'Kimse bunun bir kaza olduğuna inandıramaz'

Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünün 4. yılında Tacettin Dergahı'nda bulunan mezarı başında anma programı düzenlendi. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programa, Destici'nin yanı sıra Yazıcıoğlu'nun ailesi ve sevenleri katıldı. Anma programında Türk Kızılayı da etli pilav, ayran ve lokum dağıttı.

Destici, törende yaptığı konuşmada, ölümünün 4. yılında Yazıcıoğlu ve beraberinde vefat edenleri rahmet, minnet ve özlemle andıklarını söyledi.

Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterin düştüğü 25 Mart ile Yazıcıoğlu'nun defnedildiği 31 Mart tarihleri arasını ''Muhsin Yazıcıoğlu ve Şehitleri Anma Haftası'' olarak değerlendirdiklerini hatırlatan Destici, hafta dolayısıyla yapılması planlanan programları anlattı.

Yazıcıoğlu'nun her zaman ülkesinin ve milletinin menfaatini her şeyin üzerinde tuttuğunu kaydeden Destici, ''O hep ülkesi için mücadele etti. Geriye baktığınız zaman ondan geriye fikirleri, düşünceleri, misyonu kaldı. Bizlere düşen de bunu yaşatmaktır'' ifadelerini kullandı.

Destici, Yazıcıoğlu'nun misyonun ve fikirlerini yaşatmak için mücadelelerinin süreceğini belirterek, ''İster bir suikasta kurban gitsin, ister bir sabotaja, isterse helikopter kazayla düşmüş olsun, Muhsin Yazıcıoğlu şehittir çünkü o milleti için, ülkesi için, vatanı için, dini için, inandığı değerler için mücadele ediyordu. Şehitlik tarifine de baktığımız zaman, bunun net olarak şehit olduğunu görüyoruz. Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun'' diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Destici, Yazıcıoğlu'nun ölümü soruşturmasıyla ilgili bir soru üzerine de sürecin olumlu ve olumsuz olmak üzere iki yönü olduğunu bildirdi. Sürecin olumlu yönünün, kendileri tarafından ısrarla takip edilmesi olduğunu anlatan Destici, TBMM'de ilk defa bir konuyla ilgili iki komisyon kurulduğunu hatırlattı.

Devlet Denetleme Kurulunun, kendilerinin ısrarlı talebi ve Cumhurbaşkanı'nın takdiriyle böyle bir konuyu ilk defa araştırdığını kaydeden Destici, Devlet Denetleme Kurulunun ezber bozan bir rapor açıkladığını, kendilerinin de dosyayı Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına götürdüklerini ve dosyanın da iki yıldır takip edildiğini bildirdi.

Soruşturmayla tüm şüphelerin yazılı hala getirilmesinin olumlu olduğunu söyleyen Destici, şunları dile getirdi:

''Biz diyorsak ki 'Bir gizli tanık geldi, oraya olaydan 2-2,5 saat sonra iki tane helikopterin indiğini söyledi' bu bizim bir iddiamız değil ki muvazzaf bir askerin gizli tanıklığı bu. Açsınlar dosyalara baksınlar. 'Kurtuldu geliyor bilgisi', 'Helikopterin üzerinden birtakım cihazların sökülmesi' bu bizim bir iddiamız değil ki bunların görüntüsü var, bilgisi var, belgesi var. Bunların hepsi dosyalarda mevcut. Dolayısıyla buradaki en büyük başarılardan bir tanesi bunların tutanak altına alınmış olması.''

Konuyla ilgili zaman aşımı probleminin olmadığını hatırlatan Destici, ihmal veya kaza olması durumunda 8 yıl soruşturma, dava açıldığında da 4 yıl toplamda da 12 yıl gibi bir sürenin olduğunu kaydetti.

Destici, örgütlü bir şekilde yapıldığı ihtimalinde ise sürenin yaklaşık 30 yıllık bir süre olacağını belirterek, şöyle devam etti:

''Ama bütün bu süreler dosyanın yayılması anlamına gelmez. Dolayısıyla biz bir an önce bu olayın aydınlatılmasını istiyoruz. Altı tane şüphe var. Bu şüpheler giderilmeden, bu şüpheler aydınlatılmadan bunların cevabı verilmeden hiç kimse bize bunun bir kaza olduğuna inandıramaz ve üstünü de kapatamaz. Biz sonuna kadar bu işin peşinde olacağız. Yine hukuk içinde kalacağız, hukukun dışına asla çıkmayacağız. Biz hukukun içinde olmasaydık bunları başaramazdık. Yine hukukun içinde olacağız ısrarla takibimizi sürdüreceğiz.''

Destici, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere destek verenler ve soruşturma safhasına katkı yapan herkese teşekkür etti.