Oya Başar: Güldüğümden daha çok ağlarım

Tiyatrodan uzun bir süredir ayrı olan Oya Başar, yeni oyunu ‘Kadın ile Memur’ ile yeniden seyirci karşısında.

Oya Başar: Güldüğümden daha çok ağlarım
Oya Başar: Güldüğümden daha çok ağlarım
GİRİŞ 22.01.2011 10:42 GÜNCELLEME 22.01.2011 10:42

Sahnelere geri döndüğü için çok heyecanlı olduğunu söyleyen Başar’la hem yeni oyununu hem özel hayatınına dair konuştuk...

Sinemada olduğu gibi tiyatroda da oyuncular arasında rol paylaşımı yapılırken egolar ön plana çıkıyor mu?

Çıkmaz olur mu? Benim için sahnede büyük rol, küçük rol yoktur; büyük oyuncu, küçük oyuncu vardır. Sahne öyle enteresan bir yerdir ki; orada ne olduğunuz ortaya çıkar. Rolünüz küçük olsa bile seyirci sizi orada keşfeder. Bazı oyunlar vardır.

Otoriter bir görüntünüz var... Zor musunuzdur?

Kendimi anlatmam doğru olmaz sanırım... Sadece şunu söyleyebilirim; ben çağdaş olmayı, araştırmayı ve günü yakalamayı tercih eden biriyim. Çevreye güzel enerjiler verip yaptıklarımı güzelliklere çevirmeye çalışırım.

İÇİMDE HEP BİR ACI VAR

Hayatta ‘keşke’leriniz var mı?

Ne yaşarsam yaşayayım her zaman “Her hayırda bir şer, her şerde bir hayır vardır” derim. Ama hastalık çok farklı bir şey.

İnsana farklı bir boyut kazandırıyor. Sağlığınızın kıymetini o zaman anlıyorsunuz. O dönemlerde geçmişi düşündüğümde, “Ne kadar boş şeylere üzülmüşüm” dedim.

Artık hayata çok daha farklı bakıyorum. Ben aslında hayatı çok ciddiye almışım. Biraz daha rahat olmak lazım, çok aldırış etmemek gerekiyor. Kahkahanı atıp geçeceksin. Ben gülerim ama içimde hep bir minik acı vardır.

Ekrandaki dizi furyasını nasıl buluyorsunuz?

Diziler sayesinde ekonomik seviyemiz yükseldi. Ayrıca inkar edilemez bir gerçek var; dizilerdeki tüm ana karakterleri tiyatrocular oynuyor.

Hayatta çok zor taşınan iki şey vardır; birisi şöhret, diğeri ise para... Bu ikisini taşımak için çok donanımlı olmanız ve alt yapınızın sağlam olması gerekir.

Ancak bizde dizi oyuncusu tek bir dizi ile popüler oluyor. Sonra bütün teklifler ona geliyor. Bu oyuncu halkın mı, yoksa medya ve reklamcıların seçtiği birisi mi? Bu soruya cevap bulamıyorum.

SİTCOM’A BAŞLAYACAĞIM

Yeni bir dizi projeniz var mı?

Evet, bir ay sonra ‘Ya Kızım’ isimli yeni bir sitcom’a başlayacağım. Aslında önceliğim tiyatroydu ama şartlar öyle oluştu. Bir yandan oyun, diğer yandan dizi, öte yandan da annelik ve özel hayat.. Hepsi birarada biraz zorlayacak sanırım.

Dizilerde ve sinemada sansür çok tartışılıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

TRT’nin tek kanal olduğu dönemde sansür şimdikinden çok daha fazlaydı. Turgut Özal ile birlikte daha hoşgörülü olunmaya başlandı. Şimdi sanıyorum yine eskiye dönüyoruz. Senaryonun içinde sansüre yönelik bir durum varsa; bu aşırıya kaçmadan verilmeli... Ama anlatılan olaylar yaşamın içinde olan şeylerse bence sorun teşkil etmez. İnsanlar bundan neden rahatsız oluyor anlamıyorum.

KAPALI GİŞE OYNUYORUZ

Kapalı gişe oynadığınız ‘Kadın ile Memur’ nasıl bir oyun? Sistemi komik dille eleştiren bir oyun.

Adından da anlaşılacağı gibi bir kadının bakanlığa girip müsteşar odasına kadar sızmasıyla başlayan bir hikaye.... İzleyen herkes, “Son zamanlarda izlediğim en keyifli oyun” diyor.

Zaten sizin de dediğiniz gibi kapalı gişe oynamamız da bunu doğruluyor.

Aslında senaryo eski... Ama oyunu bugüne uyarladık ve ben de çok severek oynuyorum. Her pazar BKM’de seyirci karşısına çıkıyoruz.

Uzun zamandır tiyatrodan uzaktım ama gördüm ki enerjimden hiçbir şey kaybetmemişim ve yine aynı duygularla sahnedeyim...

AŞK BİR KEYİFTİR VE EN ÖNEMLİSİ DE TUTKUDUR

Aşkın kelime anlamı nedir sizce?

Bana göre aşk heyecandır. Bir keyiftir ve en önemlisi tutkudur.

Sizin gibi oyuncu olan sevgiliniz Ali Karagöz ile şu anda yaşadığınız ilişkinizi tarif eden bir şey mi yani?

Aynen öyle. Yeni bir şey yaşamak insanı farklı kılıyor. Bakışınız bile değişiyor. Çok farklıdır aşk bende...

Ali iyi bir insan ama hayata ve ilişkimize yönelik özel kararlar vermek için tabii ki daha erken. Ben bu konularda çok acele etmemek gerektiğini düşünüyorum.

Aşkın yaşı var mı sizce? Hâlâ 20’li yaşlarınızdaki gibi bir duygu mu şimdi hissettiğiniz aşk mesela?

Her yaşta aynıdır bence aşk... İnsan 20’sinde de, 50’sinde de aynı şeyleri yapar ve yaşar. Çok tutkuluysan hep bağlanırsın mesela. Sadece yaşlandıkça örtmeye çalışırsın.

BİRAZ ZORUM

Siz de mi öyle yapıyorsunuz?

Ben her konuda koruma altına alırım kendimi... Özellikle de aşkta... Çünkü kırılmak istemem. Kırılmamak için de hep kontrollü yaşarım.

Şu anda bir keyif yaşıyorum. Ama yarın evlenmek istersem hemen evlenirim. Birisini hayatıma kolay almam. Bu konuda biraz zorumdur.

İÇİMDE ÇOK NAİF BİR OYA VAR

Çok güçlü bir görüntünüz var; hiç ağladığınız oluyor mu? Görüntümün aksine o kadar çok yumuşak bir yapım vardır ki, sürekli ağlarım desem yalan olmaz.

Hatta güldüğümden daha çok ağlarım hayatta. Üstelik her şeye ağlayan bir yapım var. Bayrak ya da asker gördüğümde bile ağladığım olur.

ÇARESİZİM DEMEM

Kendinizi çaresiz hissettiğiniz zamanlar oldu mu hiç?

Olmaz mı! Hem de çok oldu. Ama asla ‘çaresizim’ telkinini kendime yapmam ve olaylara karşı mücadelemi kaybetmem.

“Her zaman vardır bir çaresi” derim çaresiz olduğumu hissettiğim anlarda... Ama bu anlarım bana özeldir. Bunları kimseyle paylaşmayı doğru bulmam. Duruşum dik olabilir ama içimde naif bir Oya vardır.

Çocuklarınıza özellikle aşıladığınız bir şey var mı?

Çocuklarıma sürekli olarak; “Ne iş yaparsanız yapın, her zaman yaptığınızın en iyisini yapın” derim. Ayrıca çocuklarımı hiçbir zaman yarış atı gibi oradan oraya koşturmadım.

“Okulunun en iyisi sen ol” demedim, çünkü herkesin yapabilecekleri ortadadır.

HAYATA KARŞI GÜÇLENDİM

Neden güçlü görünmeye çalışıyorsunuz?

Hastalığım döneminde herkes bana, “Saçlarınız ve kaşlarınız döküldüğünde rahatsızlık duymayacak mısınız?” diye sordu. “Hayır, rahatsız olmayacağım, ben böyle de yaşarım” dedim.

İlk başlarda insanlar inanmadı saçlarımın döküldüğüne.

Çünkü perukla dolaşıyordum. Sadece dostlarımın yanında peruğumu çıkardım. Çünkü insanlara duygu sömürüsü yapmak istemedim.

Bir de beni o halde görüp “Ah canım, vah vah” demelerini istemedim. Çocuklarım ve kendim için güçlü olmalıydım. Ölümden korkmam ama acı çekmek beni ürkütür.

Bu bilinçle yaşadım ve bu duruşum hayata karşı güçlülüğümü artırdı.

Sabah Günaydın

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Yunanistan neye hazırlık yapıyor? Neden Demir Kubbe'nin peşine düştü?
Rusya'dan S-500 açıklaması! Tarih verdiler