AK Parti'li Şentop'tan YSK'ya veryansın

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, CHP'nin Sarıyer ilçesinde yerel seçimlere katılabileceği yönünde karar veren Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) yaptıkları itirazın reddedildiğini belirterek, "Bu karar seçimlerin güvenliği ve tarafsızlığı bakımından kamuoyunu endişeye sevk edecektir" dedi.

Şentop, AA muhabirine yaptığı açıklamada, belirterek, Yüksek Seçim Kurulu'nun, Sarıyer İlçe Seçim Kurulu'nun, CHP'nin aday listelerinin, süresi içinde ve usulüne uygun olarak verilmediğine dair kararını kaldırmasına itiraz ettiklerini ancak itirazlarının YSK tarafından 5'e karşı 6 oyla reddedildiğini söyledi.

YSK'nın kararının doğru olmadığını düşündüklerini ifade eden Şentop, şöyle konuştu:

"İlk itirazımız şu; 298 Sayılı kanunda diyor ki 'bir seçim kurulunun kararına karşı bir üst seçim kuruluna itiraz edilir. Yani ilçe seçim kuruluna karşı il Seçim kuruluna itiraz edilir. İl seçim kurulunun kararına karşı YSK'ya itiraz edilir. Sarıyer İlçe Seçim Kurulunun kararına karşı CHP de İstanbul İl Seçim Kuruluna itiraz edecekti. Burada, YSK doğrudan devreye girmiş. YSK, İstanbul İl Seçim Kurulunun incelemesine engel olarak, onu beklemeden doğrudan devreye girmiş. Bir kere bu kanuna açıkça aykırı."

"CHP'yi kayıran bir karar gibi gözüküyor"

CHP'ye Sarıyer İlçe Seçim Kurulundan verilen, "Alındı belgesi" ile ilgili bir problem de tespit ettiklerini belirten Şentop, şöyle devam etti:

"Listeleri seçim kurullarına teslim ettiğiniz zaman size bir 'alındı belgesi' veriyorlar. Alındı belgesini, hem seçim müdürü imzalıyor hem de belgeyi teslim eden kişi imzalıyor. Burada da yine bir belge verilmiş. Sarıyer İlçe Seçim Müdürü ve CHP yetkilisi Mehmet Diribaş imzalamış. O bölgede teslim saati 17.01 gözüküyor. 17.00'yi 1 dakika da geçmiş olsa, 5 dakika da 9 dakika da geçmiş olsa, 120 dakika da geçmiş olsa aynı. 17.00'ye kadar verilmesi lazım. Burada, '1 dakika geçmiş. Bir şey olmaz' diyemeyiz çünkü dün Uşak'ta Saadet Partisi'nin vermiş olduğu listelerle ilgili tartışma yaşanıyor. 17.05, 17.07, 17.09'da üç farklı liste verilmiş. Bu sebeple Saadet Partisi'nin oralarda seçime girmesini engellediler, giremeyeceğine karar verdiler. Kaç dakika gecikmesini tolere edeceğiz. CHP olursa 1 dakika makbul ama Saadet Partisi olursa 5 dakika makbul değil. Orada biraz sanki CHP'yi kayıran bir karar gibi gözüküyor. Daha önce de başka partilerin aynı şekilde 1 dakika, 2 dakika gecikmek sebebiyle giremediğine dair kararlar da var."

"17.01'in, 1'ini kamufle etmek için üstüne yazı yazılmış"

Şentop, CHP'nin aday listesini Sarıyer İlçe Seçim Kurulu'na geç verdiğine dair ellerinde resmi belge bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"CHP'nin temsilcisinin altını imzaladığı bir belge var. Hatta bu belgenin, 17.01'in, 1'ini biraz kamufle etmek için üstüne yazı yazılmış. Koskoca kağıtta yer yokmuş gibi bu 01'in üzerine yazmaya çalışmışlar ama yine de de engelleyememişler. Burada resmi belge var. Bu belge de evrakın 17.00'den sonra, 1 dakika sonra verildiğini gösteriyor. Bu sebeple bir kere çok açık belgeye rağmen YSK'nın Sarıyer'de CHP'nin seçime gireceğine karar vermesi bir kere hukuken yanlıştır."

CHP'nin aday listesini İlçe Seçim Kuruluna veren ve yetkili olduğu söylenen kişinin yetki belgesine de baktıklarında sıkıntılı bir durumla karşılaştıklarını anlatan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu şahsın yetki belgesine bakıyoruz, yetki belgesinin aslı yok. Bu yetki belgesi, Seçim Kuruluna faksla çekilmiş. Bununla işlem yapılmaması lazım fakat bu belgeyi, 'aslı gibidir' diye biri onaylamış. Kim onaylamış, yine aynı şahıs onaylamış. Kendisine yetki verilen, yetkisiz olduğu için kendisine yetki verilen şahıs belgeyi imzalıyor, onaylıyor, aslı gibidir yapıyor. Bu adam yetkiliyse, belgeye ihtiyaç varsa bu adam kendi belgesini nasıl aslı gibi yapar? Bir kere bu belgede de tuhaflık var. Bu belgeyle işlem yapılmaması gerekir. Süresi içinde yetkili bir kişi tarafından bu liste oraya verilmemiştir. Bizim iddiamız o. Bunun belgeleri de var. Buna rağmen YSK böyle bir karar vermiş. Biz bu karanın yanlış ol düşünüyoruz. Gerekçelerini tatmin edici bulmadık. Belgeleri yanlış, eksik incelediğini düşünüyoruz."

"(1 dakika gecikmiş de ne olacak) şeklindeki soru, tamamen saçma, anlamsız bir sorudur"

Şentop, YSK'nın, kanuna kelimesi kelimesine uygun hareket etmek zorunda olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti::

"Madem ki bir siyasi parti için '5 dakika geç verdi, giremez' diyorsa, '1 dakika geç veren de giremez' demek zorunda. YSK kanuna aykırı olarak, yani İstanbul'da İl Seçim Kurulu incelemeden kendisi inceliyorsa, doğrudan burada alındı belgesi gibi resmi belge varken, bu belgeye rağmen süresinde verilmiş bir karar veriyorsa, biz o zaman YSK'nın, kanuna uygun, objektif, tarafsız hareket ettiği noktas endişe taşımakta haklı hale geliriz. Seçimlerin nasıl yapılacağı konusunda çok açık kanunlar da düzenlemeler var. Seçim süreçleri büyük ölçüde usule ve şekle tabi süreçlerdir, süreye tabi süreçlerdir. Burada süre kamu düzenine aittir. Bu bakımdan böyle, '1 dakika gecikmiş de ne olacak' şeklindeki soru, seçim mevzuatı bakımından tamamen saçma, anlamsız bir sorudur. '1 dakikadan bir şey olmaz', peki, 5 dakikadan olur mu? Ondan da olmaz? O zaman 15 dakikadan da olmaz sonuç itibarıyla bakarsanız. Ama bir süre verilmiş ve biz parti olarak 81 vilayete, 81 il koordinatörümüzü yetki belgelerini götürmek üzere göndermişiz. Süreyle ilgili görüşümüzü, son listemizi 81 ilde 81 il koordinatörü ki bunların hemen hemen hepsi milletvekili arkadaşlarımızdır. Bir siyasi parti, başka siyasi partiler titizlik gösteriyorsa o zaman başka bir partiye de bu konuda gösterdiği ihmalkarlığının cezasını çekmek düşer. CHP de bütün il, ilçelere faksla sağa sola belge çekeceğine oraya bir yetkilisini bizzat göndererek ve belgesini ıslak imzayla teslim ederek bir dikkati, titizliği göstermek zorunda. Saadet Partisi'ne Uşak'ta, süreyle ilgili yanlış yaptığı gerekçesiyle bir müeyyide uygulanır, CHP'ye benzer yanlış sebebiyle müeyyide uygulanmıyorsa, bu tabii kamuoyunu, seçimlerin güvenliği ve tarafsızlığıyla ilgili endişelendirebilir. YSK'nın bu kararı seçimlerin güvenliği ve tarafsızlığı bakımından kamuoyunu endişeye sevk edecektir."