Bayram ve ölüm!

  • GİRİŞ24.08.2018 07:40
  • GÜNCELLEME24.08.2018 07:42

İnsan, annesiz ve babasız kalınca bayramların da tadı kalmıyor. Onlarsız geçen her bayram buruk ve hüzünlü...Onlar olmadan kalabalıkların içinde insan, bayram da olsa; kendi yalnızlığında boğuluyor.

Hangi yaşta olursa olsun dağ gibi yaslandığı ulu bir çınar olan baba, sığındığı sıcak ve merhamet yuvası olan anne ölünce dünya da başına göçüyor insanın. Ne kadar güçlü olursan ol, o enkazın altında kalıyorsun bir müddet. Belki, bir ömür boyu o hatıralarla birlikte yaşıyor, acılarını dindirmeye çalışıyorsundur.

 

 

İnsan, iyi ve kötü hatıralarıyla birlikte yaşar. Onlar da insanla birlikte ölür. Bunun için; ‘’Bir insanın ölümü bir alemin ölümüne bedeldir’’ denir.

Annem yaşarken her bayram  gizemli bir duygu beni evrenin merkezine doğru karşı konulmaz bir güçle çekerdi. Yurt dışından, yurt içinden her bayram yollara koyulur ayağımı gazdan kesmez,  gözüme uyku girmez saatlerce yorgun argın ve uykusuz yol alırdım.

Nasıl sevgilisine kavuşmak için yanıp tutuşan bir delikanlının dağları delen Ferhat, çölleri aşan Mecnun olması varsa, evladın da anne ve babasına hasreti, sevgi ve saygısı odur bizim toplumumuzda.

Ailemi ve çocuklarımı da sürüklerdim yanımda. Araba olmasa da onları sırtıma alır bu uzun ve meşakkatli yoldan kimse alıkoyamazdı beni. Gözümde sönmek bilmeyen bir yanardağ gibi hasret tüterdi. Ülkeleri, şehirleri, dağları tepeleri, köprüleri yolları bir solukta geçerek hedefe kilitlenmiş kurşun bir asker gibi gece gündüz demeden dünyanın merkezi olan Turgutlu'ya doğru koşardım.

Bu psikolojidir gurbetçileri, memleketine gidenleri çoğu kez yollarda kazalara kurban verdiren, ailecek ocaklarını söndüren. İnsanı kontrolden çıkaran, deli divane eden doğduğu topraklara çağıran o çekim gücünün rüzgarıdır..

Dünyada hiçbir güç anne, baba, kardeş ve vatan sevgisinin cazibesi kadar çekici değildir. O, gürünmez güç insanı kuşatıp kucaklar, sarıp sarmalar ve kendine doğru karşı konulmaz bir vakum gücüyle çeker.

Bu sihirli güç Anne ve babaların bu dünyadan göçüşüyle birlikte de cazibesini de yitiriyor. Geride unutulmaz acı tatlı anılar kalır ailenize, dost ve arkadaşlarınıza anlatacağınız belkide.

İlkokuldan sonra hayatım hep gurbette geçti. Çoğu kez bayramlarda ve tatillerde yola çıkmadan önce anneme haber vermezdim. Geleceğimi duyunca, sabaha kadar gözüne uyku girmez vesveseler içinde gelişimi beklerdi çünkü. Her ihtimale karşı Cengiz ağabeyime yola çıktığımı bildirirdim. Annem yine de geleceğimi duyar veya hissederdi.Çünkü; onsuz benim için, bensiz onun için bayramlar bayram olmazdı.

Günün hangi saatinde Turgutluya varsam o evinin balkonunda oturur, yolları gözler karaoğlunu beklerdi.İşte bu sevgidir beni mıknatıs gibi kendisine çeken, Turgutluyu dünyanın merkezi haline getiren. Elleri, ayakları tarlada çalışmaktan nasırlaşmış, o erkek duruşuylu Osmanlı anası yiğit  köylü kadını, okuma yazma bilmeyen fakat; yoksulluk içinde beni okutmak için savaşan o melek benim annemdi.

Dişi bir aslan gibi canı pahasına altı yavrusunu babasız büyüten, onları koruyan ve kollayan o cesur kadının oğluyum ben. Dünyanın en merhametli  annesinin oğlu… O, dünyamızdan ayrılınca Turgutlu’nun da, Bayramların da bir tadı ve lezzeti kalmadı benim için.Bu bayramı onun hatıralarıyla yaşamaya çalıştım. Koskoca İstanbulda yalnız, tek başıma , kendimle…

Alçak bir dünya, ikiyüzlü insanlar, vefasız dostlar, yabancı komşular menfaatler üzerine kurulmuş dostluklar, çarpık, yamuk bir sistem ve hayat tarzı içinde bayramlarda anlamını yitiriyor.

Yine de bu günümüze şükürler olsun! Allah bu günlerimizi aratmasın!

Rabbim, herkesin anne ve babasına rahmet ve mekanlarını cennet eylesin. Onlara layık evlatlar olarak yaşamayı bizlere nasip etsin. Amin!

Arif Altunbaş, Haber 7

 

Yorumlar1

  • Zafer 5 yıl önce Şikayet Et
    Kendimden koptum bir an. İçimdeki acı depreşti. Hatıralarımla yüzleştim bir müddet. Sağol Hocam. Amin diyorum duanıza...Annenize de Rabbimden rahmet ve merhametler diliyorum.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat