‘’Kırkyıl ilmik ilmik ördüğümüz kazağı Tayyip Erdoğana mı giydireceğiz’’ diyerek kibrin ve egoizmin zirvelerinde dolaşan adam, keşke halk arasında dolaşan sade bir insan olsaydın!

Amerikaya ve siyonistlere maşa ve oyuncak olacağına, keşke hak ve hakikat yolunda yürüyen eğilmez bir baş olsaydın!

İslam medeniyet ve kültürüne karşı savaşan batılı ülkelerin ‘’Güçlü olmasından dolayı’’ onların arkasında zağarlık yapacağına, keşke Hak yolunda yürüyen, adı sanı bilinmeyen bir Kıtmir olsaydın!

15 Temmuzda tankıyla, topuyla, uçağıyla helikopteriyle kendi milletinin üzerine kurşun ve bomba yağdırtacağına, keşke kaldırımlarda gezen bir serseri olsaydın!

Ülkemizi ateşe veren, kardeş kavgası çıkaran, masum anadolu insanlarının binlerce yuvasına ateş düşüreceğine,  keşke ocaklarında tüten kapkara bir duman olsaydın!

Kırkyıl insanımızı gözbebekleri olan oğul ve kızlarını uyutup, uyuşturup ipnotizma edeceğine, onları Allah, Peygamber ve sahabe adına kandırıp emperyalizmin uşak yapacağına; keşke dağlarda dolaşan bir mecnun olsaydın!

‘’Cemaat’’, ‘’Hizmet’’, ‘’Himmet’’… diyerek islami ıstılahları karanlık hesaplarına alet ederek hayaller peşinden koşacağına, keşke bir cami köşesinde üç beş adam yetiştiren mütevazi bir insan olsaydın!

17 yıl amerikanı  kucağında, Amerikan emperyalizminin amaçları doğrultusunda islam ülkeleri ve Dünyanın birçok yerinde ABD hegemonyacılığının ileri karakolu olacağına, keşke bu ülkelerde biten bir deve dikeni olsaydın!

Kendi hayal dünyanda kurmaya çalıştığın ütopyan için binlerce eğitilmiş yetişkin insan darbeci ve vatan haini olarak senin yüzünden suçlandı, suçlanmakta. Bu yüzden ülkemizde birçok masum anneler, babalar, daha tüyü bitmemiş çocuklar madur oldular. İnsanlar toplumdan dışladılar, binlerce insan sana ve hayallerine kapılarak bir uçurumdan kendilerini atıp siyasi intihar ettiler.

Şimdi korkunç bir yanlızlık ve derin bir maduriyetin kucağında ne olduklarının farkında olmadan senin karanlık planların yüzünden hapislere atıldılar, yargılanıyor veya yargılanmayı bekliyorlar.

Senin yüzünden madur olan bu insanlar ve onların aileleri için hiç mi vicdanın sızlamadı?

İbadet aşkıyla çalışan ve kendi oyununa düşürdüğün bu insanların dünyalarını karartmya hiç mi hiç yanmadın?

Yalanla, dolanla, islami sınırları ve ölçüleri ayaklar altına alıp verdiğin fetvalarla harama, günaha, isyana ve tuğyana sevkettiğin bu insanların maduriyetleri için ne yaptın, ne yapıyorsun, ne yapacaksın?

Madur ailelerin, sana bağlı olan ve hala o bağlılığı inat ve ısrarla sürdürmeye çalışan insanların hayatları kaydı, ocakları söndü, bazılarının yuvaları dağıldı, utançlarından toplum içine bile çıkamıyorlar.

Bu cemaatin lideri, imamı, başkanı olarak anılan birisi olacağına, keşke adı sanı bilinmeyen dağ başında unutulmuş bir mezar olsaydın!

Yetiştirdiğin iki yüzlü, kişilik ve kimlik yoksunu insanları başkalarının yatak odalarını gözetleyen rötgenci, şantajcı, baskıcı, hırsız, ajan, casus… yapacağına onları adam gibi dürüst bir müslüman, vatanına, milletine ve ümmete hizmet eden tavizsiz birer Allah eri olarak yetiştirseydin!

Ey örgüt başı kaybettin! Hem bu dünyada hem de öbür dünyada kaybettin! Ahmakça aptalça senin hala izini izleyen insanların bu dünyalarını da öbür dünyalarını da mahvettin.

Mahvettin bu milletin evlatlarını mahvettin.

Hala bu adamın peşinde giden, hala onun yalanları ve rüyalarıyla avunan, hala uyanmayan, irkilip silkinmeyen, kendine gelmeyenlere de Allah cc akıl fikir ve basiret versin!

Kaybettiniz. Hayalleriniz suya düştü kaybettiniz. İmparatorluğunuz çöktü kaybettiniz…

Arif Altunbaş, haber 7