Destici: Çocukların dağa kaçırılmasını istemiyoruz

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Devlet, millet, ülke kazanıyor mu, kaybediyor mu, ona baktık ve ona göre karar verdik ama birileri asla bu hassasiyet içinde olmadı. Mardin'i, Van'ı, Ağrı'yı kaybetmeyi peşinen göze aldı. Antalya'ya, Balıkesir'e, Sivas'a, Eskişehir'e göz dikti. Ya kardeşim, Sivas'ı sen alsan ne olur, ben alsam ne olur? Balıkesir'i sen alsan ne olur, MHP alsa ne olur? Yalova'yı CHP alsa ne olur, sen alsan ne olur? Sen bölücülere tanıdığın fırsatı, imkanı, bölücülerle yapmadığın mücadeleyi gelip Sivas'ta BBP ile yapıyorsan ben sana ne diyeyim?" dedi.

BBP 9. Olağan Kurultayı, İvedik Organize Sanayi Kongre Salonu'nda başladı.

Kongrede konuşan Destici, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'na Allah'tan rahmet diledi. Merhum Yazcıoğlu hangi usul ve üslupla siyaset yapmışsa o usul ve üslupla siyaset yapmaya devam edeceklerini belirten Destici, "siyasi menfaatleri, gelecekleri, parti çıkarları, şahsi çıkarları için ülkeyi bölmekten, milleti kamplaştırıp ayrıştırmaktan hatta çatıştırmaktan geri durmayanlara inat dün olduğu gibi bugün de birlik, beraberlik, kardeşlik, barış ve büyük birlik diyeceğiz. Maalesef siyasi çıkarları için ortada adalet, ahlak ve vicdan bırakmadılar. Son bir iki yılda yaşanan gelişmelere baktığımız zaman hiçbirimiz Türkiye'de güçlü ve tarafsız adalet sistemi olduğundan bahsedemeyiz. Bütün davalar ters yüz edilmiş vaziyette" diye konuştu.

Türkiye'nin ahlak konusunda büyük bir yozlaşmaya sürüklendiğini öne süren Destici, uyuşturucu başta olmak üzere kötü alışkanlıkların arttığını savundu. Destici, "Eğer bir ülkede 100 lise öğrencisinden 45'i sigara, 39'u alkol ve yüzde 20'ye yakını uyuşturucu kullanıyorsa bu ülkede biz, hangi ahlaktan, hangi gelecekten hangi nesilden bahsedebiliriz? Ülkeyi yönetenlerin eğilmesi gereken konu bu ama hiç umurlarında değil" dedi.

Yerel seçimlerde BBP'nin genel merkezi olarak seçim bütçesinin bir kaç yüz bin lirayken iktidar partisinin BBP'den bir ilçeyi almak için 18 trilyon lira harcadığını ileri süren Destici, şöyle devam etti:

"Bu paranın kaynağı nereden geliyor? Bu milletin parası ama bunun hesabı bir gün sorulur. Rabbim, bize, BBP'ye bu kadrolara imkan versin, iktidarı nasip etsin, hiçkimsenin yapmadığı, yapamadığı, çünkü hepsinin açığı var, hepsi buna benzer şeyler yaptılar, sırtlarında yumurta küfeleri var ama BBP kadrolarının asla veremeyeceği hesapları yok, BBP kadrolarının sırtlarında yumurta küfesi yok, Rabbim bize iktidarı nasip etsin, boğazlarından kursaklarından çıkarıp millete koymazsak namerdiz. Milletin malını kendi malı gibi görenler, devletin malını deniz hesabıyla tüketmeye çalışanlar sanmasın ki bu hesap bir gün sorulmaz. Bu dünyada sorulmazsa ahirette sorulur. Toplumda öyle bir algı oluşturulmaya çalışıyor ki en dindar, en mütedeyyin diyebileceğimiz insanların ağzından maalesef şu kelimeler dökülüyor, "Yesin de bizimki yesin", "Hizmet etsin de yesin", "Öbürü yiyeceğine bu yesin" diyor. Bu nerede yazıyor. Allah'ın kitabında böyle bir cevaz var mı, resulün sünnetinde böyle bir uygulama var mı?"

"AK Parti iktidarında hiçbir dönemde olmadığı kadar yolsuzluk yapıldığını" öne süren Destici, "Hangi çözümü bulursanız bulun, ne kadar kapatmaya çalışırsanız çalışın, atadığınız insanlara montaj dedirtirseniz dedirtin, milletin hafızasına yerleşti, milletin hafızasından söküp atamazsınız. Ancak hukuka gidip, hukukta aklanırsanız o zaman bir nebze milletin hafızasında, milletin vicdanında aklanmış olursunuz" dedi.

"Üniter yapıdan yana olan her siyasi parti kazanabilir"

Destici, BBP'nin Türkiye'nin her yerinde aday göstermesinden ve seçimlere katılmasından birilerinin rahatsız olduğunu belirterek, hassasiyet göstermeleri gereken yerlerde hassasiyet gösterdiklerini ama bunu birileri kazansın diye değil devlet, millet kazansın diye yaptıklarını söyledi. Destici, şöyle konuştu:

"Devlet, millet, ülke kazanıyor mu, kaybediyor mu, ona baktık ve ona göre karar verdik ama birileri asla bu hassasiyet içinde olmadı. Mardin'i, Van'ı Ağrı'yı, kaybetmeyi peşinen göze aldı. Antalya'ya, Balıkesir'e, Sivas'a, Eskişehir'e göz dikti. Ya kardeşim, Sivas'ı sen alsan ne olur, ben alsam ne olur? Balıkesir'i sen alsan ne olur? MHP alsa ne olur? Yalova'yı CHP alsa ne olur, sen alsan ne olur? Devletin birliğinden, beraberliğinden, üniter yapıdan yana olan her siyasi parti kazanabilir. Biz, isteriz ki bizim partimiz kazansın ama sen bölücülere tanıdığın fırsatı, imkanı, bölücülerle yapmadığın mücadeleyi gelip Sivas'ta BBP ile yapıyorsan ben sana ne diyeyim? Ondan sonra kalkıp başka şeylerden bahsediliyor."

"Çocukların dağa kaçırılmasını istemiyoruz"

Destici, Diyarbakır'da çözüm sürecine ilişkin düzenlenen toplantıyı eleştirerek, "Bu devlet, bu vatan, bu millet, bir iktidarın insafına bırakılmayacak kadar büyüktür" dedi.

Kardeş kavgası, şehit gelmesini ve kan akmasını istemediklerini anlatan Destici, şunları söyledi:

"Hiçbirimiz 14-16 yaşında çocukların dağa kaçırılmasını istemiyoruz. Diyarbakır'da çocukları zorla dağa götürülen anaların acısını yürekte hisseden bir siyasi partiyim ama bunun sorumlusu kim, bunun mesuliyeti kimde, bu ülkeyi kim yönetiyor. Sayın Başbakan, geziye takılmış oradan devam ediyor, 17, 25 Aralık'a takılmış, oradan devam ediyor. Burada açıkça paralel bir devlet kuruluyor, Sayın Başbakan, bunu görmüyor musun, görmezden mi geliyorsun yoksa adına çözüm süreci dediğin pazarlık ve müzakere süreci içinde bu var mı, bunu bir millete söyle."

Destici, 30 Haziran'da Merhum Yazıcıoğlu'nun ölümüne ilişkin davanın Kahramanmaraş'ta yapılacağına dikkati çekerek, teşkilatlardaki tüm avukatların cübbelerini giyerek o gün orada olmasını istediğini söyledi ve sonuna kadar davanın takipçisi olacaklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ayrışma, kamplaşma olmasını arzu etmediklerini, cumhurbaşkanının birlik beraberlik içinde seçilmesini istediklerini dile getiren Destici, "İsterim ki bütün partilerimiz, bölücüler hariç, bir araya gelsinler, ortak aday etrafında toplansınlar" dedi.