Filozofların kurduğu dünyada mutlu musunuz?

  • GİRİŞ25.10.2018 08:28
  • GÜNCELLEME26.10.2018 08:16

Utanarak, sıkılarak, hâya ederek yazıyorum, uygarlık dünyasını kuran bazı filozofların özel hayatlarından kesitler sunuyorum, affınıza sığınarak:

            Bernard Russel, dört kez evlenmiş. Olabilir.

 

 

            İntihar eden bazı filozoflar:

            Seneca, Gilles Deleuze, Otto Weininger, Ignacy Witkieusich, Walter Benjamin, Guy Debord, Charlotte Gilman, Nicos Poulantzas,

            Marxist filozof Louis Althusser, karısını boğarak öldürmüştür.

            J. Jacgues Rousseau, “şaplak severlik” bir alışkanlığı vardı. Bu hareketi onu cinsel olarak uyarıyormuş. Beş çocuk yapmış, beşini de sokağa bırakmıştır. “Emile” adında Türkçeye de çevrilen çaplı bir çocuk eğitimi kitabı yazmış olmasına rağmen, çocuklarını sokağa terk etmiş ve hayatını bir fahişe ile sürdürmüştür.

            Diyojen, topluma açık yerlerde mas…..yon yapmaktan zevk alıyordu. “Kadınlar, erkeklerce ortaklaşa sahip olunduğu varlıklardır.” sözü ona aittir.

            Crates, eşiyle halk arasında cinsel ilişkide bulunmaktan zevk alırdı.

            W. James, J. S. Mill, Kierkegaard, Foucould, David Hum, Kurd Gödel, Adam Smith, F. Nietzsche zihinsel rahatsızlıkları olan bazı filozoflardır. ( Bunlardan Niçe, bir düğünde gelin hanıma evlilik teklifi yapacak kadar kafayı sıyırmıştı.)

            Beauvoir, hayatı boyunca hep başka kadınlarla yaşamıştır.

            J. Paul Sartre’ın onlarca kadınla ilişkisi olmuştur. Sonunda bir metresini evlat edinmiştir.

            Albert Camus, bunun biyografisini yazan Olivier Todd, filozofun evlilik dışı ilişkileriyle ilgili şöyle der: “ Albert Camus’nün aşk hayatıyla ilgili kitap yazmadım; çünkü öyle bir kitap yazmak için bir telefon rehberi bile yetmezdi.”

Bazı filozofların özel hayatlarından çok kısacık kesitler sundum.

            “Özel hayata karışılmaz ki.” diyenleriniz olabilir. Bu insanlar toplumu etkileyen, toplumun oluşmasında birinci derecede etkisi olan insanlar. Bunların özel hayatı herkesi ilgilendirir. Bir insanın özel hayatıyla toplumsal hayatı arasında, sözleriyle eylemleri arasında derin çelişkiler varsa, o insan müraidir, yalancıdır ve topluma zarar vermektedir. Hele de önder durumunda ise, insanlara model konumunda ise toplumun ortasına düşmüş bir ateştir.

            “ Ey inananlar! Yapmayacağınız şeyi niçin söylersiniz?” diyor Allah. (Saf.2 )

            Batı toplumunu filozoflar oluşturdu, dünyayı sömürüyorlar; çünkü rehberleri yukarıdaki gibiydi.

            Peygamberlerin oluşturduğu toplumlar, Allah’ın ve peygamberlerin dediklerini uyguladıkları zaman Medeniyetler oluşturdular; fakat bundan uzaklaştıklarında ise zillete düştüler. Hiçbir peygamberde nakısa yoktur. Hiçbir peygamber yapmadığını, yapamayacağını halkına söylememiştir.

            Bu konuda söylenecek çok söz vardır, ama kısa keselim ve sizleri düşünmeye davet edeyim: Ne olur, Hz. Peygamber (AS)’in siretini defalarca okuyun ve amel edin.

                                            D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci

           

               

Yorumlar2

  • Ayse 5 yıl önce Şikayet Et
    Biz Kur'an'in ayetlerini baskalarina yap diye soyluyoruz ama kendimiz yapmiyoruz, niye ki?
    Cevapla
  • mutlu doğan 5 yıl önce Şikayet Et
    Dam üstünde saksağan gel bize bazı bazı...
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat