Güzelleşmişiz!

.

  • GİRİŞ29.08.2018 07:16
  • GÜNCELLEME02.09.2018 11:21

Hepimiz biliyoruz.

Güzellik çok önemli bir ziynettir.

 

 

Taşıyabilir, ağırlığı altında ezilmez, kendi başınıza bela açmadan onu koruyup kollayabilirseniz ne mutlu size.

Ya bir de tersi olursa.

Güzelliğiniz sizi eninde sonunda bir uçurumdan aşağıya atıverir, oturur saç baş yolarsınız ama geçmiş olsun.

Türkiye’miz de güzelleşiyor...!

Ne yazık ki bu güzellik hem doğal değil zorlama, hem sahibesini tatmin eden geçici bir heves ve hem de hepimizi ilgilendirecek kadar zararlı bir güzelleşme gayreti...!

Nasıl mı?

Önce Anadolu Ajansının geçenlerde duyurduğu şu haberi dikkatle okuyalım:

“Türkiye’nin makyaj ve cilt bakım malzemelerinden oluşan kozmetik ürünleri ithalatı, yılın ilk yarısında yaklaşık 270 milyon doları buldu.

AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgilere göre, ocak-haziran döneminde makyaj ve cilt bakım malzemeleri, parfüm ve deodorantlar, saç ürünleri, manikür ve pedikür malzemeleri, vücut losyonları, kremler, yağlar ve tüy dökücüler gibi kalemlerden oluşan kozmetik ürünleri ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,27 artarak 269 milyon 225 bin 408 dolara yükseldi.

Kozmetik ürünleri içinde en fazla ithal edilen grup vücut losyonları, kremler ve yağlar oldu. Bu ürün grubunda yapılan ithalat yılın ilk yarısında 67,2 milyon doları buldu.

 

Makyaj ve cilt bakımı malzemeleri ithalatı için 52,7 milyon dolar, parfüm, kolonya ve tuvalet suları için 47,9 milyon dolar, göz makyaj malzemeleri için 29,5 milyon dolar ve deodorantlar için 19,4 milyon dolar ödendi.

Fransa ithalatta lider.

Türkiye'nin haziran sonu itibarıyla en fazla kozmetik ürünü ithal ettiği ülke 64,4 milyon dolarla Fransa oldu.

Bu ülkeyi yaklaşık 48 milyon dolarla Almanya, 32,1 milyon dolarla Polonya, 20,3 milyon dolarla İtalya ve 15,9 milyon dolarla ABD takip etti.

Bu dönemde Fransa'dan en çok ithal edilen kozmetik ürünü, 21,1 milyon dolarla makyaj ve cilt bakım malzemeleri olurken, Almanya'dan 15,3 milyon dolar ve ABD'den 4,6 milyon dolarlık vücut losyonu, krem ve yağ, Polonya'dan 14,1 milyon dolarlık parfüm, kolonya ve tuvalet suyu, İtalya'dan 6,7 milyon dolarlık göz makyaj malzemesi getirildi. “Yani efendim güzel Türkiye’min, güzel bayanları -ki bilindiği gibi bu ürünlerin kahir ekseriyetini bayanlarımız kullanır- daha da güzelleşmek için, bütün millet ekonomik kriz vurdu vuracak diye kıvranırken, geçen yılın aynı aylarına göre yüzde 16,27 daha fazla kozmetik kullanmış.

Artış aynı şekilde devam ederse yıl sonunda 540 milyon dolar kozmetik için ödemiş olacağız.

Hiç kimsenin güzelliğinde gözümüz yok.

Hiçbir kimsenin güzelliğini kıskanmamız söz konusu bile değil.

Tersine; içinin güzelliği dışına yansımış güzellikler başımızın tacıdır.

Ne var ki, lüks otomobillerin bile satışlarının azaldığı bu dönemde, yüzde yüze yakını ithal olan bu ürünlerin inatla kullanılıyor olması yani kozmetik ürünlerin kullanımının artması, bu ülkede bazı kesimlerin bilinçli bir şekilde yangına benzinle gidiyor olması, düşündürücüdür.

Tamamı olmasa da, büyük bir bölümü mutlu olan bir azınlıktan bahsediyoruz.

Yani, sun’i olarak güzelleştiklerini sanmalarının bedelini Türkiye’ye ödetenlerden.

Bu ülkenin çoğunluğunu teşkil eden; ev kadınları, gerçek anneleri, vatan sever kızları söz konusu edilmedi ve edilemez.  Bu çoğunluk ülkemizin nasıl bir savaşla yüz yüze olduğunun pek ala farkındadır.

Yastık altındaki 50 dolarını bozdurmak için kuyruğa giren, yüzüğünü, bileziğini bozduran mübarek hanımlar da bunlardır.

Bundan dolayı hiçbir şüphemiz yoktur, fakat Sayın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız, Zehra Zümrüt Selçuk Hanımefendiye de bir soru sormadan edemeyeceğim.

Sayın Bakanım, Bakan olduğunuzda ilk twıtteriniz kadınları daha da güçlendireceğinizle ilgiliydi.

Güçlü kılma anlayışınız sanırım kadınların, annelikten ziyade çalışmaya odaklanmaları...!

Daha sonraki bir konuşmanızda da kadın çalışma oranının giderek arttığından, sanırım yüzde 32’lere yaklaştığından memnuniyetle söz etmiştiniz.

Bu da güzel.

Sorum şu: Aceba çalışan kadın oranı ile kozmetik kullanan kadınların artışlarındaki oranlar birbirine yakın veya aynı oranlara mı denk geliyor yoksa, bana mı öyle geliyor...?

Yani çalışan kadınlarımızın sayısı arttıkça kozmetik kullanımı da artıyor mu?

 

 

 

 

 

Ferman Karaçam - Haber 7 

 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam 

 

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat