Hazır ol cenge!

  • GİRİŞ17.08.2018 09:29
  • GÜNCELLEME20.08.2018 10:12

Atalarımız, coğrafya-mızda hayatın tanımını ne güzel özetlemişler: Hazır ol cenge, istiyorsan sulhu salah! Yani bölgende barış içinde yaşamak istiyorsan, her an savaşa hazırlıklı olmalısın.

Zira bu denli netameli coğrafyalarda ancak güçlü olanlar yaşayabilir. Her türlü gücünle, dosta güven düşmana korku salmalısın!

 

 

 

 

Günümüzdeki şekliyle, hak güçlünün olduğu (diğer bir deyişle, güçlünün her daim haklı olduğu) dünyamızda, güce tapılmaktadır.

Hele bizim gibi bir coğrafyada yaşıyorsanız, güçlü olduğunuz müddetçe dostunuz ve dostlarınız vardır. Üstelik ne kadar güçlü iseniz o kadar çok dostunuz (!) vardır.

Dünya yaratılalı beri her kuralın bir istisnası vardır ve lakin bir kuralın hiç istisnası yoktur ve kıyamete kadar da olmayacaktır.

Bu da, kuralları güçlü olanın belirlemesidir.

Ayrıca, dünya üzerinde kâmil manada bir adaletin olamayacağının açık delilidir.

Zaten bu dünyada adalet yok ki öbür dünya var! Yani adaletin en kâmil manada gerçekleşeceği bir hesap günü (mahkeme-i kübra) ve bütün bunların sonucunda da cennet ve cehennem var.

Dünyadaki düzen, gücün kimin veya kimlerin elinde olduğuyla ilgilidir. Şayet güç adil insanların elindeyse, dünya düzeni adalete meyleder; zorba kişilerin elindeyse zulme ve haksızlığa meyleder.

Tek kutuplu kalan dünyanın jandarması ABD’dir; o da gücünü sömürü (zulüm) aracı olarak kullanmaktadır. Birinci büyük savaştan sonra bu gücü İngiltere kullandı ve tüm dünyayı kendi arzusu yönünde şekillendirdi.

İkinci büyük savaştan sonra ise, bu güç ABD’nin eline geçti. O da kendisine göre tüm dünyaya bir çekidüzen verdi. Dikkat ediniz; kendilerine göre düzen verdiler, aslında yaptıkları tek kelimeyle kaos yani düzensizliktir. Tek kelimeyle sömürü düzenidir.

Her şey en ince yerinden, zulüm ise en kalın yerinden kopar.

Kopma sırası şimdi, zulümlerinin kalınlığı heyula teşkil eden ABD’ye geldi.

Trump bu süreci hızlandıran bir fenomenden başka bir şey değildir.

Altın karşılığı basılan dolar sistemi 1974’te bitti; o gün bugündür ABD Doları uzatmaları oynadı. Ve artık duvara tosladı. Toslanan duvarın arkasında ise, ABD Doları’nın karşısında olan (olmak zorunda kalan) bütün bir dünya var.

AB, zaten dolara paralel olan euro ile bir yere kadar götürebiliyordu. Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya, Türkiye, İran ise, dolar hegemonyasına çoktan başkaldırmıştı. Kendi milli paralarıyla ticaret için üst üste anlaşmalar yapıyorlardı.

Kuduran ABD, ne yapacağını bilmez bir şaşkınlıkla, dost düşman demeden saldırıya geçti.

Türkiye zaten hedefte olan bir ülkeydi. Zira işbaşına gelen her milli iktidar, anti Amerikancı politika güttüğünde, bu durum, içerideki ABD işbirlikçileriyle (asker ve sivil) bertaraf ediliyordu.

AK Parti iktidarlarıyla birlikte, içimizdeki ABD işbirlikçilerinin kolu kanadı kırıldı. ABD’ye akıtılan milyarlarca dolarlık musluklar kesildi. (FETÖ)

ABD, başından beri bu oyunun farkındadır; o yüzden mevcut iktidara karşı darbe üstüne darbe düzenlemektedir.

Her bir darbe ve özellikle 15 Temmuz darbesi milletimizi birbirine kenetledi. Yeni darbeler için içimizde işbirlikçi bulamayınca, ekonomik savaş başlattı.

Hem de o tapındıkları dolar üzerinden.

Her şerde bir hayır vardır; göreceksiniz, dolar çıbanının patlatılması da Türkiye’ye nasip olacaktır.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat