Turgut Cansever TYB İstanbul'da konuşuldu!

Mimarlığı kadar düşünürlüğü ile de kültür hayatımızın en önemli şahsiyetleri arasında yer alan Turgut Cansever İBB Kültür Daire Başkanlığı ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi’nin birlikte düzenlediği “Bilge Mimar Turgut Cansever Özel Programı” ile anıldı.

Turgut Cansever TYB İstanbul'da konuşuldu!
Turgut Cansever TYB İstanbul'da konuşuldu!
GİRİŞ 20.01.2019 17:13 GÜNCELLEME 20.01.2019 17:13

Cansever’in kızı Emine Öğün’ün konuşmacı olarak yer aldığı programın takdimini TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı gerçekleştirdi.

 

 

CANSEVER’İ OKUMAYA DAVET EDİYORUZ

Turgut Cansever büyük bir medeniyet perspektifine sahip nadir mimarlarımızdan biri olduğunu dile getiren TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, şunları söyledi: “Yaşarken kıymetini bilmediğimiz gibi, maalesef vefatından sonra da o dev şahsiyetin fikirlerinden hakkıyla yararlanma, o muazzam birikimi memleketimizin istifadesine sunma noktasında da epey ihmallerimiz oldu. Büyük mimarımız Sinan’ın ufkunu bugüne, derinliği kendi çağına aşılayan bir bilgedir Cansever. Onun dünyayı güzelleştirecek eserlerinden yöneticilerimiz mutlaka haberdar olmalılar. Onun okunması, yarının şehirlerinin kurulması, bugün ve dün yapılan hataların yapılmaması adına elzemdir. Osmanlı şehrinin günümüze nasıl uyarlanması gerektiğini modelleştirmiş yegâne fikir adamı ve mimar, Turgut Cansever’dir. Bütün büyük adamlar gibi yaşadığı çağda tam anlaşılamadı Cansever. Biz de millet olarak büyük hazineye sahip çıkmadık. Fakat hâlâ tahrip edilmemiş evleri, sokakları, mahalle ve şehirleri korumak ve kalan son güzellikleri gelecek nesillere ulaştırmak için Cansever iyi okunmalı, iyi anlaşılmalıdır. Yerel seçimler öncesi şehirlerimizi yönetmeye talip olan herkese Cansever'i okumaya ve anlamaya davet ediyoruz.”

SAFLAŞMIŞ BİR MİMARİ ANLAYIŞ

Emine Öğün, Turgut Cansever’in mimariye olan yaklaşımının, imar problemlerine dair tespitler yapmak ve çözümler aramak üzerinden geliştiğine dikkat çektiği konuşmasında, yaşadıkları ve düşünceleri ışığında Cansever portresini anlattı. Cansever’İn mimar olduğu sürecin, bilhassa İstanbul’da ama bir taraftan bütün Anadolu şehirlerinde büyük yıkımın başladığı dönem olduğunu belirten Öğün şunları söyledi: “Bunun farkındalığıyla Batı dünyasından modern hareketin temsilcileriyle yakından temas etme şansını buldu. Bugün adına çok önemli bir figür olan Sedat Hakkı Erdem’in öğrencisi oldu. Erdem, Cansever’in Türk-Osmanlı geleneği ile temasını sağlayan, onun özelliklerini öğrenmesine aracı olan bir hocası. Turgut Cansever’in kendi yorumları ve denemeleri çok az sayıda uygulanmış durumda. Önemle zikredilmesi gerekenler; Türk Tarih Kurumu, Beyazıt Meydanı,  Demirevleri, Bodrum Arkeoloji Enstitüsü ve Karakaş Camii. Anadolu’daki Mimari Saflaşma Turgut Bey’in dikkatini çekmiştir ve mimari yorumunu etkilemiştir.”

MİMARLIĞIN PRİMADONNASI OLMAYI REDDETTİ

Cansever’in 50’li yıllardan itibaren, İstanbul ve Marmara çevresinde meydana gelen şehir kimliği değişimine son derece kafa yorup tespitler yaptığına dikkat çeken Emine Öğün, şehir arazisinin nasıl rant meselesine alet olabildiğini ve engellemesinin elzem olduğunu azimle dile getirdiğini ifade etti. Mimarlıkta Primadonna olabilecekken Cansever’in mimari yorumlarındaki saflaşma tercihiyle Primadonna olmayı reddetmiş olmasının önemine dikkat çeken Öğün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mimari kritik yapma noktasında Turgut Cansever’in ilginç bir tavrı vardı. Artık mimarlık okullarımızda bu tür mimari analiz yapma derdi olmadığından şehirlerimiz kimliğini yitirdi. Sanat eserinin genetiğinin, özünün ne olduğunu sorguluyordu. Bildiğini sonuna kadar savunan, burnunun dikine giden biriydi. Onun için fincancı katırlarını ürküttüğünü düşünüyorum.”

FİKRÎ TEMEL MUHYİDDİN ARABÎ’DEN

Cansever’in Beyazıt Meydanı’nın düzenlemesi meselesinin bugün yanlış şekilde aksettirilerek yanılgılara sebep olduğunu ifade eden Emine Öğün, meydanın içinde yer alan mimari yapılara uygun düzenlemesi noktasındaki hassasiyeti üzerinde durdu. Meydan düzenlemesine dair projesinin macerasının detaylarını aktaran Öğün, Cansever projesinin kimi eksiklerle uygulandığına dikkat çekti.

“Hayatın standartlar düzeninden çoğalan bir çeşitliliğe sahip olan insanın mimari eserlerde de bu çeşitliliği sürdürmüş. Turgut Cansever, bundan yola çıkan ve hiçbir şekilde matematiksel olmayan İstanbul ve Anadolu mimarisinin, hareket halindeki insanın sürekli keşfetmesine imkân veren bir verim olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Bunun arkasındaki önemli fikrî temel de Muhyiddin Arabî’nin eseri Füsûsu’l-Hikem’dir. Bugünkü şehirleşme algısının ve yeni şehirlerin kurulumunun devamlı matematiksel bir anlayıştan sürdürülmesi Turgut Bey’i en çok üzen durumlardan biriydi.”

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Murat Kurum'dan BAYKAR'a sürpriz ziyaret: Bugün yeni çok şey öğrendim...
Merak edilen 3 ilin daha anket sonuçları paylaşıldı! Rüzgar tersine döndü