Allahuekber Dağları’nda Donan, Yemen’de Yanan Benim Dedemdi. “2”

.

  • GİRİŞ06.01.2018 07:32
  • GÜNCELLEME08.01.2018 07:01

Perşembe Gününden Devam;

9 Aralık 1914'de 9. Kolordu harekâta geçtiğinde müthiş bir kar fırtınasına tutulur Oltu'dan Bardız'a kadar kar, tipi, soğuğun -20 dereceye kadar düştüğü yollardan yürüyen bu kolordu Bardız bucağına varır. Yolda gelirken Oltu'nun batısında 32.fırka ilerlemekte ve kuzeyinde 31nci fırka yürüyüşe devam etmektedir. 31nci fırka kuzeye doğru ilerlerken şiddetli bir düşman ateşine uğrar... Oltu’nun batısında bulunan 32nci fırka (Alay) da sağından kendisini çevirmek isteyen bir düşman kuvvetini görünce... Avcıya yayılan iki taraf arasında amansız bir cenk başlar... Akıncılar birbirine yaklaşıyor. Birden bir şüphe, öteden işaret, hemen ateş kesilir, iki taraf kollarını açarak biri birine koşuyor, sarmaş dolaşlar ve ağlayışlar. Meğer dört saattir kendi iki fırkamız bir birini düşman sanarak cenk etmiş,.. Bu kazanın (hatanın) bilânçosu fecidir: İki taraftan iki bin şehidimiz var. 

Sadece bu yanlış mı? Nice hatalar meyanında gece, eratın ve subayların bilmedikleri arazide, keşif yapılmadan gece taarruzu da yapılmıştır: Enver Paşa Bardız'dan Sarıkamış'ın kuzey tarafına, Turnagöl sırtlarına getirdiği 29uncu Alay'a gece taarruz emri verir. Kolordu Erkânı Harbiye Reisi Kaymakam Şeriat Beye:

"Bizim askerimiz gece taarruzu yapamaz amma yapsın bakalım, emrini verir. Elindeki tek fırkaya gece taarruzu yaptırdı. Asker hiç orman manevrası görmemiş. Taburlar birbirini kaybeder”

Sarıkamış cephesinde soğuktan donarak ölenlerin, şehitlik rütbesine erenlerin sayısına yakın askerimizde, yanlış askerî kararlar ve taarruz emirleri ile kırılmıştır. İstasyonun üzerinde bulunan bir tepeye yerleşen Ruslar, buradan devamlı olarak Türklerin taarruzlarına karşı makineli tüfeklerle karşılık vermişler ve çok da zayiat verdirmişlerdi. Bu tepeyi ele geçirmek için Eski Sarıkamış köyüne girmek ve yakın mesafeden düşmanı yok etmek istiyordu.

Enver Paşa 87nci Alay komutanı Lütfi Beyle bu köye makineli tüfek ateşi altında girip işgal etmişti.. Türk ordusu Sarıkamış'a girememiştir ama bari Eski Sarıkamış'a girip bir başarı, bir zafer sağlamak bahtiyarlığına ermiştir. Ancak bu zaferin sonucu acı olur: Devamlı olarak istasyon arkasındaki tepeye (Kartal yuvasına) taze kuvvetler gönderen Ruslar köyü kuşatırlar ve devamlı olarak makineli tüfeklerle ateş ederek 87nci, Alayı perü-perişan ederler, geriye dönmek, ileriye saldırıp çıkmak imkânı kalmayınca Alay komutanı Lütfi Bey Alay sancağını beline sararak 22 kişi ile beraber, gece beyaz örtülere sarılıp sürünerek köyden dışarı çıkmağı başarır.

Başkomutan Vekili Enver Paşa, eniştesi Hafız Hakkı Paşa’dan daha evvel Allahu ekber dağlarını aşıp askeri bir başarıyı tek başına sahiplenmek istemesi neticesinde geceler içinde binlerce vatan evladı asker çığlıklar ata ata, çıldıra çıldıra donarak ölüyorlar ve bu duruma subayları müdahale edemiyordu. Sadece asker içinde dolaşarak;

“Uyumayın ha, uyumayın ha, kıpırdanın, hareket edin, arkadaşlar zıplayın uyuyanı dürtükleyin”

Şeklinde uyarılar yapıyorlardı. Fakat saatlerdir yürüyen bu yorgun vücutlar bu uyarılara rağmen soğuğun etkisi ile göz kapaklarına müdahale edemiyor ve kendilerinden geçiyorlardı. Aynı gecenin ürkütücü karanlığında arada bir garip çığlıklar, acılı haykırışlar ormanın derinliklerinde yankılanmaktadır. Bu sesler, ümitsizliğe yenik düşerek çıldırıp kendilerini uçurumlardan aşağı atanların yürekler dağlayan feryatlarıdır.

Uzaklardan işitilen aç kurtların ulumaları, aç, yorgun ve donmak üzere olan askerin içini ürpertmekte ve derinden derine korkutmaktadır. Hele hele arada bir, bir karganın hızla askerlerin arasına dalıp yerlere serpilmiş ölü asker bedenlerin gözlerini oyması kelimelerin bittiği anı göstermekteydi.

Askerin bu psikoloji içinde olmasına bakmaksızın Enver Paşa o gece Sarıkamış’a girme kararındadır. Derhal hücum emri verir. Fakat elde kalan bir avuç askerle güçlü ve iyi donatılmış Rus askerlerini yarmak mümkün olmaz. Subay çadırlarında yapılan tüm planlar alt üst olmuş donarak ya da açlıktan ölerek sayısı azalan asker içinde kontrol iyiden iyiye elden çıkmıştı. Bu harekât da başarısız bir şekilde sonuçlanınca o gece de dağda eksi yirmibeş derecede sabahlamak mecburiyetinde kalınır. Bu ölüm kadar kötü bir durumdur. Ateş yakmak da yasaktır. Sürekli hareket etmekten yorulan asker artık gayri ihtiyari yıkılmaya karlar üzerinde kaybolmaya başlamıştır.

“Allah devlete millete zeval vermesin” şiarıyla yaşayan Mehmetçik bu buz ülkesinde donarken bile aynı sözleri dudaklarından eksik etmedi.

Subaylar günün ışımasıyla birlikte saklandıkları yerde dağınık vaziyette geceleyen birliklerini toplamaya başlarlar. Fakat bir gariplik vardır. Büyük ağaçların alçak dallarında kimi oturmuş vaziyette kimi ayakta duran askerler, komutanlarının çağrısına rağmen gelmemektedirler. Subaylar biraz daha yaklaşınca ürpertici gerçeği fark ederler. Biçare askerler, o korkunç gece ayazında ayakları donmasın diye çamların üzerlerine tırmanmışlar ve orada öylece donarak heykelleşmişlerdir.

Ağaçların diplerindeki donmuş cesetlerin de şiddetli rüzgârda dökülen badem çiçekleri gibi, acımasız kış rüzgârının dallardan düşürdüğü bu donuklar olduğu anlaşılır. Bu askerler sanki KARÇİÇEKLERİDİR…

Netice itibari ile, bu operasyonda masum, günahsız, çaresiz ve kimsesiz 23.000 Anadolu evladı düşman mermisi ile değil, soğuğun o amansız kolları arasında donarak can vermiş ve şehit olmuştur. Bugün Enver Paşa’nın yaşayan torunları piyasada gezen 90.000 rakamını abartılı bulup;

            “Dedemin hakkına girip iftira atıyorlar, Sarıkamış’ta ölen 90.000 asker değil sadece 23.000 askerdir.”

Demek gafletini göstermekte ve 23.000 rakamını az bulmaktadır. Ne diyelim Allah herkese vicdan ve merhamet versin. Sarıkamış’ta Allahu ekber dağlarında donarak şehit düşen, aç kurtlara yem olan, kargalar tarafından deşilen dedelerimize Allah rahmet eylesin, mekânları cennet, komşuları resulullah olsun… AMİN.

Yorumlar8

  • Demirel atabey 6 yıl önce Şikayet Et
    şehitlerimize Allah rahmet eylesin, vatan hainlerini cehennem ateşiyle terbiye etsin.. Anapalı hocamızdan da Allah razı olsun
    Cevapla
  • Yaşar sevim 6 yıl önce Şikayet Et
    Mekanları cennet olsun inşallah
    Cevapla
  • sedat gülmez 6 yıl önce Şikayet Et
    amin amin amin...
    Cevapla
  • Dilek Kale. 6 yıl önce Şikayet Et
    Amiinn Amiiinnn.
    Cevapla
  • Mahmut akar 6 yıl önce Şikayet Et
    Yüreğinize sağlık hocam.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat