Ecevit, Baykal ve Kılıçdaroğlu

  • GİRİŞ08.11.2017 07:18
  • GÜNCELLEME09.11.2017 07:09

Mustafa Bülent Ecevit:

11 yıl önce, 5 Kasım 2006 yılında kaybettik.

İsmet İnönü, genç yaşında onu CHP’ye genel sekreter yapmıştı.

Daha sonra kendisini Genel Sekreter yapan İnönü’yü devirerek genç yaşta, yaşlı kurt İnönü’nün tahtına oturdu.

CHP’yi “ortanın solu” gibi, ömür boyu anlatamadığı bir kavram ile yönetmeye çalıştı.

Ezilenlerin umudu olmaya çalıştı.

Nihayet Başbakan oldu ama ezilenleri tüp gaz, sigara ve margarin kuyruklarında iyice yere yapıştırdı.

Dürüsttü ama siyasete kazandırmaya çalıştığı kavramlarının içi bomboştu.

Duygusaldı, kitleleri coşturma konusunda yetenekliydi.

Ekonomik meselelerdeki düşünceleri hiçbir zaman fantezinin ötesine geçemedi.

Milliyetçiliği gerçekti.

En başarılı olduğu süreç şüphesiz 1974 yılında MSP/CHP koalisyonunun Başbakanı olduğu 8 aylık kısa dönemdir.

Fakat bu dönemde de Başbakan Yardımcısı olan merhum Erbakan Hoca’nın gölgesinde kalmıştır.

Ve nihayet sonuçta, reel politik denen canavara yenilen bir şairdi Ecevit.

 

Deniz Baykal:

Siyasi tarihimizin en kritik olaylarından biri, daha önce de söylemiştim, Baykal'ın kaset olayıdır.

Bu olay, spontane gelişen ve bir parti liderinin özel hayatını ilgilendiren basit bir konu olmanın çok daha ötesinde, Türkiye'nin geleceğine dönük, Türkiye'yi şekillendirmeye yönelik bir harekettir.

Baykal'ın yönetim biçimi, kurmay takımı, milliyetçilik ve laiklik anlayışı, Türkiye'ye uygulamak istediği projeleri, üslûbu, dizayn ettiği CHP kadroları, bir bakıma Türkiye’deki geleneksel sol/sosyalist kalıplara uyan bir nitelik taşımaktaydı.

Baykal ve ekibi belki katı laikçi ama çok daha yerli bir görünüme sahipti.

Baykal döneminde; Jön Türkler-İttihat Terakki çizgisinin tipik Türkçü/Ulusalcı karakteristik özelliklerini CHP'nin tepesinden tabanına kadar görmek mümkündü.

Kabaca söylemeye çalıştığımız bu yapısıyla CHP, Türkiye siyasetini özellikle seküler Kürtler üzerinden dizayn etmek isteyen küresel çevrelerin planına uymamıştı.

Baykal döneminde, Güneydoğu’da tamamen eriyen, büyük kentlerde de Kürt seçmenini kaybeden CHP ile yapılacak şey kalmamıştı.

 

Kılıçdaroğlu:

Bu sebeple, bazı medya organlarında, özellikle de Fetö'nün Radyo, Televizyon, Dergi ve Gazetelerinde, daha önce SSK'nın Genel Müdürlüğünü yapan Kemal Kılıçdaroğlu parlatılmaya başlandı.

Eski Genel Müdürün en önemli ve “işe yarayan” özelliği Kandil’deki PKK lider kadrolarının(!) çoğunun meşrebiyle uyumlu olmasıydı.

Aynı zamanda, seküler Kürt Partisinin lider kadrosuyla da yani HDP ile de bu meşrep birebir örtüşüyordu.

İşte bu uyum, Pensilvanya'da böyle zamanlar için özel olarak beslenen

sahte imamın harekete geçirilmesini gerekli kılmıştı.

Düğmeğe basıldı ve Baykal'ın özel hayatından derlenen kayıtlar servis edildi.

Ancak, Kılıçdaroğlu kendisinin, Baykal'ın yerine geçirileceğine pek inanmamıştı.

Her ne kadar sürekli cilalanıp parlatılmış, hatta Türkiye'nin Gandhi’si olduğuna inandırılmış olsa da, CHP'nin Genel Başkanlığı için kendisini yeterli görmemişti.

Bu sebeple, Baykal'ın yerinde gözü olmadığını söylemiş, bu konuda asla geri adım atmamıştı.

Ne var ki, aradan çok kısa bir süre geçtikten sonra Kılıçdaroğlu çark etmiş, söylediklerini unutmuş ve CHP'nin başına geçmek üzere yola koyulmuştu.

Çünkü o, ileride CHP-HDP koalisyonunun Başbakanlığı için ikna edilmişti.

Bütün bunlar Kılıçdaroğlu’nu hem Bülent Ecevit’ten, hem de Deniz Baykal’dan ayırır.

Kılıçdaroğlu çirkin bir komplonun sonucunda CHP liderliği koltuğuna oturtulmuştur, bulunduğu yere kendi mücadelesi sonucunda gelmiş değildir.

Bu sebeple Kılıçdaroğlu, diğer iki liderle asla mukayese edilemez.

Kılıçdaroğlu’nun yerliliği; iki ülkenin savaşması halinde, Türkiye’yi değil İran’ı destekleyeceğini söyleyen Milletvekilini bağrına basması ile inanılırlığını kaybetmiştir.

Koltuğa oturduktan sonra üslûbunu giderek çirkinleştirmesi, onun, hala üzerinden ezikliğini atamamasının sonucudur.

Ecevit ve Baykal hiçbir zaman küresel mühendislik hesaplarına prim vermemişlerdir.

Tam tersine Kılıçdaroğlu, proje bir lider olarak doğmuştur.

Ferman Karaçam - Haber

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam 

Yorumlar1

  • Sakir Aslan 6 yıl önce Şikayet Et
    Tebrikler FERMAN gardas...Sosyolojik ve isabetli tahlillerine can ü gönülden katiliyorum...
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat