İbrahim Kalın: Köklü değişiklikler olacak

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, yeni tip koronavirüs salgını sonrası süreci değerlendirdi. Kalın, "Bunun kısa tarihimizde bir devrime yol açıp açmayacağını henüz bilmiyoruz ancak devletler, devlet dışı aktörler, uluslararası şirketler, medya, bireyler, yani herkesi kapsayan dünyadaki sistemde köklü değişiklikler olacak" dedi

İbrahim Kalın: Köklü değişiklikler olacak
İbrahim Kalın: Köklü değişiklikler olacak
GİRİŞ 08.04.2020 00:53 GÜNCELLEME 08.04.2020 00:54
Bu Habere 10 Yorum Yapılmış

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede uluslararası iş birliği ve dayanışmanın önemine vurgu yaparak, "Hepimiz güvende olana kadar hiçbirimiz güvende değiliz." dedi.

 

 

Kalın, İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) tarafından internet üzerinden düzenlenen "Koronavirüs Sonrasında Bizi Nasıl Bir Dünya Bekliyor?" başlıklı çevrim içi panelde konuştu.

Dünyanın tarihte bir paradigma değişimi anından geçtiğine işaret eden Kalın, "Bunun kısa tarihimizde bir devrime yol açıp açmayacağını henüz bilmiyoruz ancak uluslararası sistem, devletler, devlet dışı aktörler, uluslararası şirketler, medya, bireyler, yani herkesi kapsayan sistemde köklü değişiklikler olacak." şeklinde konuştu.

 

 

Kalın, bu zor dönemden sonra dünyada birçok dinamiğin değişimine tanık olunacağı yorumunu yaparak, "İnsanların birbirlerine yardım etmek için çırpındığı birçok vaka görüyoruz ama aynı zamanda açgözlülük, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, ayrımcılığı görüyoruz ve bu gerçekle yaşamak zorunda olacağız." ifadesini kullandı.

"ARTIK KİMSENİN YENİLMEZ OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"

Kovid-19 pandemisinin, mevcut küresel dinamiklerin tartışmalı ve yapay olduğunu ortaya çıkardığına işaret eden Kalın, şöyle devam etti:

"Artık hepimiz kimsenin yenilmez olmadığını düşünüyoruz. Hiç kimse vazgeçilmez değildir, hiç kimse bağışık değildir ve hiç kimse, tüm dünya sistemini dize getiren bu görünmez organizma karşısında kuralın istisnası değildir. Bugün, bazı ülkelerin, ekonomik güçleri veya siyasi yönetişim yapıları ne olursa olsun, bu salgına diğerlerinden daha etkili bir şekilde yanıt verdikleri gerçeğini kabul etmek zorundayız."

Kalın, salgının şimdiye kadar kabullenen birçok algıyı da değiştirdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Birçok Afrika ülkesi, bence bu krizden çıkan en ironik çizgilerden biri. Birçok Afrika ülkesi artık pandemi nedeniyle Avrupalıların ülkelerine gelmesini istemiyor. 19. yüzyılda, 20. yüzyılda bile, bugün bile, muhtemelen beyaz adamın en kötü kabuslarından birinin siyah adam tarafından reddedilmek olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Ve şu anda bazı ülkelerde olan da bu. Ve belki de bu reaksiyonu küçük ölçekte görüyorsunuz. Ancak bir Fransız televizyonunda gerçekleşen tartışmada, iki doktorun tıp için grip aşısı araştırması hakkında konuştuğu ve belki de bu aşıyı Afrika'da ilk önce denememiz gerektiği konusunda fikir verdiğini gördük. Bu tabii ki bu birçoğunuzda öfkeye yol açtı."

Didier Drogma ve Samuel Eto gibi Afrikalı sporcuların aralarında olduğu uluslararası kamuoyundan birçok kişinin, söz konusu Fransız doktorlara haklı şekilde tepki gösterdiğini anımsatan Kalın, "Paris'te oturan ve Afrikalılar hakkında böyle konuşan iki doktordan gelen bu açıklamalar, eski moda 19. yüzyıl Avrupa sömürgeciliğinin açık bir kalıntısı." dedi.

"ULUSLARARASI DÜZENİN MEŞRUİYETİ SORGULANACAK"

Kalın, bazı ulus devletler de dahil olmak üzere uluslararası kurumların çoğunun ve hükümetlerin Kovid-19 salgınına yanıt vermede yaşadığı yetersizliğin büyük bir meşruiyet krizine yol açacağı tahmininde bulunarak, şöyle konuştu:

"Bugün sahip olduğumuz uluslararası düzeni tanımlaması ve düzenlemesi gereken kurumların meşruiyetleri, uygunlukları, verimlilikleri sorulacak. Bu, açıkça 2008 mali krizinden farklıdır, çünkü 2008 finansal krizi, esasen finansal piyasalarla ve finansal krizden bir anlamda, G20 de dahil olmak üzere dünyanın güçlü uluslarıyla sınırlıydı. Diğer uluslararası ekonomik aktörler, Uluslararası Para Fonu (IMF),Dünya Bankası ve diğerleri bir araya geldiler ve bir şekilde krizi kontrol altına aldılar ama bu farklı. Bu, uzun süre bizimle birlikte olacak bir meşruiyet krizine yol açacak."

Pandeminin küresel ekonomiye getireceği zararın 3 ile 4 trilyon dolar arasında tahmin edildiğinin altını çizen Kalın, ekonomideki normale dönüşün 2022'ye kadar sürebileceğine değindi.

Kalın, pandemiye karşı önlemleri geç hayata geçiren ve bu sınavı iyi veremeyen hükümetlerin bunun bedelini sandıkta ödemek zorunda kalacağı bir sürece girildiğini belirterek, güvenlik ve özgürlük kavramları arasındaki dengenin iyi belirlenmesi gerektiğini dile getirdi.

"BU SAVAŞI İNSANCA VERMELİYİZ"

Başkalarına yardım etmek için de bu dengenin iyi ayarlanması gerektiğini kaydeden Kalın, "Bu salgına karşı savaşacak ve ırk, renk, yaş, ulus, din ve diğer her şeyden bağımsız olarak tüm vatandaşların güvenliğini sağlayacaksak, bunu insanca bir şekilde yapmalıyız." şeklinde konuştu.

Kalın, bu süreçte insanlığın gerçekliklerinden yola çıkmak gerektiğini vurgulayarak, "Kimse bu tür pandemiler karşısında bağışıklık iddia edemez. Hepimiz güvende olana kadar hiçbirimiz güvende değiliz." ifadesini kullandı.

Diğer yandan Türkiye'nin Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamındaki çalışmalarına ilişkin bilgiler veren Kalın, diğer ülkelerin maske tedariki konusunda birbirleriyle sorunlar yaşadığı bu dönemde Türkiye'nin hem İspanya ve İtalya gibi salgından en çok etkilenen ülkelere yardımda bulunduğu hem de vatandaşlarına ücretsiz maske dağıtmak gibi uygulamaları hayata geçirdiğini belirtti.

YORUMLAR 10
  • Durdurun haini 4 yıl önce Şikayet Et
    Fatih portakal her akşam devlet aleyhine yayın yapıyor halkı gakeyana getiriyor bu kişiye ve kanalına neden bir şey yaypılmıyor
    Cevapla
  • nail 4 yıl önce Şikayet Et
    Cumhurbaşkanımız dava açtı portakal a artık ona inananlar sıkıp suyunu içisin portakalın mevlam şerlerinden korusun.
    Cevapla
  • adalet 4 yıl önce Şikayet Et
    çok doğru.
    Cevapla
  • eskici 4 yıl önce Şikayet Et
    bir kaç ay içinde herşey eskiye döner
    Cevapla
  • Muttaki 4 yıl önce Şikayet Et
    koronavirüs konusu sonlanır ve herşey normale döner de, o normalimiz korona öncesindeki normalimiz olmayacak artık. farklı bir dünya bizi bekliyor birçok yönden. bu sosyolojik, ekonomik ve jeopolitik çok fazla değişiklik içeren bir konu ama tabii ki bir sabah uyanıp görmeyeceğiz. 10 yıllar sürebilecek bir değişimler silsilesinden bahsediliyor burada. ve bu kaçınılmaz bir şey.
    Cevapla
  • Ağrılı 4 yıl önce Şikayet Et
    En önemli konu tarım ve hayvancılık Türkiyede boş tarla ve arazi kalmamalı doguda hayvancılık ve süt ürünlerinin içanadoluda tarımın başkenti olmalı. Ülkemi seviyorum
    Cevapla
  • KRN-19 4 yıl önce Şikayet Et
    KoRoNa-19 virüsü insanların kökünü kazıyacak bir bela mı, yoksa doğru yoldan sapan insanları yola getirecek olan bir lütuf mu?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
110 Liralık kurabiye satan işletmeci "Şu an maliyetine satıyoruz, zam yapıcaz" dedi
CHP'li belediyelerde akraba kıyağı: Liyakate değil kan bağına bakılıyor