Bor üretiminde yerli makina farkı!

Son 5 yılda ciddi büyüme gösteren Eti Maden İşletmeleri Bandırma Bor ve Asit Fabrikaları'nda 2007'de 180 bin ton olan rafine bor üretimi, 2012 yılında 335 bin ton civarında gerçekleşti.

Bor üretiminde yerli makina farkı!
Bor üretiminde yerli makina farkı!
GİRİŞ 02.01.2013 11:50 GÜNCELLEME 02.01.2013 11:50

Yaklaşık 2 milyon avroluk filtre makinesini, Türkiye'de dörtte biri fiyata ürettiren fabrika yönetimi, benzer şekilde birçok cihazda yerli ürünleri tercih edince, yurt dışına ödenen milyonlarca dolar ülkede kaldı.

İşletme Müdürü Recep Şekerci, yaptığı açıklamada, Eti Bank'ın 14 Haziran 1935 yılında kurulduğunu, 1964 yılında da Bandırma Bor ve Asit Fabrikaları'nın temelinin atıldığını söyledi. Yaklaşık 3 yıl sonra da borun işlenerek satılması kapsamında küçük çaplı üretimin başladığını dile getiren Şekerci, bugüne kadar tesisin büyüyerek geldiğini anlattı.

Bandırma'daki tesislerinin üç ana yerleşkede kurulu olduğunu aktaran Şekerci, şöyle devam etti:

''Biri 130 bin metrekaresi kapalı 640 bin metrekare alan üzerinde bor ürünleri ürettiğimiz fabrikaların bulunduğu yerleşke. İhtiyacımız olan buharın ve suyun, elektrik enerjisinin üretildiği buhar santralimiz var. Ürettiğimiz ürünleri stokladığımız, ambalajladığımız diğer bölümlerimiz var.

İkincisi, Erdek yolu üzerinde sülfirik asit fabrikamız. Bor kimyasallarını işleyince bu fabrika gündeme geliyor. 1973 yılında 120 bin ton kapasiteyle sülfirik asit fabrikası yapıldı. 2004 yılına kadar bu tesis çalıştı. Kütahya Emet'te borik asit fabrikası kurulmasıyla kurumun sülfirik asit ihtiyacı artıyor. Bu yüzden Erdek yolu üzerindeki yerleşkeye 240 bin ton kapasiteli yeni bir sülfirik asit fabrikası yapılıyor.''

Şekerci, üçüncü yerleşkenin, Eti Maden'in yurt dışına açıldığı 3 kapıdan biri Bandırma Limanı'ndaki yükleme tesisi olduğunu vurgulayarak, buradan 2012'de 84 ülkeye bor ürünü gönderildiğini bildirdi.

Milyonlarca dolar para yurt dışına gitmedi

Şekerci, kurumun son 5 yılda ciddi büyüme gösterdiğini belirterek, bu büyümede, yurt dışından milyonlarca dolara alınan makineleri, Türk mühendis ve işçilerinin yapar hale gelmesinin etkili olduğunu anlattı.

Bir süre öncesine kadar üretimde kullanılan dev makinelerin milyonlarca dolara yurt dışından satın alındığını aktaran Şekerci, şunları söyledi:

''Örneğin bir ekipmanı, 600 bin avrolara yurt dışından alırken Aydın'da bir firmayla Ar-Ge çalışmaları yaptık. 6-8 ay çalıştık ve başarılı olduk. Makineyi 350 bin liraya yaptırdık. Tesiste bu yerli makineden 4 tane var. Toplam kazancımız, birkaç milyon lira oldu. Önceden Almanya ve Avustralya'ya bağımlı olduğumuz, arıza durumunda servisi yaklaşık 2 ay beklediğimiz santrifüjü kendimiz yaptık. Yüz binlerce dolar cebimizde kaldı. Yaklaşık 2 milyon avroluk filtre makinesini, Türkiye'de dörtte biri fiyata ürettirdik. Kendi madenimizi, yerli makinelerimizle işler hale geldik.''

Göze damlatılan ilaçta bile bor var

Şekerci, 2007 yılında 180 bin ton olan rafine bor üretiminin 2012 yılında 335 bin ton civarında gerçekleştiğini vurgulayarak, bir yandan kapasite artırdıklarını bir yandan da aralıksız üretim yaptıklarını söyledi. Yıllık hasılanın 2007 yılında 89 milyon lira iken 2011 yılında 245 milyon liraya ulaştığını dile getiren Şekerci, bu üretimin yüzde 97'sinin 84 ülkeye ihraç edildiğini anlattı.

Bor tesislerinin iyi çalıştırılmadığına yönelik eleştiriler yapıldığını belirten Şekerci, şunları kaydetti:

''Değirmenin ürünü ne? Un. Peki niye poğaça yapmıyor. Bizim ürünlerimiz izolasyon, cam, kimya sanayinde kullanılıyor. LCD ekran televizyon ve bilgisayarların ekranında bor var. Gözünüze damlattığınız ilaçta bile bor var. Farmakoloji sektörüne girip ilaç mı üretmeliyim? LCD ekranda bor var diye televizyon mu üreteyim? Bütün dünyadaki bor, 4 milyon ton. Yıl içinde kullanılan miktar 4 milyon ton. Bunun 2,1 milyon tonunu Eti Maden vermiş. Pazar payımız yüzde 50 civarında. 2023'e kadar yüzde 75-80'lere kadar çıkarmak için stratejik planlar var. Dünyanın bor pazarı ise 2,5 milyar dolar...''

Şekerci, büyüme hızı yavaşlayan Çin'e yapılan bor ihracatının olumsuz etkilendiğini ifade ederek, Kuzey Amerika'ya yapılan ihracatın ise toparlanmaya başladığını sözlerine ekledi.

KAYNAK: AA