Ciddi ciddi konuştuğumuz şeye bak!

  • GİRİŞ18.08.2017 07:32
  • GÜNCELLEME18.08.2017 07:32

PKK’nın dağdaki 1 numarası Cemil Bayık, CHP’ye 2019 seçimlerinde ittifak yapma, birlikte hareket etme çağrısı yaptı.

Oysa perde gerisinde PKK/HDP, FETÖ ve CHP yakınlaşması zaten var. Halihazırda bu yapılar arasında örtülü bir ittifak hali söz konusu. Demek ki, bu ittifak ihtiyaca yeterince yanıt vermiyor; değişen siyasal sisteme uygun olarak ittifaklarını ilerletmek ve açıktan daha da pekiştirmek istiyorlar. Seçimler eskisi gibi değil; yarışı tek bir aday kazanacak. Seçim yarışında etkili olmak isteyenler açıktan bir aday üzerinde ittifak yapmak zorundalar. Kandil’in CHP’ye ittifak teklifi, biraz da bu ihtiyaçtan kaynaklanıyor.

CHP, PKK’nın da son umudu haline geldi. Kemal Kılıçdaroğlu, PKK/HDP ile açıktan işbirliğine girerse can çekişmekte olan örgüte can suyu vermiş olacak. Kılıçdaroğlu’nun tercih şansının olduğunu hiç sanmıyorum; Kemal Bey’i o koltukta tutanların emri, CHP’nin 2019 seçimlerinde PKK/HDP’yle ittifak yapması yönünde.

“Adalet yürüyüşü”nün, PKK/HDP-CHP ittifakı için bir tür siyasi mühendislik projesi olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yollara koyulma sebebi, CHP seçmenini PKK/HDP ile kol kola girmeye şimdiden alıştırmak.

AK Parti ile MHP arasında ittifakı dillerine bu kadar çok dolamalarının sebebi de şimdi şimdi ortaya çıkıyor; PKK/HDP ile ittifak kurmayı “normal” göstermek için, AK Parti-MHP ittifakını gündeme getirip duruyorlar.

CHP’nin hangi örgüt veya partiyle ittifak kuracağını kendisi bilir. Mevcut durumda zaten CHP yönetimi FETÖ’nün denetiminde ve PKK/HDP ile de örtülü bir ittifak içindeler. CHP’nin terör örgütüyle açıktan ittifak kurması bu duruma sadece tüy diker, fazlası değil. CHP’nin, 15’indeki çocukları katleden bir terör örgütüyle ittifak kurup kurmayacağını konuşuyor olmak bile Türkiye’nin zaten en büyük talihsizliği değil mi?

Milleti, CHP-PKK/HDP’nin açık ittifakına alıştırabileceklerini sanıyorlarsa aldanırlar ve büyük bir hüsrana uğrarlar. Bu manevrayla CHP’nin sonunu getirirler ki, bu da Türkiye’nin kazancı olur. Binlerce vatan evladını katleden bir terör örgütüyle kurulacak ittifak, her şeyden önce şu partiye veya şu kişiye karşı değil, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletine karşı kurulmuş olur ki, CHP’nin gerçek yüzünün ve misyonunun açığa çıkması bakımından hayırlı olur. Cumhuriyetin kurucusu olduğu iddia edilen partinin, cumhuriyeti parçalamak için yola çıkan bir örgütle açıktan ittifaka gitmesi, yüzyıllık bir oyunun millet nezdinde deşifre olmasını sağlar.

‘Kürdistan referandumu’ zora girdi

Türkiye ile istişare yapmadan “Bağımsızlık referandumu” yapmaya kalkan Barzani’ye kötü haber; Ankara ile Tahran arasındaki yakınlaşma “Kürdistan referandumu”nun başka bahara ertelenmesini beraberinde getirebilir. Erbil merkezli haber ajansları, şimdiden Barzani’nin, İran destekli Bağdat yönetiminden vize alamadığını ve birtakım şartlar karşılığında referandumun belirsiz bir tarihe ertelenebileceğini haber veriyorlar.

Türkiye’nin, Kuzey Irak’taki Kürtlere yönelik olumsuz bir tutumu baştan beri hiç olmadı. Türkiye, 1990’lı yıllardan beri Kürt Yönetimi’nin başlıca destekçisi oldu. Bu bölgenin gelişmesine katkı sağladı. Türkiye ile istişare etmeden kalkıp “Bağımsız Kürdistan ilanına gideceğiz” denilirse, Ankara’nın buna şartsız destek sunması beklenmemeli. Barzani’nin en büyük hatası Türkiye faktörünü hesaplayamaması ve bağımsızlık referandumunu bir oldu bittiye getirmek istemesi. Ankara’yı dışarıda tutan seçenekler Barzani’ye fayda değil, zarar verir. Bunu artık anlaması lazım.

Yorumlar2

  • müslim 6 yıl önce Şikayet Et
    kendin için istediğini kardeşin için istemedikçe iman etmiş olamazsın...kürtler tarih boyunca haktan ve halktan yana tavır almışlardır türkiye için asla bölünmeye razı değiliz ama ırak için adil olmak zorundayız....
    Cevapla
  • Selim 6 yıl önce Şikayet Et
    Bizim daha fazla bölünmeye değil birliğe ihtiyacımız var. Fitne zamanında kim bölünmekten yanaysa Allah ona fırsat vermesin
    Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat