Diktatör kim?

  • GİRİŞ13.07.2018 07:33
  • GÜNCELLEME14.07.2018 09:25

Tarih boyu kurduğumuz 16 devlet-Selçuklu ve Osmanlı da dahil olmak üzere- milletimizin içinden çıkan, sevilen ve sayılan tabii liderler tarafından yönetilmiştir.

Bu liderler yaşadıkları zamana ve coğrafyaya göre; Kağan, Han, Sultan, Melik, Şah, Padişah ünvanıyla anılmışlardır. Bugünkü tabir ve anlayışla onlara milletin reisi ve   başkanı diyebiliriz.

 

 

Önceki zamanlarda kabul gören yönetim tarzlarına göre; devletin başındaki otorite olarak başkan kimse, çoğu zaman kendinden sonra gelecek olan başkanı de o belirlerdi. Millet ise; başında görmeye alıştığı devlet başkanının kendileri için seçtiği yöneticiye itaat ederek onu lider olarak kabul ederdi. Kan bağına bağlı babadan oğula geçen bir başkanlık sistemi vardı.

Şimdiki devlet başkanlığı sistemi ile değişen millet kendini yönetmesi için, kendi iradesi ile, kendi başkanını seçiyor olmasıdır. Her iki durumda da seçilen yöneticilerin ünvanının ne olduğu değil, başkan vasıflarında ve yetkisinde olduğu gerçeğidir.. Başkanlık ve sisteminin tarih, kültür ve geleneğimizle iç içe olduğu ne yazık ki, milletimizin tarihini Cumhuriyetin kuruluşuyla başlatmak isteyen birçok cahil aydınımızca (!) bilinmememekte veya bilinmek istenmemektedir.

Recep Tayyip Erdoğanın başkanlık sistemiyle donatılmış ilk Cumhurbaşkanı olarak milletin oyu ile seçilmesi, başkanın seçtiği çalışma arkadaşları ve kabinesi üzerine yapılan içteki ve dıştaki eleştiriler öyle yersiz, öyle hafif ve öyle temelsiz ki, insan bu diz boyu cehalet ve kindar söylemler karşısında hayretlere düşüyor.

Neymiş? Genel Kurmaybaşkanı(Akar) neden Savunma Bakanı olmuş? Bir general politika ile uğraşmaması gerekirmiş?

Mustafa Kemal asker değil miydi, Politika ile uğraşmadı mı? Devlet başkanı yetkileriyle donatılmış Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ‘’Tek adam’’ değil miydi?

İnönü; askerlikten gelmiyor mu? ‘’Milli Şef’’ onun ünvanı değil miydi? Tarihimizdeki devlet başkanlarının hangisi asker ve komutan değildi?

Devri zamanında Atatürke, ve İnönüye bir çift laf söyleyen ve aleyhinde konuşabilenlerin başına ne felaketler geldiğini bilmeyen var mı?

Devlet başkanını kendisi seçen ve onu kendi başına ‘’Başkan’’ yapan milletimizin ta kendisidir. Şimdi en kıtıpiyoz  gazeteci, en sümüklü öğrenci, en ahlaksız sanatçı, en haddini bilmez politikacının devlet başkanı Erdoğan’a yaptıkları hakaretler, küfürler, söylediği yalan ve iftiralar karşısında kim hangi cezaları alıyor?

Erdoğanı, ‘’Diktatör’’ olarak suçlayan Kılıçdaroğlu ve CHP’liler kendi diktatörlerini ve diktatörlüklerini milletle dalga geçer gibi görmemezlikten ve bilmemezlikten geliyorlar.Onlara göre; millet teneke kafalı adam, göbeğini kaşıyan köylü, cahiller ordusu, hiçbir şeyden anlamayan koyun sürüsü çünkü.

Muharrem İnce’nin tabiriyle’’, ‘’Adam seni yendi de yendi, yendi de yendi, yendi de yendi…’’ ‘’Sekiz sefer seçimi kaybettin. Sekiz sefer yenildin. Sekiz sefer başarısız oldun.’’ Ey Kılıçdaroğlu hala yapıştığın koltuğu bırakmadın ve hala onu kimseye kaptırma niyetin de yok.

Tabanın değişiklik istiyor, sen duymuyorsun. İnce çekil arkadaş diyor, tınlamıyorsun. Diktatör dediğin adam milletten başkanlık yetkisini almış, kabinesini kurmuş, dünya onu kutlamış.. sen hala, ‘’Kabul etmem de etmem’’, diye kendin çalıp kendin oynuyor, tepinip duruyorsun.

Ey CHP’ nin şaşkın taraftarları, ey darbe ve diktatör sevici CHP’liler! Elinizi vicdanınıza koyun! Sadece ömrünüzde bir dakika dürüst düşünün!

Peki, şimdi diktatör kim? Milletin yarısından fazlasının oyunu alarak Başkan olan, her girdiği seçimdem muzaffer çıkan Erdoğan mı, komplo ile CHP’ nin başına geçen, 8 defa seçimi kaybetmesine rağmen hala koltuğuna yapışıp kalan, türlü bizans oyunları ile CHP başkanlığını kimseye kaptırmak istemeyen Kılıçdaroğlu mu?

Bazıları, ‘Yakında CHP de dananın kuyruğu kopacak’’ diyor.Ben de,  diyorum ki, YETMEZ. Bu kutsal ineğin boynu koparmak lazım. Bu CHP’nin diktatör ve darbe sevici faşist anlayışı var oldukça; millet, rahat ve huzur bulmaz, barış ve kardeşlik yüzü görmez, özgürlük ve bağımsızlığına kavuşamaz.

Arif Altunbaş, Haber 7

Yorumlar1

  • Sema 5 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize sağlık ama onlarda ileriye doğru çalışan değil, geriye doğru 500km hızla giden kafalar var.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat