E-reçetenin bir haftalık karnesi

Zorunlu döneme ilişkin ilk izlenimler, uygulamada karşılaşılan zorluklar, sağlanan avantajlar ve ilgili meslek gruplarının görüşlerinde sürece dair dikkat çeken noktalarla e-reçetenin ilk haftası.

E-reçetenin bir haftalık karnesi
E-reçetenin bir haftalık karnesi
GİRİŞ 22.01.2013 08:17 GÜNCELLEME 22.01.2013 08:17

Fulya Öktem'in haberi

1 Ocak' da başlaması gerekirken altyapı sorunları sebebiyle 15 Ocak tarihine ertelenen zorunlu elektronik reçete uygulamasında bir hafta geride kaldı.

E-reçete, sağlık hizmeti alan vatandaşları, sağlık personelini ve sağlık hizmet harcamalarını takip edebilmek için geliştirilen bir kontrol sistemi olma iddiası ile hayatımıza girmişti.

ECZACILAR ILIMLI

Eczacılar şu an için uygulamaya en ılımlı yaklaşan kesim olarak görünmekte. Konu ile ilgili ziyaret ettiğimiz eczanelerde zorunlu uygulamanın ilk haftasında genel itibariyle e-reçete olarak yazılması mecburi olan ve olmayan reçete türlerinin yorumlanması, ilaçların tanımlanması ve şifre girişleri konusunda sorunlar yaşandığını öğrendik. 

MEDULA sisteminin hata vermemesi her ne kadar kamuoyunda sistemin sorunsuz işlediği izlenimini uyandırsa da, eczacılar yukarıda bahsedilen sorunların kısa sürede çözülmemesi halinde birikerek içinde çıkılmaz bir sorun yumağı haline geleceğini söylüyor.

Türk Eczacılar Birliği (TEB), e-reçete uygulaması ile ilgili aldıkları geri bildirimlerle uygulamada ortaya çıkan sorunların ve ilgililerin tereddüde düştüğü hususların belirlenerek; çözüm için SGK yetkilileri ile görüşüldüğünü açıkladı.

Eczacılar açısından sistemi sekteye uğratan sorunlar şöyle; Bir kısmı sınırlı sayıda belirtilmiş olsa da hala e-reçete şeklinde girişi yapılmayan hangi reçetelerin kurum tarafından karşılanacağı tam olarak belli değil.

Sistemde tanımlı olan ilaçların tedarik edilebilirliği sorgulanmamış. Piyasada bulunmayan ilaçlar sistemde tanımlı olduğundan hekim bu ilacı yazabiliyor fakat hasta eczaneye geldiğinde ilaca ulaşamıyor.

Hastalara verilen şifrelerin okunmasında sorun yaşanabiliyor.

Yeşil veya kırmızı reçetelerde bu reçetelerle verilmesi gerekenler yanında normal reçete ile alınabilen ilaçlar yazıldığında; yeşil veya kırmızı reçeteli ilacın verilmeyerek yanındaki diğer ilaçların verilmesi istendiğinde sistem girişe izin vermiyor.

Manuel olarak yazılması gereken majistral ilaç reçetelerinde majistral ilaçla birlikte e-reçete ile yazılması gereken ilaçların bulunması durumunda bu reçetelerin nasıl karşılanacağı hususunda tereddüt var.

Mevzuat "Sistemlerin çalışmaması nedeniyle e-reçete yerine manuel reçete düzenlenebileceğini" belirtiyor. Buna göre eczaneler, hekimin el yazısı ile yazılmış veya bu ibareyi içeren kaşenin basılarak imzalanmış olmasına dikkat ederek manuel reçeteleri karşılayabilecekler. Bu gibi reçetelerin kaydı sırasında sistemin eczacıyı uyaracağı belirtiliyor. Bu ne tipte bir uyarı, sistemin bu durumda aksaması mümkün olabilir mi, sistemin çalışıp çalışmadığı nasıl denetlenecek.

Manuel reçete giriş ekranı hangi şartlarda kullanılacak.

İSTİSNALAR YİNE KAFA KARIŞTIRIYOR

İyi planlanmış ve uygulanabilirliği uzun tecrübeler sonucu belirlenmiş sistemlerde esas olan birbirine uyumlu kurallar bütününün oluşturulmasıdır. Bunun yanında kuralların özüne aykırı olmamak ve hiç kimseye üstünlük sağlamamak kaydıyla çok gerekli olması durumunda bazı kişi veya kurumlar için istisnalar belirlenebilir.

Bizde ise yeni sistemler gereken şekilde tecrübe edilmeden aksaklıkları görülmeden, hukuki çerçevesi ve esasları belirlenmeden uygulanmaya başladığı; temelden önce duvarlar yapılmaya çalışıldığı için kabataslak bir kural belirlenmekte ve altına istisnalar sıralanmaktadır.

Uygulama sırasında karşılaşılan her durum ve sorun için de mevzuata sürekli bir istisna eklenmektedir. Nihayetinde herhangi bir konu ile ilgili yasal düzenleme; istisnalardan oluşan bir kurallar bütününe dönüşmekte, genel ve kapsayıcı olması gereken kural ise sadece belli bir kesime uygulanır hale gelmektedir.

SGK tarafından hangi reçetelerin e-reçete olarak karşılanacağı konusunda yapılan açıklamadaki istisnalar da akıl karıştırır cinsten:

1- Reçete tarihi 15.01.2013 ve sonrası olan e-reçeteler eczaneler tarafından manuel giriş yapılarak karşılanamayacaktır. Üzerinde e-reçete numarası bulunan manuel reçeteler ise yalnızca e-reçete olarak karşılanacaktır.

2- 15.01.2013 tarihi itibariyle SGK Kurumsal Hekim Şifresi'ni almamış hekimlerin (Aile hekimliği hariç Sağlık Bakanlığı 1.Basamak Sağlık Tesislerinde, KİT-Belediye- Bakanlık 1. Basamak Sağlık Tesislerinde, Özel 1.Basamak Sağlık Tesislerinde, İşyeri Hekimliklerinde, Kurum Hekimliklerinde, Üniversite 1. Basamak Sağlık Tesislerinde, Türk silahlı Kuvvetleri 1.2.3. basamak tesislerinde görev yapan hekimler hariç) manuel reçeteleri (5. Maddede belirtilen istisnai durumlar hariç) eczanelerden karşılanmayacaktır.

3- 15.01.2013 tarihi itibariyle (5. Maddede belirtilen istisnai durumlar hariç) manuel reçeteler karşılanmayacaktır.

4- E-reçetenin manuel çıktısı hekim tarafından hastaya verilmeye devam edecektir. (Kağıt israfı önlenecekti, eşdeğer ilaç uygulaması daha etkili yürütülecekti.)

5- Manuel reçete yazılacak istisnalar;

a) Kamu idareleri bünyesindeki kurum hekimliklerinde, işyeri hekimliklerinde, verem savaş dispanserlerinde, ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezlerinde, sağlık merkezi ve toplum sağlığı merkezlerinde, 112 acil sağlık hizmeti birimlerinde, üniversitelerin mediko-sosyal birimlerinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 1., 2., ve 3. basamak sağlık hizmet sunucularında düzenlenen reçeteler,
b) Majistral ilaç içeren reçeteler,
c) Kişiye özel yurt dışından getirtilen ilaçları içeren reçeteler
d) Yabancı ülkelerle yapılan "Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri" kapsamında Kurum tarafından sağlık hizmeti verilen kişilere düzenlenen reçeteler,
e) Sağlık Uygulama Talimatının 3.1.3. maddesinin 2. fıkrasının b maddesinde tanımlanan ve MEDULAhastane sisteminden provizyon alınamamasına rağmen sağlık hizmeti sunulması durumunda düzenlenen reçeteler,
f) Acil hal kapsamında düzenlenen reçeteler,
g) Aile hekimlerinin "gezici sağlık hizmeti" kapsamında düzenledikleri reçeteler,
h) Evde bakım hizmeti kapsamında düzenlenen reçeteler,
i) MEDULA sisteminin ve/veya sağlık hizmet sunucusuna ait sistemin çalışmaması nedeniyle e-reçetenin düzenlenememesi halinde manuel olarak düzenlenen, üzerinde e-reçete olarak düzenlenememesine ilişkin "Sistemlerin çalışmaması nedeniyle e-reçete düzenlenememiştir" ibaresi kaşe ya da el yazısı şeklinde bulunan ve bu ibarenin reçeteyi düzenleyen hekim tarafından onaylandığı reçeteler, (3. Maddede belirtilen diğer durumlarda düzenlenen manuel reçetelerde bu ibare aranmayacaktır).

"ECZACI İÇİN KOLAYLIK"

Konu ile ilgili görüşlerinizi aldığımız TEB Başkanı Eczacı Erdoğan Çolak, e-reçetenin gelmesi ile reçete oluşturulurken yapılan maddi hataların azaldığını ve reçete ile ilgili bazı bürokratik zorlukların eczacılar açısından büyük oranda çözüldüğünü kaydetti.

Ecz. Erdoğan Çolak; eczacıların şu an karşılaştığı sorunların piyasada bulunmayan ilaçların elektronik ortamda yazılması ve Sağlık Uygulama Tebliği'nde özel olarak istenen bazı ibarelerin elektronik reçetelerde eksik olarak gelmesi olduğunu belirtti. Çolak; "Türk Eczacıları Birliği olarak, reçetelerin elektronik ortamda yazılmasını destekliyoruz. Biz, elektronik reçetenin eczacının hayatında çok önemli kolaylıklar sağlayacağını düşünüyoruz. Elektronik reçeteyle birlikte eczacıların iş yükünde ciddi oranda azalma meydana gelecek. Aynı zamanda hekimlerin iş yükü de azalacak. Biz bunu, bütün paydaşların ortak menfaatine olan bir iş olarak görüyoruz." dedi.

Eczacılar Birliği'nden yapılan açıklamada e-reçete sisteminin sorunsuz işletildiği zaman vatandaşın kaliteli sağlık hizmetine kavuşmuş olacağı, elektronik reçete ve İlaç Takip Sistemi'nin beraber kullanılmasıyla miyadı geçmiş ilaçların yazılmayacağı ve piyasadan çekilmesi gereken ürünlerin bu şekilde hastanın erişimine kapatılacağı ayrıntıları dikkat çekiyor.

HEKİMLER İÇİN BU ŞARTLARLA "KABUL EDİLEMEZ"

Hekimler e-reçeteye eczacıların tam karşısından bakıyor. Hekimlerin e-reçete ve e-reçetenin dahil olduğu sisteme ilişkin kaygıları bir kağıt reçetedeki ilaç isminin okunmaması ya da bir protokol numarasının yanlış yazılması gibi kolaylıkla düzeltilebilen sorunların çok ötesinde.

Reçetenin elektronik ortamda girilmesinin teknik altyapının tamamlanamaması nedeniyle kolayca yapılamaması veya sistemdeki ilaç tanımlamalarının düzgün olmaması dışında hekimlerin meslek etikleri kapsamında hasta hakları, özel hayatın gizliliği, tıbbi verilen korunması konusunda ciddi kaygıları var.

İlgili uluslararası sözleşmeye göre iç hukukta uygun güvenceler sağlanmadıkça, kişisel nitelikteki verilerle sağlık veya cinsel yaşamla ilgili kişisel nitelikteki veriler ve ceza mahkumiyetleri otomatik bilgi işlemine tabi tutulamaz.

Hekimlerin e-reçete ve bağlı sistem ile ilgili temel kaygılarını Türk Tabipleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Doktor Fethi Bozçalı ile yaptığımız görüşme ile aktarmıştık.

"AYRIMCILIK YAPILIYOR"

Hekimler; Sağlık Bakanlığı'nın 15 Ocak 2013 tarihinden itibaren uygulamaya koyduğu e-reçete sisteminden Türkiye Büyük Millet Meclisi mensuplarının muaf tutulmasına tepkili. "TBMM Milletvekilleri ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler" daha önce de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'yla getirilen Genel Sağlık Sigortası'ndan muaf tutulmuşlardı.

Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası ve Türkiye Psikiyatri Derneği tarafından yapılan ortak açıklamada idarenin bu karar ile açıkça ayrımcılık yaptığı belirtildi.

"MİLLETE E-REÇETE UYGULARKEN VEKİLİNE KAĞIT REÇETE UYGULAMANIN TIBBİ, İDARİ, MALİ GEREKÇELERİ NEDİR"
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, e-reçete uygulamasının Sağlık Net 2 uygulaması ile birlikte düşünülmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Özdemir Aktan; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın özel bir hastanede kayıtlı kan bilgilerinin kamuoyuna sızdırılmasını hatırlatarak, internet ortamına dökülmüş hiçbir bilginin güvenliğinden söz edilemeyeceğini söyledi.

TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Osman Öztürk; milletvekillerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin Genel Sağlık Sigortası Yasası'ndan muaf oldukları gibi şimdi de e-reçete uygulamasından muaf bırakılmasının hangi gerekçeye dayandığının belirlenemediğini, bu sebebin kamuoyuna açıklanması gerektiğini söyledi. Dr. Osman Öztürk; millet için mükemmel uygulamalar olarak tarif edilen bu düzenlemelerden milletvekilleri ve ailelerinin neden faydalanmadığını(!) çözemediklerini; bu kişilerin sistem dışında bırakılmasını anlayamadıklarını belirtti.

"Millet"le "vekil"i arasındaki ayrımcılığın sebebini de soran Dr. Öztürk; bu uygulamayla hastaların mahremiyet hakkının ihlal edildiğini ve vatandaşın sağlık bilgilerinin güvenlik altında olmadığını ifade etti.

Türkiye Psikiyatri Derneği İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Doğan Şahin; Sağlık Bakanlığı kendi sitesini koruyamazken, hastaların bilgilerini nasıl koruyacak?" dedi. Bu uygulamanın hekimlik mesleğini icra etmenin önünde ciddi bir engel olduğunu belirten Dr. Şahin; kişisel bilgilerin kimin eline geçtiğinin bilinmediği bir ortamda hastanın doktoruyla bilgi paylaşmasının imkansız olduğunu ifade etti.

Dr. Doğan Şahin, eğer bu uygulamada ısrar edilirse, Türkiye Psikiyatri Derneği olarak üyelerini itaatsizliğe davet edeceklerini ya da sisteme, hastalarına ilişkin yanlış bilgiler girmelerini önereceklerini belirtti.

HEKİMLER NE İSTİYOR

Özetle Sağlık Bakanlığı'na;  MEDULA ve SağlıkNet2 yoluyla milletin her türlü sağlık bilgisi toplanıp, işlenip üçüncü kişi ve kurumlarla paylaşılırken TBMM Milletvekilleri ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin neden bu genel uygulamaya dahil olmadığı soruldu.

Ortak açıklamanın sonunda şu beyana yer verildi:
"Sorularımıza kamuoyu önünde açık ve tatmin edici cevap alınamadığı takdirde hekimler olarak anlayacağız ki;

Hastalarımızın mahremiyet hakkı ihlal edilmektedir.

Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından toplanan sağlık verilerimiz güvenlik altında değildir.

Hepimizin kişisel sağlık verileri tehdit altındadır.

"TBMM Milletvekilleri ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler"e uygulanan hukukun aynısını "Millet"e de uygulanmalıdır.

HEKİM ŞİFRESİ GÜVENDE DEĞİL

Op. Doktor M. Oğuzhan Alpaydın'ın e-reçete ile ilgili notları da oldukça dikkat çekici. Hekimlerin mesleki ve hukuki olarak karşılaşacakları sorunları sıralayan açıklamayı kısaltarak iletiyoruz:

"Bugün e-reçete denilen sistemle hekimler kendi T.C numaraları ve hastane bilgi işlem merkezi üzerinden sözde kendileri tarafından oluşturulan şifreleri ile 2012 Temmuz ayından bu yana reçete yazabiliyorlar. Bu şifrelerin güvenliği tartışmalıdır. Şifrelerin kırılamayacağı garanti edilmelidir.

Güvenliği tartışmalı şifreler hastane bilgi işlem merkezi üzerinden alınıyor ve isteğe bağlı olarak hekim ya da uygulayıcı tarafından değiştirilebiliyor hatta hekim kayıtlarına rahatlıkla girilebiliyor. Bu durumda alınan şifrenin sadece formalite olduğu görülmektedir.

Örneğin; şu anda tüm hastanelerde, hekim tarafından girilen raporlu ilaçları katılım paylı ya da katılım paysız çıkarabilmek için, hekim dışında bu raporları düzenleyebilmek adına kurumca yetkili kılınan personel bulunuyor. Görüldüğü üzere hekim dışında bir personel tarafından ya da üçüncü bir kişi tarafından şu ya da bu nedenle sehven bu şifre kullanılabilinir...

İyi niyetten yoksun alakasız kişiler tarafından hekim şifresi oluşturularak hasta adına çıkarılan ilaç raporu, istirahat raporu, heyet kurul raporu, iş görmezlik raporlarının tüm yasal sorumluluğunun SGK tarafından hekim üzerine yansıtılacağı açıktır. Dolayısıyla eskiden yazdığımız imzalı reçeteler ve raporlar ortada olmayacak, adli ya da idari bir soruşturma ile karşılaştığımızda sadece elektronik ortamda görünenlerden, haberimiz olmasa da sorumlu tutulacağız.Hekim olarak mağduriyetimizin büyüklüğünü de bu elektronik ortamdaki kayıtlar belirleyecek.

Kırmızı veya yeşil reçete ile verilen ilaçlar ya da beklenmeyen etkileri olan ilaçlar, hekimin şifresi kırılarak ya da bir şekilde sisteme bu şifre ile girilerek yazıldığında ve onaylandığında; elinde yazılı bir reçetesi ya da imzalı bir belgesi olmayan hekim hiçbir şekilde mağduriyetini yasal anlamda dile getiremeyecektir.
Kullanılan ilaçtan dolayı zarar gördüğünü iddia eden bir hastanın haklı ya da haksız iddiaları karşılığında mağdur olan bir hekim hangi kayıt sistemine dayanarak belge ibraz ederek haklılığını ispatlayacak?

Yukarıdaki gerekçeler bir tarafa zamana karşı yarışmaya mecbur olan hekimler açısından e-reçete sisteminin uygulanabilirlik yönündeki zorluk ve güvensizliği ortadadır. SGK'nın sağlık çalışanlarına karşı olan tutumuna yönelik, bu uygulamasının getireceği olumsuzluklar nedeni ile ortaya çıkabilecek yasal sorunlar yönündeki kaygılarımızı dile getirmeli ve bu sorunu Sağlık Bakanlığı'nın da desteği ile en kısa zamanda bir çözüme ulaştırmalıyız."

 

KAYNAK: THELİRA.COM