Murakabe ve Muhasebe

  • GİRİŞ10.11.2018 10:10
  • GÜNCELLEME12.11.2018 08:27

Kitabımız Kur’an-ı Kerim ve hadisler; insanlık tarihinde yaşanmış hadiselerden ders almak üzere ibret ve hikmetlerle dolu zengin bir tecrübeyi bizlere sunmaktadır. Mal, para, makam, mevki, statü ve şöhret hırsıyla ölümden korkan, Allah yolunda mücadeleden geri duran, kâfirleri dost edinen, onlara uşaklık yapanların daha sonra tümden kaybettiklerini bize haber vermektedir. Etkiye anlamsız ve boş tepki yerine, İslam coğrafyasında yaşadığımız olaylardan hareketle Kur’an’ın üzerinde ısrarla durduğu İsrailoğulları tecrübesinin tahlili, değerlendirilmesi ve günümüzde yaşadığımız olaylarla ilintili siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik bir yol haritası üzerinde durulması oldukça hayati bir öneme sahiptir. Zira geçmiş milletlerin başına gelen felaketlerin yeniden yaşanmaması adına Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatını okuyup anlayarak, özümseyerek hayatımıza tatbik etmedikçe benzeri hadiseleri daha çokça yaşayıp tarih sahnesinden silinip gideceğimizden kimsenin endişesi olmasın. İmtihana tabi tutulduğumuz kadınlardan, oğullardan, yığın yığın biriktirilmiş altınlardan, faizle elde edilmiş paralardan, gümüşlerden, dolarlardan, villalardan, yatlardan, zevkinize göre sofranıza gelen içki ve kadehlerden, kırdığınız ve hiçe saydığınız gönüllerden, evinizin en nadide köşesinde beslediğiniz köpeklerden ve harcadığınız paralardan, yaptığınız katliamlardan, aç ve susuz bıraktığınız canlardan, yalan, hile ve aldatma üzerine bina ettiğiniz dünyadan, yaşadığınız şaşaalı ve debdebeli hayattan sorulacağız!

 

 

Bu münasebetle bizler için ders olur düşüncesiyle şu ayet ve hadisleri dikkatlerinize sunuyorum: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insan ve taşlar olan ateşten koruyun...” Tahrim-6. “Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fâsıkların ta kendileridir.” Haşr- 19. ABD’de her yıl meydana gelen kasırga ve tsunaminin etkisiyle ölümleri, yıkılan evleri, araçları, milyonlarca dolar zararları engellenebildi mi? Peki; Hz. İbrahim (a.s)’a zülüm eden, yakıp yok etmeye çalışan Nemrut kavmi üzerine yağdırılan ‘çamurdan pişirilmiş taşlar yağdırılsa’ sizler ne yapacaksınız?  “Yörüngelere sahip göğe, güneşe, aya, esen rüzgâra, yağan yağmura,  yaptıklarınızı an be an yazan meleklere and olsun ki o gün (kıyamet günü) gelecektir. Size söz verilen o gün (kıyametin kopması), hesap günü kesinlikle ve mutlaka gerçekleşecektir.” Zariat, 1-7. Nuh, kavmi, Ress halkı, Ad ve Semud kavmi, Nemrut, Firavun, Lut kavmi,  Roma, Ebu Cehil ve bugün ki dostları, hepsi Allah’ın göndermiş olduğu emirleri ve peygamberleri yalanladılar, tağuta ve paraya taptılar. Allah’tan başka varlıkları ilah ve rab edindiler.

Ebu Hüreyre (r.a.)’ın peygamberimizden naklettiği şu hadisi bilgilerinize arz ederek yazımı tamamlayacağım: “İsrailoğulları arasında biri ala tenli(Abraş), biri kel, biri de kör üç kişi vardı. Allah’u Taala bunları sınamak üzere kendilerine bir melek gönderdi. Melek ala tenliye(abraşa) geldi ve en çok istediğin şey nedir? Ala tenli: - Güzel (bir) renk, güzel (bir) ten ve insanların iğrendiği şu halin benden giderilmesi, dedi. Melek onu sıvazladı ve ala tenlilik gitti ve rengi güzelleşti. Melek bu defa, -- En çok sahip olmak istediğin mal nedir? Diye sordu. Adam: - Deve (yahut sığır)dır, dedi. Ona on aylık gebe bir deve verildi. Melek: Allah, sana bu deveyi bereketli kılsın! Diye dua etti.

 

 

Sonra kele gelerek: -En çok istediğin şey nedir? Dedi, Kel: Güzel (bir) saç ve insanları benden uzaklaştıran şu kelliğin giderilmesi, dedi. Melek onu sıvazladı, kelliği kayboldu. Kendisine güzel ve gür (bir) saç verildi. Melek sordu: -- En çok sahip olmak istediğin mal nedir? Adam: --Sığır… dedi. Ona da gebe bir inek verildi. Melek: --Allah sana bunu bereketli kılsın! Diye dua ettikten sonra oradan ayrılarak Körün yanına geldi ve: --En çok istediğin şey nedir? Dedi. Kör: --Allah’ın gözlerimi bana geri vermesini ve insanları görmeyi çok istiyorum, dedi. Melek onun gözlerini sıvazladı. Allah onun gözlerini iade etti. Bu defa Melek: --En çok sahip olmak istediğin şey nedir? Dedi. O da koyun, dedi. Bunun üzerine ona bir gebe (kuzlacı) koyun verildi. Deve ve inek yavruladı, koyun kuzladı. Neticede bu kişilerin birer vadi dolusu develeri, sığırları ve koyun sürüleri oldu.

Daha sonra melek ala tenliye eski kılığında geldi ve:-- Fakirim, yoluma devam edecek imkânım yok. Gitmek istediğim yere önce Allah sonra da senin yardımın ile ulaşabilirim. Rengini ve cildini güzelleştiren Allah aşkına senden yolculuğumu tamamlayabileceğim bir deve istiyorum, dedi. Adam: --Mal verecek yer çook, dedi. Melek: Ben seni tanıyor gibiyim. Sen insanların kendisinden iğrendikleri, fakirken Allah’ın seni zengin ettiği abraş değil misin? Dedi.  Adam: --Bana bu mal atalarımdan miras kaldı, dedi. Melek: -- Eğer yalan söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin, dedi. Sonra melek, eski kılığına girip kelin yanına geldi. Ona da abraşa söylediklerini söyledi. Kel de abraş gibi cevap verdi. Melek ona da: -- Yalan söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin! dedi. Körün kılığına girip bu sefer de onun yanına gitti ve: -- Fakir ve yolcuyum. Yoluma devam edecek imkanım kalmadı. Bugün önce Allah’ın sonra senin yardımınla yoluma devam edebileceğim. Sana gözlerini geri veren Allah aşkına senden bir koyun istiyorum ki, onunla yoluma devam edebileyim, dedi. Bunun üzerine (eski) kör: -- Ben gerçekten kördüm. Allah gözlerimi iade etti. İstediğini al, istediğini bırak. Allah’a yemi ederim ki, bugün alacağın hiçbir şeyde sana zorluk çıkarmayacağım, dedi. Melek: --Malın senin olsun. Bu sizin için bir imtihandı. Allah senden razı oldu, arkadaşlarına gazap etti, cevabını verdi ve oradan ayrıldı.” Buhari, Enbiya- 51 / Müslim. Zühd- 10

Peygamberimiz (s.a.v.)’in vermiş olduğu bu örnekte; İnsanoğlunun, darlık, yokluk, bolluk, zenginlik, hastalık ve sağlık gibi zamanlarında nasıl farklı davranabildikleri görülmektedir. Allah Taala: “Onları gölgeler salan dağlar gibi dalgalar sardığı zaman, bütün samimiyetleriyle Allah’a yönelerek O’na yalvarırlar. Fakat Allah onları kurtarıp karaya çıkarınca içlerinden bir kısmı orta yolu tutar (bir çoğu da inkâr eder). Zaten bizim ayetlerimizi (öyle) nankör gaddarlardan başkası inkâr etmez.” Buyurmaktadır. Hadiste sözü edilen hastalıklar (abraş, kellik ve körlük) eski toplumlarda ayıplama ve toplumdan dışlanma sebebi sayılırmış. Sadi Şirazi: “Her nimet bir şükrü gerektirir,” diyor. Ama Rabbimizin vermiş olduğu nimetlere çoğu kez insanlar nankörlük edip şükür etmezler. Allah, “Şükreden kullarım gerçekten pek azdır.” Sebe/34. Bunun içindir ki; nankörlük, cimrilik ve yalancılık Allah’ın gazabına uğrama sebepleridir. İnkâr etmelerine karşın başlarına bir felaket, ölüm geldiğinde; “Allah affetsin, Allah korusun” derler. Eğer sözlerinde samimiyseler, neden Allah’a yalvarıyorlar.

Bugün bize düşen görev bu insanları uyarmaktır. Umarız hatalarından, yanlışlarından ve inkârlarından pişmanlık duyarak tövbe edip, Allah’a dönerler. Allah tövbeleri kabul eden, bağışlayan ve merhamet sahibidir. Zalimlerin ve kâfirlerin ebediyen kalacakları yer cehennemdir. Doğruluk, adalet, cömertlik ve yardım severlik güzel huylardır. Allah’a iman edip, müstakim üzere hayatını devam ettiren kimselerin varacağı yer ise cennettir. Orası ne güzel bir ebedi yurttur.

Vesselam.

Yorumlar8

  • Taner Başkaya 5 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim cümlemizi buyruklarına sadık kalan ve O na layıkıyla kulluk eden kullarından eylesin inşaallah.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Nezir Demircan 5 yıl önce Şikayet Et
    Hocam,dediğiniz gibi insanoğlu,ayetin lafzıyla,nankör ve zalimdir.Cenab-ı Hak’kın merhamet ve yardımı olmasa,inanın hiçbirimizin cenneti görme şansı yok.Yahu çok kötüyüz be! Rab’bimin sabır ve şefkatine hayranım!
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Sıdıka 5 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize yüreğinize sağlık ayetler ve örnekler insanı iyi olmaya düşünmeye ne kadarda güzel davet ediyor ALLAH RAZI OLSUN SİZDEN
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • İsa Dilek 5 yıl önce Şikayet Et
    Hocam Allah razı olsun sizden. Bizleri bir kere daha düşünmeye, amellerimiz ile ilgili muhakeme yapmaya yönlendiriyorsunuz.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Sebahattin 5 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim bizleri muhasebesini yapan ve Kuran'ı Hz.Peygamberin anladığı gibi anlayan kullarından eylesin.Allah sizden razı olsun kardeşim
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat