Gladyatörler şehrini kaçınız gördü?

  • GİRİŞ25.09.2017 15:45
  • GÜNCELLEME27.09.2017 07:07

Turizmde Türkiye, geçen yıl berbat bir sezon geçirdi.

15 Temmuz darbe girişimi, öncesinde ve sonrasında büyük şehirlerde yaşanan patlamalar, bunun en büyük nedeni.

Türkiye, petrol, doğalgaz zengini bir ülke değil.

Büyümesini ticaret ve üretim ağırlıklı yürütmek zorunda.

Turizm dediğimiz sektör, Türkiye için ‘Bacasız sanayi’ ifadesiyle karşılığını bulan bir öneme sahip.

Geçen yıl, turizmde 8 milyar dolarlık bir kayıp yaşandı.

Bu, büyüme oranını 1 puan aşağı çekti.

Peki, 2017 nasıl geçiyor?

Hafta sonu Antalya ve Burdur’u kapsayan ‘Turistik Gezi’de birlikte olduğumuz, yeni Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş ile bu konuları konuştuk.

Turistik gezi derken çantamızı sırtımıza alıp, kafamıza göre takıldığımız düşünülmesin.

Bir iş gezisiydi.

İş gezisinin başlığı turizm olduğu için böyle diyorum.

“Hızla toparlanıyoruz” dedi Numan bey.

2017’de şu ana kadar gelen turist sayısı 17 milyonu bulmuş.

Yıl sonuna kadar 30/31 milyonu bulması bekleniyor.

Türkiye, bu alanda rekoru 2014 de kırmış.

36 milyar dolarlık turizm geliriyle.

2015’te biraz düşmüş bu rakam.

Bir yıl sonra ise, sert bir kırılma yaşandı.

TURİZM DE ALTERNATİFLERİ ARTIRMAK

Turizm işinde turist ve gelir artırmanın bir yolu da destinasyon çeşitliliğini sağlamak.

İhracatta bu çeşitlilik başarı getirdi.

Çin başta olmak üzere, Güneydoğu Asya’nın kalabalık nüfuslu ülkelerinden Türkiye yeteri kadar turist çekemiyor.

Kurtulmuş, nüfusu bir buçuk milyara yaklaşan Çin’den daha fazla turist çekmek için, geçtiğimiz haftalarda bir takım girişimlerde bulundu.

2018 den itibaren bir ilerleme sağlanması umuluyor.

2013 hedefinde 50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir hedefleniyor.

Tabi, turist sayısından daha önemlisi elde edilen gelir.

2016 dan itibaren hem güvenlik kaygıları, hem de siyasi gerilimler, Avrupa’dan Türkiye’ye turist akışını olumsuz etkiledi.

Bu yıl, Rusya ile ilişkilerin düzelmesiyle Rus turist sayısı artmasına rağmen, Avrupa’dan gelenlerde o hız yakalanamadı.

Avrupalı turist demek, daha fazla para, daha fazla döviz bırakan turist demek.

Dolayısıyla her durumda ihmal edilebilecek bir durum değil.

YERİN ALTINDAN FIŞKIRAN TARİH/KİBYRA

Pazar sabahı, Bakan Kurtulmuş ile Kanal 7’de yayınlanan Başkent Kulisi programımızın açılışını yaptıktan sonra Burdur’a geçtik.

Sayda Gölü’nün sularına ayaklarımızı sokup serinlettikten sonra Burdur’un Gölhisar İlçesi’nin tepeliklerinde bulunan Kibyra Antik Kenti’ni ziyaret ettik.

Türkiye’nin özellikle güney coğrafyası, tam anlamıyla medeniyetler yuvasını bünyesinde barındırıyor.

Deyim yerindeyse yerin altından tarih fışkırıyor.

Kibyra’yı dolaşırken, Haziran ayında gördüğüm Atina’daki Akropol’ün bizim buradakinin yanında halt ettiğini düşündüm.

Burdur Valisi Şerif Yılmaz’ın tabiriyle Gladyatörler şehri olarak bilinen bu antik kentte 2 bin yıl önce 150 bin kişi yaşamış.

2008’de başlayan kazı çalışmaları ile antik kentin önemli alanları toprağın altından çıkarılmış.

Akşam Gölhisar halkının yoğun ilgi gösterdiği Senfonik Türküler Konseri’ne katıldık.

Senfoni Orkestrası ile ilgili anlatılan hikayeyi biliyor olmalısınız.

Sivas’ta zorla konsere götürülen yaşlı bir insana “Konseri nasıl buldun?” diye sorulunca, “Sivas Sivas olalı böyle bir zulüm görmedi” demiş.

Senfoni işine türküler dahil olunca, mesele ‘zulüm boyutundan’ çıkıyor tabi.

Çekirdek çıtlayarak Neşet Ertaş’ın türkülerini senfoniye uyarlanmış haliyle dinleyen Gölhisarlı kadınların lisan-ı hali bunu söylüyordu zaten.

Senfonik türküler fikri Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman’dan gelmiş.

Bakan Kurtulmuş da fikre hemen sahip çıkmış.

Başka antik şehirlerde başka konser planları da yapılıyor şimdi.

Tavsiyemdir, ileride oralara doğru bir tatil planı yaparsanız, Kibyra Antik Kenti’ni görmeyi ihmal etmeyin.

Tarihe yolculuk yapmak, 2 bin yıl öncesi oralarda nasıl bir hayat sürüldüğünü hayal etmek, insanın ufkunu da genişletiyor. 

Mehmet Acet - Haber7

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat