“… hiçbir şeyden zevk alamıyorum!”

.

  • GİRİŞ06.08.2018 07:47
  • GÜNCELLEME08.08.2018 07:45

Bunca yıldır yazı yazıyorum, fakat magazin dünyasıyla ilgili hiç yazı yazmadım. Daha doğrusu yazamazdım; çünkü bu dünyadan haberim yok. Çok renkli bir dünya olduğu aşikâr. Postmodern bir hayat hâkim bu dünyaya; her an her şey değişime ayarlı gelişiyor. Gençlerin de ilgi odağı konumunda. Gençler konuşurken bir kulakmisafiri olun, sanki onlar farklı, siz farklı dünyalarda yaşıyorsunuz!

            İnternet ortamında gezinirken işte bu dünyadan bir haber gözüme ilişiyor, okuyorum:

 

 

            “ Burak Özçivit, şöhret hastalığı denilen tükenmişlik sendromuna yakalandı.”

            Bu başlığı görünce haberi okuyorum. Burak Özçivit’in sadece adını duymuşluğum var, hepsi o kadar. Meğer bu delikanlı şöhretli biri imiş! Haberde Özçivit şöyle diyor:

            “ Ben bu hayatta istediğim her şeyi elde ettim. Canım kahve içmek istedi Paris’e gittim. Gezmek istedim, Ortadoğu’ya gittim, sevdiğim kadınla evlendim, ama hiçbir şeyden zevk alamıyorum.”

            “Tükenmişlik sendromu” nedir diye sayfaları açıyorum, sendrom şöyle tanımlanıyor:

            “ Başarısız olma, yıpranma, enerji ve gücün azalması veya tatmin edilmeyen istekler sonucunda bireyin iç kaynaklarında meydana gelen tükenme sendromu.”

            Duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarının azalması olmak üzere üç boyuttan oluşuyormuş. Depresyonun gelişiminde tetikleyici faktör de olabiliyormuş.

            Gençlerin ikonu durumundaki bir kişi bu duruma düşerse, varın gençliğin halini siz düşünün. Aslında olması gereken oluyor; susayan bir insan, susuzluğunu gidermek için deniz suyu içerse ne olur? Daha çok susar değil mi? Susadıkça içer, içtikçe susar ve sonunda olanlar olur!

            Vücudun suya olan ihtiyacı gibi, ruhun acaba bir şeylere ihtiyacı yok mudur? Kahveyi Paris’te içebilir, en güzel kadınlarla evlenebilirsin. Bir elin yağda, bir elin balda olabilir. Yakışıklılığından, güzelliğinden, şöhretinden sokağa çıkamayabilirsin. Elini sallasan ellisi sana pervane olabilir. Villalarda konaklayabilirsin… Geldiğin durak ise “Hiçbir şeyden zevk almıyorum!” durağı olur.

            Her şeyin bir limiti vardır, zevkin bile. Salt zevk üzerine kurulu bir dünyada, bu limite gelindiğinde ruh isyan eder. İşte bu isyanları yaşamanın adıdır “tükenmişlik sendromu.” Hızla akan derelerin durgun bir göle dönüşmesi ve akamaması gibi, nefsin şahlanıp yere çalınması söz konusudur.

            İnsana dünyanın tümünü verseniz yine de doymaz, “daha” der ve arar. Bu, onun sonsuzluk yolcusu olduğunun da delilidir. Eğer bu “sonsuzluk” duygusunu yerli yerinde kullanamazsa çöker ve başka kimliklere bürünür; çünkü asıl oluşumunu kaybetmiştir.

            Ben bu karayağız delikanlıya secde etmesini öneriyorum. Hep “ben” diyerek limite ulaştın, şimdi; “Büyük sensin Rabbim!” diyerek O’na secde et ve ruhun özgürlüğüne kavuşsun ve hayatın boyunca tadamadığın aşkın sırrına vakıf ol!

            Apple telefonlarının sahibi Caps adlı biri vardı, birkaç yıl önce elli altı yaşında kanserden ölmüş. Milyar dolarlara sahip bu kişinin son sözlerini okuduğumda doğrusu hiç şaşırmadım. Şöyle demişti Caps: “ Madem ki hayatın sonunda ölüm var, sahip olduğunuz şeylerin hiçbir anlamı yoktur!”

            Dünya gençliğinin ikonları bu sendromla boğuşurken, Ali dayının, Fadime teyzenin çocukları bu ikonlara kul olmak için adeta çıldırıyorlar! Ve bizler de eğitimin hâlâ fiziği ile meşgul olurken, çocuklarımızın ruh dünyasını boş bırakıyor ve oranın işgaline de adeta alkış tutuyoruz. Bana göre bir ülkenin işgalinden daha kötüdür, bir gencin ruhunun işgali. Fıtrata uygun bir aile hayatı yaşamıyorsanız, çocuk eğitiminden söz etmeyiniz; çünkü sizin böyle bir derdiniz yoktur! Fıtrata uygun eğitim veren okullarınız yoksa!..

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci

Yorumlar15

  • Zekeriya Durmaz 5 yıl önce Şikayet Et
    Çok güzel yazmış hocam Allah razı olsun.
    Cevapla
  • celal 5 yıl önce Şikayet Et
    "Cesedi beslemek için; kalb, dil, akıl, dimağ koparılıp o cesede yedirilmez, onlar imha edilmez. Onlar da idare ister" Eğer insan akıl, kalp ve ruhunu ihmal etse sadece nefsani lezzetleri gayeyi hayat bilse geleceği son nokta "tükenmişlik sendromudur" Buda hayatı anlamsızlaştırır ve intihara kadar gider.
    Cevapla
  • Ali KAHYA 5 yıl önce Şikayet Et
    apple nin sahibi jops olması lazım..mükemmel bir yazı ..teşekkürler..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • osmanli 5 yıl önce Şikayet Et
    Aslında gevurun dilini yazmak zorunda değiliz. Okunuşu caps ise herkes caps diyorsa caps dır. Sukul gibi kınayf gibi nayn gibi
  • ayşegül 5 yıl önce Şikayet Et
    çok etkileyici bir yazı devamıda gelsin biraz daha aydınlanalım
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • gültekin 5 yıl önce Şikayet Et
    cok dogru bir tespit
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat