıva olmaz çatlar yarılır binayı ayakta tutan taşıyıcı beton kolonlar vardır bunlar sağlam deyilmiş tokinin yaptığı evleri kimse beğenmez ama yap sattan daha sağlam ben kendim marangozum hep inşaat altında işleri yapardım sıva benim işim deyil ama kendi işimin montajında her işi bitmiş binanın tavan sıvalarının kafamıza düştüğüne şahidim herkes işini hilesiz yapsa bunlar olmazdı yazık ölen insanlara
    Cevapla
  • halk 5 yıl önce Şikayet Et
    kimseyi suçlamanın anlamı yok 1999 dan önce istanbulda yapılan tum binalarda aynı beton aynı demir kullanılmıştır,4 kattan yüksek tum binalar aynı rısktedır,kullanılan malzemeden ziyade istanbulda dökülen betonlarda ıslatmak gibi bir alışkanlık yoktu,oysa eski betonlar 20 gun suresince islatılmalıydı,,yanmayan betondan demiri ayıramazsın
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Hollanda Meclisi'nden Türkiye kararı: Kavala ve Demirtaş serbest bırakılmazsa...
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun işgalci İsrail'i hedef aldı