Evde ekonomi zamanı

Gıda sahtecileri, koruyucu madde, gezen tavuk, karatay diyeti derken kafası karışan bir o kadar da yorulan vatandaş, çareyi evde buldu.

Evde ekonomi zamanı
Evde ekonomi zamanı
GİRİŞ 13.09.2017 09:04 GÜNCELLEME 13.09.2017 09:05

Hazır ve hızlı tüketim yiyeceklere inat artık devir ev ekonomisi devri. Gıdada koruyucu ve sağlığa zararlı madde, glikoz şurubu gibi iddialar manşetleri süsleyince vatandaş çareyi kendi ürününü evde hazırlamakta buldu. Artık yoğurt, ekmek, kefir, salça, turşu hatta gazoz evde üretiliyor. Buna bir de sağlıklı yaşam trendi eklenince işin piyasası da aldı yürüdü.

Hemen her gün yeni bir açıklamanın yapıldığı, organik olduğu iddia edilen ürünlerin ateş pahasına satıldığı gıda sektöründe, bizim Ayşe teyze ekmeğini, salçasını, yoğurdunu evinde hazırlamaya başladı. Dalga dalga yayılan bu trend sayesinde bazılarımız da güvendiği üreticiden ürününü gidip alıyor. Bu duruma bir de sağlıklı beslenme modası eklenince işin piyasası da gecikmedi. Üstelik, ev ekonomisi devrinin tasarruf yapma oranı çok düşük seviyelerde olan ülke insanımıza olumlu yansıması da bekleniyor. Zira, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nca yapılan 'İsrafın Boyutu İncelemesi'nde, tasarruf oranımız yüzde 14’te kalırken, maşallah akıllı telefon kullanımımız ise yüzde 84’ü buldu. "Yahu olur mu, yoğurt mayalayıp nasıl tasarruf oranı düşürülür?" diye soranlara cevabımız hazır. "Ya tutarsa..."

EKMEK, YOĞURT DERKEN GAZOZ MAKİNESİ BİLE ÇIKTI

Vatandaşın artan ilgisi nedeniyle, özellikle küçük ev aletleri pazarı son birkaç yıldır astronomik büyüme oranlarına ulaştı. Ekmek, yoğurt, kıyma ve hatta gazoz yapma makineleri ev ekonomisi devri için mağazalardaki yerini aldı. İşler bununla da bitmiyor, yazdan domates, biber ve patlıcanı taze alıp derin dondurucularda saklayan bir nesil var. n11.com Satış Genel Müdür Yardımcısı Örpen Koçak geçen ay, derin dondurucularda bir önceki döneme göre yüzde 150, kıyma makinelerinde ise yüzde 218'lik bir artış yaşandığı haberini veriyor. Geçen yıl 17,3 milyon adet küçük ev aleti satılırken, sektörün yüzde 6 büyüdüğünü hatırlatalım.

SEKTÖR YÜZDE 263 BÜYÜDÜ

Araştırma kuruluşu GFK’nın 2016’da Küçük Ev Aletleri Türkiye araştırmasına göre, pazarda son 3 seneyle kıyaslandığında 2017’de yüzde 263’lük bir artış söz konusu. Sadece Anneler Günü haftasında blendır, ekmek yapma makinesi gibi ürünlerde bu yıl 33 milyon liralık ciroya ulaşıldı.

Media Markt Kurumsal İletişim Direktörü Çağanur Atay Uçtu, küresel ölçekte fırtınalar estiren sağlıklı yaşam trendinin ülkemizi de etkisi altına aldığını ve işletmenin bu kategorideki ürün satışlarının yüzde 36 arttığı bilgisini paylaşıyor. “Sağlıklı yaşamı benimseyenlerin sayısı her gün artıyor ve tüketicilerin tüketim alışkanlıkları da farklılık gösteriyor” yorumunun sahibi hepsiburadaTicari Grup Başkanı Emre Ekmekçi, “Doğal gıda ürünlerinin satışlarında ilk altı ayda beş kat artış yaşandı” diyor.

ÜRETİCİ VE TÜKETİCİ ARACISIZ DOĞAL YOLDAN BULUŞUYOR

Evde ekonomi devrinin bir diğer yanı da üretici ve tüketicinin aracısız alışverişi. Doğal olana artan talep büyük şehirlere yakın çiftlik sahiplerini de hareket geçirdi. Artık vatandaş, özellikle hafta sonları çevre köylerdeki üreticilere giderek süt, peynir, yumurta gibi bazı temel ihtiyaçlarını bizzat üreticisinden sağlıyor. Aracıların bindirdiği fiyat farkından kurtulurken, uzun süre haldeki kasalarda bekleyen sebze meyvenin en tazesine ulaşıyor.

SOSYAL MEDYADA SALÇA KAYNIYOR

Bu talebi fırsat bilen bazı girişimciler arasında eve sipariş verenler bile var. Mesela, haftanın belli günlerinde farklı semtlere dağıtım hizmetleri mevcut. Anlayacağınız vatandaşta oluşan bilinç, teknolojinin imkanları ile birleşince ev ekonomisi piyasası aldı da başını yürüdü. Son dönemde, evde hazırladıkları doğal ve yöresel ürünleri sosyal medyadan satan kişilerin çoğaldığını da belirtelim. Instagram'da müşteri bulursanız 200 bini aşan takipçiniz sayesinde ciddi paralar kazanabilirsiniz. İnternette basit bir arama ile binlerce kişi ve şirkete ulaşabilirsiniz. 'Sahtekarlara dikkat' diye uyarmamıza gerek yok sanırım.

SEKİZ KİLO KAPYA BİBERİ YETER

Sekiz kilo kadar kapya biber ayıklanır, mutfak robotundan geçirilir, eski tip çelik tencerede bir saat harlı ateşte suyu çektirilir. Ateşten indirmeye yakın bolca tuz, az biraz zeytinyağı ve koruyucu niyetine üç-beş diş sarımsak rendesi eklenir soğuyunca kavanozlara doldurulur. Gördüğün gibi okuyucu, malzemeden kaçınmadık, rakamları da dillendirdik. Halden anlayıp tasarruf edemediğimiz konusuna değinerek sosyal mesajımızı da verdik. Elimizin lezzetini evellallah sevgimizi de kattık. Aferin 'orhanorhun' çok doğal haber oldu.

DOĞALA DÖNÜŞ

Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar ile konunun tüketici boyutunu konuşuyoruz. Organik tarım ve ürünlerin üretim ve denetimlerinde çok fazla firma veya aracı olduğu için rakamların ister istemez arttığını anlatıyor. “Halkın bu mallara ulaşımı zorlaşıyor” diyen Çakar, vatandaşın çözümünü formüle ediyor: “Haliyle işçisi memuru, sağlığını düşüneni daha uygun koşullarda doğala ulaşmak istiyor. Bunun için de bizim ekolojik ürün dediğimiz, doğal yollardan üretim yapan çiftliğe yöneliyor. Hafta sonu çoluk çocuk aracına atlayıp, çevre köy veya mandıralardan haftalık alışverişini yapıyor. Tavsiyem kooperatifçiliğin ülkemizde gelişmesi. Üretici ve tüketici kooperatifleri daha işlevsel hale gelmeli.”

TASARRUFU ARTIRIR MI?

Evde ekonomi yapma eğiliminin ayak sesleri giderek yükselirken, bu durumun özellikle tasarruf oranımızdaki düşüklüğe bir nebze de olsa katkısı bekleniyor. Yine, Gümrük Bakanlığının araştırmasında, haftada kişi başı 226 gram ekmeğin çöpe atıldığı ortaya çıktı. İlgili raporda özellikle ekmek israfının önlenmesi için bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerektiği kaydedildi. Bu sürecin tasarruf oranımızı ne kadar etkileyeceği belirsiz olsa da halkın doğal ürünlere artan talebi ve yiyeceklerini evinde hazırlama ihtiyacı en azından gıda da daha tasarruflu bir süreci başlatabilir. Büyük şeyler söylemek için erken olsa da gelecek dönemler için umut vadedebilir.

KAYNAK: YENİ ŞAFAK