En adi insan, en adi devlet vefasız ve iki yüzlü olan, adaleti kendi çıkarlarında gören ve hukuku adaletsizliğin girdabında boğdurandır. Dostluğu, dayanışmayı, birlikte hareket ettiği insanları ve devletleri iç kuruşluk menfaati için bitpazarlarında öldüm fiyatına satanlardır.

Müttefikim diyerek münafıkça yüzüne gülen, arkasından kuyusunu kazan, kendi hesapları uğruna onu kullanan, sorumsuzca ve hoyratça  onu yargılamaya kalkandır Firavun mantığı.

Uluslararası İnsan Haklarını ve Hukuku, işgaller, katşiamlar ve çevre kirliliği gibi insanlığı ilgilendiren birçok alanda hakkı ve hukuku vahşet imparatorluğunun gücüne güvenerek ayakları altına alıp çiğneyen, kendini dünyanın tümünden, herşeyden büyük sayan bir kibir ve gurur heykelinin taşlaşmış yüreğidir Firavun mantığı.

Evet! Trump Firavunundan ve onu çağdaş Roma İmparatorluğu ABD’ sinden bahsediyorum. Onun dünyamızı ve insanlığı maddi ve manevi, askeri ve siyasi,  ticari ve diplomatik olarak sürüklediği tehlikelere dikkat çekmek istiyorum.

Kendini de, dünyayı da hızla bir uçurumun girdabına doğru çeken, karşı karşıya oldukları ekonomik buhranı mazlum, fakir ve güçsüz ülkelerin kanını emerek kurtarabileceğini zanneden bir vampirin ve ekibinin aklın ve mantığın sınırlarını zorlayan çılgınlıklarından söz ediyorum.

Askeri güçle, parayla, despotizm ve hukuk tanımamazlıklazorlr zorlamayla herşeye hakim olabileceğini zanneden bir Firavunun akıl almaz hile, oyun ve manevralarıyla içine düştüğü çıkmazdan kurtulacağını zannetttiğine şaşıyorum.

Tarih; despotların adlarını ve yaptıklarını zamanın silinmez yaprakları olan kutsal kitaplara yazarak bize kadar ulaştırdığına şahitiz.Aynı hataları yapanlar, aynı aşırıkların kurbanı olurlar. Aynı şekilde kendilerini zamanın Firavunu ve Nemrudu zannedenlerin sonları da geçmişteki örneklerinden pek farklı olmaz.

Tarih; Allahın çizdiği hudutları ve sınırları aşanların işledikleri hata ve zulümlerin tekrarından ibarettir. Allahın sünneti hiçbir zamanda ve zeminde, hiçbir çağda değişmez ve değiştirilemez.

Dün; Nemrudun, Firavunun, Romanın, Bizansın, 1. ve 2. Dünya savaşında Batı Medeniyetinin ve daha nice toplum, kavim ve devletlerin içine düştükleri aşırılıklar, sapıklıklar ve Allahın ölçülerini hiçe sayan, vahyi ve insanı dışlayan; insanlık ve ahlak dışı davranışların bedelini Firavunlar ve insanlar mallarıyla ödediler.

Bugün Trump’ın çılgınlıklarına dur demeyen, diyemeyen ABD halkı ve tüm dünya halkları bu adamın deliliklerininden kaynaklanacak tüm bela ve musibetlerden nasibini almaya hazırlanmalıdır.

Bir zulmü görüp onu; ‘’eliyle, diliyle veya bugz ederek’’ ona karşı koyamayan insanlar ve toplumlar bu yüzden başlarına gelecek bela ve musibetleri de paratoner gibi üzerlerine çekerler.

Türkiye ve İslam Alemi olarak biz de bu Firavun ve imparatorluğuna karşı güçlü bir birliktelik ortaya koyamaz isek; bundan bizde o veya bu şekilde zarar görmeyi hak edeceğiz demektir.