Yolların kesiştiği coğrafyada Türkiye

.

  • GİRİŞ23.02.2018 07:13
  • GÜNCELLEME24.02.2018 10:34

Tarih boyu Ortadoğu birçok medeniyete beşiklik etmiş, birçok istilalar yaşamış, birçok sürgünlerin ve ilticacıların yurdu olmuştur.

Kavimler buralardan geçerek Afrika kıyılarına ve Avrupa içlerine göç ederken bu coğrafyalara kültürel, bilimsel katkılarda bulunmuşlar, bu cuğrafyalardan da birçok şeyler alıp öğrenmiş ve beraberinde götürmüşlerdir.

 

 

İnsanın olduğu her yerde her zaman kavgalar, savaşlar eksik olmamıştır. Ortadoğu gibi işgal, istila, iltica ve kavimler göçünün durağı ve makanı olan bir coğrafyada savaşlar, ölümler, baskı ve zulümler ve bunların getirdiği maduriyetler hep olagelmiştir.

İnsanlığın ve medeniyetlerin beşiği Ortadoğuda huzur olmuşsa Asyada, Afrikada ve Avrupada da huzur olmuştur. Ortadoğu huzursuz iken bundan dünyanın birçok bölgesi ve ülkesi de direk ve dolaylı olumsuz olarak etkilenmiştir.

Üç dinin de kutsal merkezi Kudüs ve dünya enerji kaynaklarının büyük bir kısmının rezervleri bu topraklarda bulunmaktadır. İnsanlık için değeri maddi ve manevi alanda paha biçilmez olan bu topraklar tarih boyu dinlerin, kültürlerin ve medeniyetlerin çatışma ve savaş alanı olmuştur.

Aynı zamanda burası Hürmüz Boğazı, Kızıldenizde Aden Körfezi, Süveyş Kanalı, İstanbul ve Çanakkale Boğazları gibi askeri ve ticari açıdan stratejik ulaşım yollarına sahip bir bölgedir. Türkiye olarak biz  işte bu coğrafyada yaşıyor, burada ayakta ve hayatta kalkmanın mücadelesini veriyoruz.

Uzun zamanlardır başta PKK olmak üzere bizimle savaşan terör örgütleri batılı ve doğulu değişik istihbarat örgütleri tarafından yönetilip, yönlendirilmekte, beslenip büyütülmekte, korunup muhafaza edilmekte, eğitilip üzerimize salınmaktadır.

Bu örgütler kendi çıkarlarına destek veren ve yardım eden birçok devlet için de terör taşeronluğu yapmakta, bize ve kardeşlerimize karşı vesayet savaşları sürdürmektedir.

Sınırlarımızda Türkiyeye karşı faaliyet gösteren, bir Kürt devleti kurma hevesinde olan PKK, PYD ve türevleri gibi ayrılıkçı, ırkçı, marksist örgütler ABD, Rusya, İran, Ermenistan, Suriye, Irak, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail tarafından beslenmekte ve kullanılmakta olduğu herkesce bilinmektedir.

Dost bilinen komşu, müttefik ve düşmanlarımız tarafından yollarımızın kesildiği, önümüze sayısız engeller ve problemlerin konulduğu, sadece PKK ve türevlerine karşı değil Yunanistan, İran, Suriye Ermenistan gibi devletlerle de ayrıca ABD, Rusya ve İsrail gibi devletlerle de açık veya gizli mücadele ettiğimiz bilinen bir gerçektir.

Küresel emperyalizmin kartlarını yeniden kardığı, harita ve sınırların yeniden dizayn edildiği, orta ve uzun vadeli stratejik hesapların, hegomonya savaşlarının kıran kırana devam ettiği bir bölgede millet olarak dik durabilmek ve kendi mücadelemizi gelecek nesillere aktarabilmek için bu tozduman içinde varlık, birlik ve dirlik mücadelemizi her ne pahasına olursa olsun sürdürmek zorundayız.

Bir asırdır uyutulan, uyuşturulan ve batı emperyalizmine kul ve köle edilerek mankurtlaştırılan bir milletin çocukları olarak artık ayağımızdaki prangaları, ellerimizdeki kelepçeleri kırmak, meselelere emperyalist batının gözüyle değil kendi gerçeklerimiz, kültür ve medeniyetimiz, kendi kadim değerlerimizin pençeresinden bakmaklıyız.

Ne doğu ne batı, ne kuzey ne güney diyerek milletimizin ve dostlarımızın menfaati ve geleceği hangi tarafta ve yönde ise oraya yönelmek, kendi limanlarımıza doğru hareket etmek, menfaatlerin kesiştiği bir bölgede kendimize ait alanlar ve yollar açmak durumundayız.

Zeytin Dalı Harekatıyla bu yolların ilk km taşlarının konulacağına, konulması gerektiğine inanıyorum. Allah cc ordumuza, yurdumuza ve milletimize zeval vermesin!

Arif Altunbaş, Haber 7

Yorumlar2

  • Fikri Sarıkaya 6 yıl önce Şikayet Et
    Amin inşallah
    Cevapla
  • Zafer 6 yıl önce Şikayet Et
    Teşekkürler Altunbaş. Amin!
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat