28 Şubat takvimden bir sayfa değildir

.

  • GİRİŞ09.03.2019 09:59
  • GÜNCELLEME11.03.2019 08:44

Türkiye’nin en korkunç, en kanlı ve en kara günleri darbeli günlerdir. Türkiye darbeler tarihi ile anılan bir ülkedir. Keşke ‘darbeler tarihe karışmıştır,’ diyebilseydik. Vesayet sisteminin bitmediğini, tehlikenin sinsice sürdüğünü, hortlamak için fırsat kolladığını, her zaman var olma tehlikesi ile baş başa olduğunu okuyabilmekteyiz. Zira dün olduğu gibi bugün de vesayetçi kafanın can sıkıcı ve utanç verici söylemlerine rastlamaktayız. Millet olarak en fazla zafiyetimiz yakın tarihte bile yaşadıklarımızı çabucak unutmamızdır. Altmış darbesinden itibaren yaşadığımız o korkunç darbeleri akıl süzgecinden geçirdiğimizde; müesses nizamın, iktidarına izin vermediği kişi ya da partilere karşı darbe yapıldığını görmekteyiz. 28 Şubat’ın Genel Kurmay Başkanı, “Sizler, (DYP, ANAP ve DSP’yi kastederek) aranızda anlaşarak bir hükumet kurunuz. Ancak RP ile koalisyon yapmayınız,” dedi. En fazla oyu alan Refah Partisi saf dışı bırakılmaya çalışıldı. Emir ve talimatlarla kurulan hükumetler de uzun ömürlü olmadı. 1996 yılında kurulan RP-DYP hükumeti; memur, işçi maaş zammından tutun ekonomik alanda Cumhuriyet tarihinde emsali olmayan faaliyetlere imza attı.  Fakat istenilen milletin huzuru, ülkenin kalkınması değildi. Emperyalizmin emir-komutasında tespih taneleri gibi yan yana, el ele, kol kola dizilen mahşerin atlıları; Yargı, Genel Kurmay, DİSK, Türk- İş, TÜSİAD ve post modern darbenin taşeronu ve beşinci kolu Medya vesayetin yalan rüzgârlarıyla harekete geçtiler ve Merhum Erbakan’ı derdest ettiler. Emekçi sınıfın temsilcileriyle, sermaye sınıfının temsilcileri birlikte darbenin yanında yer aldılar. 28 Şubat’ta Erbakan’a, her türlü küfür, hakaret, alay da dâhil söylemediklerini bırakmayan, kara propagandalarla darbe mühendisliği yapan, Andıç Skandallarını manşete çeken, darbenin taşeronu medya ve siyaset kurumu, bugün utanmadan, sıkılmadan ve arlanmadan Erbakan’dan sitayişle bahsediyorlar. Yakın tarihte böyle bir münafıklık görülmemiştir.

 

 

Dün, “Vatan hainlerine söz hürriyeti verilemez” diyerek; milletin kitabına, mukaddesatına ve değerlerine dil uzatmayı, hakaret etmeyi kendilerine görev edinmiş zihniyet, bugün de aynı şeyleri söylüyorlar: “Ya ayağından asılırsın, ya mahzende zehirlenirsin.” Komünizmin yıkılışından sonra global sömürü düzeninin sözcüleri; “tehlikenin rengi ‘yeşil’ diyerek savaş talimatını vermişlerdi. Bu talimatı görev kabul eden BÇG ve FETÖ hemen vazifeye başladılar. Ortaya konan ‘norm Laiklik’. Ya tarafsın ya da bitarafsın. Yaptığınız şey laikliğe uygunsa normal ve doğru, değilse anormal ve yanlış. Laiklik sanki ‘Din’ gibi hüküm koyar, uyarsan normal ve mutebersin, yoksa meşru değilsin. O korkunç 28 Şubat günlerinde Üniversiteler önünde hak arayan kız öğrencilere yönelik; “Bunlar köpek. Bunları döveceksin, bunlara küfredeceksin. Bu fahişeler köpek sürüsünden farksızdır. Askerlerin, bu aşağılık köpek sürüsüne az bile yaptıkları,” diyen ve güce tapan Kemalist matbuatın zehirli kalemleri! O günlerde söylemediklerini yapmadıklarını bırakmadılar. “Biz bu sistemi korumak için gerekirse 20 milyonu gözden çıkarırız,” diyen dönemin Başsavcısı Vural Savaş; “Erbakan’ın şahsında Müslümanlara habis ruhlu kimseler” diyerek adeta kin ve nefretini izhar etmiştir. Sanki ağız birliği etmişlercesine mahşerin beş atlısının başını çeken cuntacı generallerinden birisi, “65 milyon nüfusumuz var. Bu çok fazla, bunun 25 milyonunu kesmek lazım,” diyor. Tam bir vahşet.  Ama aynı generaller; “Bizim çocuklar demokrasiye balans ayarı çektiler” diyerek, çocuk yerine koyan ABD’liye; ‘Biz çocuk değiliz, bizi aşağılayamazsın’ diyemedi, bu haysiyet ve şeref yoksunu darbeciler.  Diyemezlerdi, çünkü efendileri böyle emretmişti. Bir Allah’ın kulu çıkıp da; dur bakalım, sen tavuk mu kesiyorsun, demediler, diyemediler. İsrail için gözyaşları sümüğüne karışan FETÖ, “Başörtüsü teferruattır. Açın başınızı girin dersinize” fetvasını vererek, bu zulmün yanında yer aldı, Amerikancı faşist.  Yetmedi okullarının anahtarını BÇG örgütünün başına sundu. Bugün, 28 Şubat ürünü bir aday, emredici bir dille: “İzmir’de ezan, herkesin anlayacağı bir dilde okunacaktır,” diyerek, özlemini dillendirmiştir. 15 Temmuz nasıl bir ABD projesi ise, 28 Şubat’ta bir ABD projesidir. Bundan asla şüphemiz yoktur.

28 Şubat’ta hem fiili hem de zihinsel bir darbe yapıldı. Toplum üzerinde travmalar oluşturdu ve derin izler bıraktı. Eğitim, kültür, sanat, siyaset ve ekonomi altüst oldu. Bankalar batırılıyor, içi boşaltılıyor, hazine soyuluyor, paralar yurt dışına kaçırılıyor, ülkenin milyarlarca doları bir grup emperyalist işbirlikçisi, faizci sermaye sınıfına peşkeş çekiliyor, faturası milletin sırtına yükleniyor. Enflasyon % 120’lerle tavan yapıyor. Kimin umurunda? Kara cübbeli hukukçular, rektörler, dekanlar, bürokratlar, siyasiler, sermaye sınıfı ve sendika ağaları,  bu faşist post modern darbecilerin önünde kıyama durdular. Sarıklı, sakallı, değneği boyunu aşan cübbeli kişiler türedi. Tesettüre sokulmuş kadınlar tedavüle sokuldu. Melanet sahneler icra edildi. Tek tehlike var, o da ‘İrtica! Gerekiyorsa kan dökülecek ve irtica ortadan kalkacaktı. Bu sebeple İHL ve Meslek Liselerinin kapısına kat sayı zulmüyle adeta kilit vuruldu. Kur’an kursları kapatıldı. Başörtüsü evin dışında neredeyse her yerde yasaklandı. Başörtüsü öcüleştirildi. ‘Sakıncalı sınıf’ ürettiler. Görevden el çektirmeler, sürgünler, mahkemeler, mahkûmiyetler… Hâsılı binlerce insanın hayatlarını kararttılar.

 

 

28 Şubat mağduru şu an yaşayan birçok bakan, milletvekili, STK var. Her ne hikmetse kimse konuşmuyor. Hatıralarından bahsetmiyorlar. Yaşadıklarınızı niçin anlatmıyorsunuz? Sanki hepimiz bunu hazmetmişe benziyoruz. Başkan Erdoğan, “Siyasi hayatım pahasına bu eşitsizliği (kat sayı) ortadan kaldıracağım” dediğinde; o dönemin kalıntılarından bazıları, ‘Erdoğan’ı intikam almakla, ülkeyi germekle, laik kazanımları yok etmekle, ayrıştırmakla ve ideolojik bölme’ ile suçladılar. Bu mücadelede dik duran Başkan Erdoğan’ın yanında olunması ve desteklenmesinin gerekli olduğuna inanıyorum. Bu gün ülke, siyasetten ekonomiye dıştan ve içten saldırılara maruz kalmakta ve bu operasyonel ataklar hep aynı merkezden devam etmektedir. Amaç; Türkiye’yi hırpalama, sıkıştırma, zora sokma, ekonomik yıkımla tehdit etme ve diz çöktürerek Erdoğan’ı saf dışı bırakmak suretiyle istedikleri çizgiye getirmektir.

       Bu durumda bize düşen görev; bu zulüm dönemlerin hafızalarımızdan silinmemesi adına duyarlılığımızı devam ettirmeliyiz. Yaşadıklarımızdan dolayı tedirginliğe ve karamsarlığa kapılmamalıyız. Bu dönemi konu alan, tiyatro, sinema ve edebi eser çalışmaları yapılarak hafızalarda kalıcılığı sağlanmalıdır. Riskleri göze alarak siyaset dışı alanları güçlendirmeliyiz. Fitne ve fesada sebebiyet vermeyecek şekilde samimiyetle çalışmalıyız. Toplumsal bir hastalık olan karamsarlığa, fitne ve dedi-koduya müsaade etmemeliyiz. Disipline edilmiş edep ve adaba uygun onurlu bir duruş sahibi olmalıyız.

Unutmayalım! Allah’a ve O’nun emirlerine karşı savaş açanlar ve başka ilahlar edinenlerden daha zalim kim vardır. Muhakkak ki Allah, zalimlerden intikamını alacaktır. Yeter ki biz, O’nun emirlerine yaraşır salih kullar olalım.

Vesselam.

Yorumlar8

  • Nezir Demircan 5 yıl önce Şikayet Et
    Hocam,elinize sağlık.Okudukça müslümanlara yapılan zulüm ve oyunlardan dolayı çaresiz ağlamak istedim.Müslüman bu haksızlıkların ne kadarını hakketmişti ki.Veya onlara göre ne kadar vatanının düşmanıdır ki,çok yazık.
    Cevapla
  • Lokman 5 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize ve yüreğinize sağlık Müdürüm . 28 Şubat ve 15 temmuz'u unutmayacak ve unutturmayacağız inşallah. Allah'a emanet olunuz.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Hasan SARIGÜL 5 yıl önce Şikayet Et
    Unutmayacağız, unutturmayacağız İnşaallah Saygılarımla hocam
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Serkan ugurlu 5 yıl önce Şikayet Et
    Darbecileri dar ağacında sallandırmassak darbeciler darbe yapma hevesinden vazgeçmiyecekler.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Arif binici 5 yıl önce Şikayet Et
    Yüregine saglik hocam az zülüm görmedik tabiki gençlige bunu anlatmaliyiz tabiki dik duran liderin arkasindayiz 15 temmuz da bu aslan lar firakmanı yaptı asil filim şimdi
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat