Gençler deizme mi kayıyor! Hayrettin Karaman'dan çarpıcı analiz

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Hayrettin Karaman, yaradancılık anlamına gelen, evrenin bir yaratıcı tarafından yaratılıp daha sonra bu yaratıcının insanı kendi başına bıraktığını kabul eden bir felsefi akım olan Deizm hakkında önemli bir yazı kaleme aldı. Karaman, gençlerin deizme kaydığı değerlendirmeleri üzerine çarpıcı bir analiz yaptı. İşte Karaman'ın yazısı;

Gençler deizme mi kayıyor! Hayrettin Karaman'dan çarpıcı analiz
Gençler deizme mi kayıyor! Hayrettin Karaman'dan çarpıcı analiz
GİRİŞ 11.07.2019 19:35 GÜNCELLEME 11.07.2019 19:45
Bu Habere 88 Yorum Yapılmış

Hayrettin Karaman'ın yazısı şu şekilde;

Çocuklar, gençler ve büyükler

 

 

Anamın anası (ebem), kendi çocukluğunda büyüklerin, edep ahlak bakımından onlardan şikayetçi olduklarını anlatırdı. “Zemane” kelimesi daha eskiden beri, büyüklerin şikayetlerine konu olan yeni nesiller için kullanılıyor. Genellikle eskiden iman, ibadet, ahlak ve âdâb bakımından insanların daha iyi oldukları, zaman geçtikçe bozuldukları dile getirilir..

Sevgili Peygamberimiz (s.a.) de kendilerinin içlerinde yaşadığı ve eğittiği neslin (sahâbe) daha iyi olduğunu, sonraki nesillerin, bütün bireylerini kaplamasa da giderek az çok bozulacağını bildirmişlerdi.

Bu “giderek bozulma” doğru bir çizgi halinde devam etmiyor, çeşitli iç ve dış etkilerle grafik yukarı aşağı zikzaklar çiziyor.

 

 

Bugünlerde yine “büyükler”, yeni nesilin (gençlerin) dindarlık, ahlak, âdâb bakımından bozulduklarını ısrarla ve bazen abartılı olarak dile getiriyor, şikayetleniyorlar. “Dindar ailelerin isyankâr çocuklarından” söz ediliyor.

Yazılan ve konuşulanları olabildiğince takip ettikten sonra zihnimi bazı sorular işgal ediyor:

Önce tespitler ne kadar sağlıklı? Mesela gençliğin deizme kaydığı söyleniyor, “deizm nedir” diye sorduğumuzda kaynaklar basitçe şu tarifi veriyorlar:

“Yaradancılık anlamına gelen Deizm, evrenin bir yaratıcı tarafından yaratılıp daha sonra bu yaratıcının insanı kendi başına bıraktığını kabul eden bir felsefi akım ya da inanç biçimidir. Deizm, peygamberleri ve kutsal kitapları reddeder. ... Deizm inancına göre Tanrı evrene ve dünyaya müdahale etmemektedir.”

Bu tarife göre gençlerimizin deizme kaydığını kim nasıl tespit etmiş. Deizmin bazı parçalarının (benzerlerinin) bir kısım gençlerimizde, o da tartışma götürür yöntemlerle tespit edilmiş olması “gençler deizme kayıyor” hükmünü vermek için yeterli midir? (Bence değildir).

Gençler değil de “büyükler” için aynı araştırmalar yapılsa acaba aynı oranda veya daha fazla deizmi andıran itikadların veya uygulamaların bulunduğu ortaya çıkmaz mı? (Bence çıkar).

Türkiye’de ve İslam dünyasında Müslümanların hayatında ve uygulamalarında itikad, ibadet ve ahlak bakımından insanı kahreden eksiklerin, ihlallerin, ihmallerin olduğu apaçık ortada. Bu “Müslümanlar” bu günahları işlerken, bu ihmalleri ve ihlalleri ortaya koyarken nasıl bir itikad içinde oluyorlar?

Peygamberimiz (s.a.) sahih kaynaklarda bulunan bir hadisinde, “Bir kimsenin mümin olarak zina, hırsızlık, gasp ve haksız iktisab yapamayacağını ve sarhoşluk veren bir şeyi içemeyeceğini” söylüyor.

Gerçi ehl-i sünnet âlimleri bu günahları işleyenlerin dinden çıkmış olmayacaklarını, başka naslara dayanarak ifade etmişlerdir, ancak imanla bu günahlar arasında bir ilişkinin bulunduğu da şüphesizdir.

Asırlardan beri Müslümanların içinde, yaşlısı ve genciyle bu günahları işlemekte olan pek çok insan olmuştur. Mümkün olsa da bir itikad araştırması yapılsaydı, ehl-i sünnete mensup bilinen insanlar arasında kaçta kaçı bilgi, itikad ve amel olarak ehl-i sünnet çerçevesinde kalabilirdi?

Peki, bunlar da mı deist olmuşlardı?

Yani bu günahları işlerken, bu ihmalleri yaparken onların ruh halleri ve itikadları ne durumda idi? Yalnızca “bilgi ve irade yetersizliği mi” vardı, yoksa bir kısmının, Allah’ın yarattıkları ile ilişkisi bakımından itikadları değişmiş mi idi? (Muhtemelen her ikisi de vardı).

Ben gençlerimizin, “Allah bizi yarattı ve kendi halimize bıraktı, yapıp ettiklerimize müdahale de etmez, sorumlu da tutmaz” manasında bir deizme kaydıkları kanaatinde değilim. Yapılan araştırmalar bu sonucu vermiyor.

Peki, ne oluyor?

Olan, hem gençlerde hem de yetişkinlerde asırlar boyu görülen, zaman içinde artan ve eksilen, bilgi eksikliği, iman zayıflığı, ibadet ihmali, ahlak ve âdâb bozulmalarıdır.

İşte bu vakıanın sebepleri üzerinde müzakereyi derinleştirmemiz gerekiyor.

Gelecek yazıda bazı katkılar sunacağım.

YORUMLAR 88
  • fatih 4 yıl önce Şikayet Et
    Ateizm ile başaramayacakları şeyi biraz yumuşatarak deizmle yapmaya çalışıyorlar.
    Cevapla
  • ilhan 4 yıl önce Şikayet Et
    hocam: bir zamanlar tinercilik hakkında televizyonlarda peş peşe haberler yaparak, sokakta başı boş dolaşan veya aile bağı kopmak üzere olan, aslında insan olan (değerli) gençlere baly ve tiner nasıl çekilir, tiner çekmişseniz insanlar sizden nasıl korkar, nasıl gasp edersiniz gibi öğretilerle gençlere dinamiti koydular. Bugün Allah aşkına Deizm denen şeyin reklamı, tanıtı için çaba sarfedenlerden olmayın.
    Cevapla
  • harun 4 yıl önce Şikayet Et
    valla onu bunu bilmem ama avrupadaki camilerimiz maasallah genclerle dolup tasiyor musluman ulkesindede deist oluyorlarsa sucluyu aramaya gerek yok okullardaki ogretmenim diyen deyyuslarin cogu din dusmanligi yapip milleti dininden sogutuyor bulunup hemen maaslarina zam islerine son verilmeli bak bir daha desitlkik propagandasi yapabiliyorlarmi...ben hazirim kendine guvenen deistle acik oturum yapip butun teorilerini curutebilirim hodri meydan
    Cevapla
  • Mavi 4 yıl önce Şikayet Et
    Ana babanın terbiye etmediğini ,zaman zamanın terbiye etmediğini cehennem terbiye eder.Ölüm denen büyük hakikat er veya geç başımıza gelecek.
    Cevapla
  • Eray 4 yıl önce Şikayet Et
    Hoşgörü dini mi yoksa tehdit dini mi?
    Cevapla
  • Misafir 4 yıl önce Şikayet Et
    Etrafa bakınca her kesimin kendine göre bir islam anlayışının olduğu gerçeğinden kaçamayız. Burda sorgulanması gereken, biz gerçekten kuranın yolundamıyız.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Kurtuluş Savaşında hizmetleri tespit edilen 4 gaziye İstiklal Madalyası verilecek
İran ve İsrail'den yüzyılın tiyatrosu - Gazete manşetleri