Vizyon 2023, İdeal Eğitim, İdeal Okul

.

  • GİRİŞ12.01.2019 09:16
  • GÜNCELLEME14.01.2019 08:51

Hükumetin, Vizyon 2023 Belgesinde taahhüt ettiği programı bütünüyle hayata geçirmesi olası gözükmemekle birlikte, MEB;“100 günlük İcraat Programı” ile kamuoyu önünde faaliyet raporunun paylaşılması, bilgi verilmesi olumlu bir gelişmedir. Şu ana kadar yapılan çalışmaları takip edebildiğim kadarıyla, Din Eğitimi Genel Müdürlüğü’nün İmam Hatip Liselerine yönelik hissedilir bir atılımı var. Endişe duyduğum husus, MEB ve bağlı kuruluşların ıslahatçı ve onarımcı anlayışına bakılırsa müesses nizamın dinamikleri buna izin vermeyecektir. ETCEP “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Geliştirme Projesi’nin” okullarda uygulamaya geçilmesi, merhum Cahit Zarifoğlu’nun kitabının toplatılması, söz ile icraatın farklı yönde gelişmesinin örnekleridir. Sayın Bakanımız, bir gazeteyi ziyaretinde, “Eğitim de çıkış noktamız Mehmet Akif’tir,” demişlerdi! Bu gelişmeler Milli Eğitim adına sıkıntılı bir durum görüntüsü vermektedir. Vizyon 2023 Belgesi uygulamasının herhangi bir aşamasında; “Biz stratejik bir hata yaptık. Ancak şu şu işleri bu dört yıla sığdıramayacağımızı fark ettik,” şeklinde yeniden bir düzeltme yoluna gitmekte artık mümkün değildir. Önceki dönemlerde bir takım önemli atraksiyonlar hariç tutulursa, genelde Bakanlığın atalet içerisinde olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Bunun sebebi; Hantal bürokratik yapı, karar alma süreçlerindeki tıkanıklık, statüko ve nemelazımcılık gibi tutumlar gelişmeyi ve dönüşümü yeterince sağlayamamaktadır. Heyecan veren proaktif bir takım çalışması tıkanıklığı aşacak, arzu edilen kalite ve verimliliği sağlayacaktır.  Bunun için 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununu performansa dayalı hale getirilmesi aciliyet kesp etmektedir. Beklentimiz bu yöndedir.

 

 

Eğitim ve öğretim sistemini bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirdiğimizde; ‘İnsanı doğru tanımlayan, her yönüyle ihtiyaçlarına cevap veren kapsayıcı ve evrensel boyutta bir eğitim’ felsefesini oluşturmaya ihtiyaç vardır. Buna ilaveten müfredat programı, okul yönetimi, öğretmen, öğrenci, veli, okulun fiziki yapısı, laboratuvarlar, araç- gereç ve ekipman, sosyal donatı alanları ve kütüphane gibi önemli unsurları birlikte ifade etmemiz gerekir. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un: “Çocukların ilgi, kabiliyet ve mizaçları doğrultusunda esnek, modüler ve uygulamalı olarak yetiştirilecektir” şeklinde gözetilen amaç ve “Her kültür kendi eğitim ve öğretim sistemini üretir. Her toplumda eğitim, o toplumun kültüründe var olan bilgi, deneyim ve değerlere göre şekillenir” ifadesi yerinde ve doğru bir tespittir. Öğrencilerimiz; okul, öğretmen, veli, kitle iletişim araçları ve sosyal çevre işbirliğinde, doğru bir kültür ortamında nitelikli, ahlâklı, bilgiyi üretime ve kaliteye dönüştüren, vatanına ve milletine aidiyet duygusuyla bağlı bireyler olacaklarına yönelik inancımız tamdır. Ancak uzun yıllar kendisine ve ülkesinin ihtiyaçlarına yetebilen insanın yetiştirilememesi ya da yetersiz kalması, tarihsel ve kültürel değerlerimize karşı planlanmış ideolojik kapitalist bir paradigmanın uygulanmış olmasıdır. Çocuklarımıza yüklenen batıcı ideolojik misyon, maddi ve manevi ihtiyaçlara,  gelişmemize ve kalkınmamıza bir katkı sağlamamıştır. Kapitalist paradigmanın ürettiği okul, nasıl planladıysa sonuçları da öyle çıkmaktadır. Sayın Bakanımızın ifade ettiği üzere, mutlaka kendimize özgü, evrensele hitap eden bir paradigmayı oluşturmalıyız. Biz, köklerimizden gelen zengin tarihi ve kültürel bir mirasa sahibiz. Batı düşünce felsefesinden bize bir fayda gelmediği güneşin ziyası gibi ortadadır. Başta ifade ettiğim gibi eğitim sistemi üzerinde bir takım pansuman tedbirler, zaman kaybından başka bir şey olmayacaktır. İnanç değerlerimizin hayata yansıması için eğitim ve kültür hayatımızın yeniden düzenlenmesi gerektiği düşüncesindeyim. Zira eğitim; bir yaşam ve kültür inşasıdır. Başarılı, kalite odaklı, insan merkezli ideal bir sistem; kapsayıcı, ilmi, özgün, yerel ve evrensele hitap eden vasıflara haiz olmalıdır. Her sistem mutlaka sürdürülebilir, denetlenebilir ve sonuçları ölçülebilir olmalıdır.

Ama ne yapalım teknolojide hâkim güç batı medeniyetidir, deyip bu kültüre teslim olmak,  geleceğimizi batının ipoteği altında devam ettirmeye karar vermektir. Bizim; Harezmî’nin Matematik,  İbn-i Sina’nın Tıp, El Cezeri’nin Robotik teknolojin kurucularıdır, dememiz yetmiyor. Şimdi önemli olan bu ve benzeri alanlarda gelişmeyi sağlamamızdır. Bu konularda irade beyanı lazım ve bu bizde var. Bu güne kadar, “bizim yapmamıza ne gerek var. Bunlar ABD ve Batı’da var. Oralardan alırız” mantığı vardı. Dronları İsrail’den aldık, ama yönetebildik mi? Hayır. Zira bunu terörle mücadelede gördük. Bize kullandırmadı. Yanlış yönlendirdi. Çünkü İsrail, terör örgütü PKK’ya karşı başarılı olmamızı istemiyor. Üreten (sanat, eğitim, kültür, sanayi, mal, hizmet vb.) gücünüz yoksa varlığınızda yok demektir. Ama şimdi savunma sanayinde kullandığımız silahların %70’i bize ait ve ümit verici büyük bir gelişmedir. Aynı gelişmeyi hayatın diğer alanlarında da geliştirebiliriz.

 

 

 Nitelikli, öz güveni yüksek, milli ve manevi değerlerle mücehhez iyi ve başkalarına faydalı, kendisi için istediğini başkası içinde isteyen liyakat sahibi nesiller yetiştirmeliyiz. Liyakatin en önemli referansı eğitimdir. Eğitimde esas olan ilim ve bilginin yönetilmesidir. Kaliteli ve verimli bir eğitim, iyi yetişmiş öğretmenle mümkündür. Öğretmen, eğitimin öznesidir. Öğrencinin ruhuna, aklına hitap edemeyen, kalbine dokunamayan öğretmen başarılı olamaz. O takdirde ciddi manada nitelikli bir eğitimden söz edemeyiz. Her öğrencinin ayrı ayrı kabiliyetlere sahip birer cevher olduğunu düşünürsek, bu cevherleri ortaya çıkartacak olanlar öğretmenlerdir. Öğretmenlerimizin maddi durumlarının iyileştirilmesi, morallerini yükseltecek, motivasyonunu ve saygınlığını arttıracaktır. Bunu için 3600 ek göstergenin çıkartılması, sözleşmeli, ücretli ve kadrolu öğretmen sınıflandırılmasının kaldırılmasıdır. “Ücretli öğretmenliğin bir statü olarak devamı” uygun değildir. Öğretmenlerimizin eksiklikleri, hizmet öncesi ve hizmeti sırasında yapılacak hizmetiçi eğitimlerle kapatılabilir. Hizmetiçi eğitimler; Uzman, akademisyen ve deneyimli yöneticiler, öğretmenler ve profesyonel girişimcilerden alınması halinde öğretmenin gelişmesine katkı sağlar. Öğretmenlerimiz; Medeniyet değerlerimize, güzel ahlaka, ilim,  irfan ve tevazua sahip örnek kişiler olmalıdır.

Günümüzde öğrenci yalnızca sınıf geçmeye, sınav kazanmaya, iş bulmaya, ailesine yardımcı olmaya, evlenmeye ve iyi bir yuva kurmaya odaklanmıştır. Peki, bunun neresi yanlıştır? Hayat pratiği içinde ele aldığımızda yanlış değil, eksik tarafı vardır. Bir insanın okuması, iş bulması, yuva kurması, ailesine yardımcı olması mutluluğa giden yolda önemli aşamalardır. Eğitim ve öğretim sadece okulu bitirme, iş bulma ve hayata tutunma değildir. Aynı zamanda iyi ve ahlâklı insan olan, haksızlık ve adaletsizliğe karşı çıkan, haramlardan uzak duran, edep, hayâ, ilim ve irfan sahibi, rekabetçi kişiler yetiştirmeyi amaçlamalıdır. Öğrencilerimizi; İçki, kumar, sigara ve madde kullanımından uzak tutmalıyız. Ayrıca önemli olan şu hususun altını çizmeliyiz; Korumacılık, ciddiyet ve disiplini alt- üst eder, saygısızlığı artırır. Bu yazımızda kısaca eğitim sistemi, ideal okul, öğretmen ve öğrencinin yetiştirilmesi üzerinde durduk. Gelecek yazılarımızda “Vizyon 2023”ü değerlendirmeye devam etmeye çalışacağız… İnşallah. 

Vesselam.

 

        

Yorumlar12

  • Ekrem Ekici 5 yıl önce Şikayet Et
    Bu ve bunun gibi harika tespitli görüş ve önerileriniz var.! Emeğinize sağlık. Dikkate alınması dileğiyle,Allaha emanet olunuz.
    Cevapla
  • Muharrem DOĞAN 5 yıl önce Şikayet Et
    İnşaallah bu ve bunun gibi yazıları dikkate alırlar. Ağzına , eline sağlık Allaha emanet ol.
    Cevapla
  • Sami PEKDEMİR 5 yıl önce Şikayet Et
    Eline Ağzına sağlık hocam
    Cevapla
  • Nezir Demircan 5 yıl önce Şikayet Et
    Hocam,özellikle kaliteli ve verimli eğitim tespitinizle öğretmenlerin işlerinin ehli olma şartı,bütün dertlerimize ilaç olur.Nasıl olur da milyonları bulan İmam Hatipliler,Deizmle suçlanacak duruma getirilir.O çocuklar masumdur.Biz büyükler vazifemizi hakkıyle yapıyor muyuz! Selamlarımla.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • muşlu tekin 5 yıl önce Şikayet Et
    Eğitim herkesin hakkı.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat