TCMB, FED ve ECB

  • GİRİŞ14.12.2019 11:03
  • GÜNCELLEME14.12.2019 11:03

Bu hafta faiz haftasıydı. Hem Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), hem ABD Merkez Bankası (FED) hem de Avrupa Merkez Bankası (ECB-AMB) yılın son toplantılarını yapıp faiz kararlarını açıkladı.

FED SÜRPRİZ YAPMADI

ABD Merkez Bankası FED’in yılın son toplantısına ilişkin beklentiler faiz oranlarını sabit bırakacağı yönündeydi. FED sürpriz yapmadı ve faize dokunmayarak federal fonlama oranını yüzde 1,50 – 1,75 aralığında bıraktı. Bununla birlikte her FED faiz kararı gününde olduğu gibi başkan Powell’ın konuşması sonraki dönem için oldukça önemli bir içeriğe sahip. Powell, ABD ekonomisinin ılımlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini bazı riskler olmasına rağmen ekonominin genel görünümünün olumlu olduğunu ifade etti. Enflasyonun hala belirlenen hedefe çıkarılamadığını söyleyen Powell, küresel büyüme beklentileri ve ticaret savaşlarının oluşturduğu belirsizliğin ekonomi üzerindeki baskısının devam ettiğini belirtti. Powell’ın konuşmasındaki belki de en önemli kısım, faiz artırımlarının ancak gelecek yıldan sonrası için konuşulabileceğiydi. Bu, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için iyi haber.

DRAGHI’SİZ İLK TOPLANTIDA LAGARDE’NİN KARARI

Avrupa Merkez Bankası’nda (AMB) yeni dönem Kasım ayı itibariyle başladı. Bir döneme damgasını vuran ve “Süper Mario” lakabı ile anılan Mario Draghi başkanlık görevini IMF önceki başkanı Christine Lagarde’a bıraktı. Bu bakımdan bu haftaki AMB’nin kararı yeni başkanın sergilediği iletişim stratejisi açısından da büyük önem taşıyor. Zira AMB yönetimi içindeki görüş ayrılıkları Draghi’nin son günlerinde oldukça fazla sorun oluşturmuştu.

Avrupa Merkez Bankası Christine Lagarde Başkanlığındaki ilk toplantısında faizleri değiştirmedi. Politika faizi yüzde 0,00, mevduat faizi yüzde eksi 0,50 ve marjinal fonlama faizi yüzde 0,25’te bırakıldı. Faiz artırımından kısa süre öncesine kadar tahvil alımlarının devam edeceği belirtildi. Ayrıca enflasyon hedefe yaklaşana kadar faizlerin mevcut ya da daha düşük seviyelerde kalacağı söylemi yinelendi.

Bana kalırsa Lagarde’nın ilk toplantıdaki performansı oldukça ikna ediciydi. Öte yandan Lagarde kullanılabilecek bir sonraki aracın mali politika olduğunu söylerken Euro bölgesi ülkelerinin büyümeye destek vermeleri gerektiğini ifade ederek ilk toplantıdan itibaren stratejisini ortaya koymuş oldu.

TCMB YİNE FAİZ İNDİRDİ

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bu yılın son toplantısında daha önceki 3 toplantıda yaptığı üzere yine faiz indirdi. Kurul, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 14’ten yüzde 12’ye indirerek son dört toplantıda toplam 14 puanlık faiz indirimine imza atmış oldu. Öte yandan indirim kadar önemli olan bir diğer husus da Kurul’un karar metni. Metne göz attığımızda bir önceki toplantıdaki “ılımlı” ifadesini çıkararak iktisadi faaliyetteki toparlanmaya dikkat çekiyor. Yatırımlardaki düşük seviyeye dikkat çeken Kurul bir önceki metinde ifade ettiği “enflasyon görünümündeki iyileşme” tespitine ilave olarak bu kez enflasyon beklentilerinde genele yayılan bir düzelmenin gözlemlendiğini ifade ediyor.

Öte yandan karar açıklanmadan önce bir televizyon kanalında politika faizi ile piyasa faizi arasındaki fark üzerinden faiz indirimlerinin bir anlam ifade etmeyebileceğine dair bir yoruma denk geldim. Biz buradan hatırlatalım. Piyasa faizleri politika faizine yakınsayacak dolayısıyla eşanlı olmasa bile gecikmeli olarak politika faizlerindeki düşüş piyasa faizlerini aşağı çekecektir.

PARANIN GETİRİSİ, YATIRIMIN GETİRİSİ

Para Politikası Kurulu’nun son karar metninde de altını çizdiği önemli konulardan birisi yatırımlar. Kurul, yatırımlardaki zayıf seyirden duyduğu endişeyi bir kez daha yineledi. Gerçekten de bir ekonomide sağlıklı büyümeden bahsedebilmek için yatırımlar büyük önem arz ediyor. Zira yatırımların istihdam, büyüme, kalkınma ve vergi gelirlerindeki uzun vadeli etkileri yadsınamaz. Ancak bunun için de yatırımın getirisinin paranın getirisinden daha fazla olduğu ekonomik ortamın oluşturulması gerekir ki, bu ortam TCMB’nin faiz indirimleri ile katkı sağlamaya çalıştığı finansal istikrarın bir sonucudur.

Yeni Şafak

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat