Türkiye büyüp güçlendikçe dünya müslümanlarının umutları, sevdaları, mücadele azimleri ve başarıları da büyüyor.Buna karşı düşmanlarımızın öfkesi, kini ve saldırıları da büyüyor. Bizim için tezgahlanan oyunlar, hileler, ihanetler ve kalleşlikler de büyüyor.

Etnik ve politik kaygılar, ikiyüzlü davranışlar, içimizde yuvalanan ihanet ocaklarının intikamı, hırsı ve düşmanlığı da büyüyor. Bir yanda dost ve müttefik, diğer yanda ülkemizin içinde ve dışında fitne pazarlamaya, korku salmaya çalışan sözde dostlarımızın kaygı ve endişeleri de büyüyor.  

Türkiye büyüdükçe ekonominiz büyüyor ordumuz, milletinin azmi ve umutları da büyüyor. Coğrafyamızda bize belbağlayan kardeşlerimizin cesaretleri ve umutları da büyüyor. Türkiye büyüdükçe ülkemde, coğrafyamda ve dünyadaki tüm mazlumların, kimsesizlerin ezilen ve sömürülenlerin emperyalizme karşı direniş sevdaları da büyür.

Türkiyenin büyümesi Ortadoğunun, Ortaasyanın, Balkanların, Kafkasların ve Kuzey Afrika ile tüm islam coğrafyasının büyümesi ile eş anlamlıdır. Türkiye ekseni tüm islam alemini kuşatan ve bir anafor gibi onu sarıp sarmalayan, koruyan ve kollayan ana kucağı gibi sımsıcak bir diriliş ocağıdır.

Bu eksen doğuda Urumçiden batıda Atlas Okyanusuna, Kuzeyde Kazandan Güneyde Yemene, oradan Pakistana, Hindistana, Malezyaya, İndenozyaya, Filipinlere kadar uzanan büyük bir coğrafyanın çekim alanıdır.

Türkiye işte bu coğrafyanın ekseni, bu coğrafyanın merkezidir. Onun için Türkiye ayağa kalkarsa Ortadoğu ve Balkanlar, Ortaasya ve Kafkaslar, Afrika ve Asya ayağa kalkar. Bunu düşmanlarımız biliyor. Dostlarımızın birçoğu ise daha bunun farkında değil.

Türkiye ayağa kalkınca sadece Asya ve Afrika değil, zulme ve sömürüye karşı tüm insanlık, insanlığın onurunu kurtarmak için ayağa kalkar. Ana arının etrafında toplanan işçi arılar gibi hakikat bahçelerinden topladıkları güllerden bal yapar ve insanlığın hizmetine sunar.

Emperyalizmin çocukları Türkiyeye ve İslam alemine bunun için düşmandırlar.  Bunun için Hıra Dağının evlatlarına Olumpus dağının çocukları hep yan bakar. Çünkü onlar bizden de öte bizim inanç ve akidemize, İslamımıza ve Kur’anımıza düşmandırlar.

Tarihte hiçbir uygarlık batı medeniyeti kadar sapık, hakka hukuka zıt, adalet ve özgürlüğe karşı olmamıştır. İçimizdeki ve dışımızdaki batıcı düşman ve hainlerle hesaplaşmadan kendinle hesaplaşamazsın. Kendinle hesaplaşmadan islam medeniyet ve kültürünü yeniden bu coğrafyada ayağa kaldırıp insanlığın huzuruna bir anıt gibi dikemezsin! Bir gün bu anıtı dikecekse Türkiyenin oluşturacağı hareket gücü diker.

Türkiye ekseni Kur’an ve Sünnet merkezli, her türlü emperyalist ve sömürgeci düzen ve sistemlerden kurtuluşunun ekseni olmalıdır. Böyle olursa onun bir kıymeti harbiyesi olur.

Batı islam coğrafyasıyla nihayi bir hesaplaşmaya hazırlanıyor. Sen kendi içindeki mankurtlarla, kendi dışındaki vahşi batıyla hesaplaşmaya hazırlanmazsan o seninle birgün mutlaka hesaplaşacaktır.

Türkiye ekseni batıyla ve batılla ve onların ülkemizdeki ve coğrafyamızdaki uzantılarıyla hesaplaşma merkezidir.Bu eksene sahip çıkmakla din, tarih, kültür ve medeniyetine sahip çıkacak, tüm köleci sistemlere ve düzenlere hakettiği dersi ve cevabı vereceksin!

Türkiye sadece Türklerin değil tüm İslam coğrafyasının eksenidir. Bu eksen güçlendikçe islam dünyası da güçlenecek küresel emperyalizmin, sömürünün, işgalin, zulmün ve iki yüzlülüğün kaleleri, kuleleri ve cepheleride yerle bir olacaktır. Hakkın ve hakikatin karşısında yalanın ve karanlığın  yenildiği gibi.

Arif Altunbaş, Haber 7