AK Parti tarlası sürülemez! Bu muhalefet sınavı geçemez!

  • GİRİŞ21.04.2018 09:37
  • GÜNCELLEME21.04.2018 09:37

Seçimlerin, mümkün olan en erken tarihe çekilmesinin içeride ve dışarıda birçok hesabı bozduğuna kuşku yok. Bence en önemlisi, AK Parti tarlasını sürmek için fırsat kollayanların tüm heves ve iştahlarının kesilmesi oldu. Seçimler, sonbahara bırakılsaydı, gerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne gerekse AK Parti'nin iç bünyesine yönelik operasyonel faaliyetlere zaman kazandırılacak, muhalif blok da karşı stratejiler geliştirebilecekti. Buradaki "muhalif" vurgusunun, muhalefet partileri ile sınırlı olmadığı, bazı siyasi partiler üzerinden toplumsal mühendislik tasarlayan daha geniş bir çerçeve olduğu çok açık.

***
An itibariyle seçime hazırlıklı iki parti söz konusu. Cumhurbaşkanı adayını aylar öncesinden ilan eden AK Parti ve MHP. AK Parti, il ve ilçe kongrelerini neredeyse tamamladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım 79 ile bizzat giderek, teşkilat kadrolarını yeniledi, heyecan tazeledi. Yani, siyasi metal yorgunluğunu giderdi.
MHP ise büyük kurultayını martta gerçekleştirmekle kalmadı aynı zamanda "Cumhur İttifakı" formülüyle seçimi beklemeye başladı.
***
Muhalefetin hali hem düşündürücü hem de üzücü. Ev ödevini son güne bırakan öğrenci misali telaşlı ve stresliler.
Örneğin, CHP. Daha birkaç ay öncesine kadar erken seçimi dile getirirken şimdi Cumhurbaşkanı adayı bulma ve ittifak kurma arayışında. Düşünebiliyor musunuz? Hükümet etme biçimi değişti ama CHP, iktidar alternatifi gibi davranmayı dahi başaramıyor. Ana muhalefetin genel başkanı, ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanlığı makamına adaylığa cesaret bile edemiyor. Cumhurbaşkanı adayı olursa milletvekili adayı olamayacak. Cumhurbaşkanlığı yarışına girip kazanamazsa hem CHP Genel Başkanlığı koltuğunu kaybedecek hem de dokunulmazlığı kalkacağı için büyük hesaplaşmayı göze alması gerekecek. Aday olmaz da ileri süreceği isim şöyle veya böyle bir performans gösterirse bu kez delege oyunları ile CHP'deki yerini koruma denemelerine girişebilecek. Günün sonunda, "bol sol, az sağ soslu" aday üretilemezse, Kılıçdaroğlu son çare kaçtığı mindere gelecek!
***
Saadet Partisi ise 2019'a göre planlama yapma rahatlığı ile yakın zamana kadar özgül ağırlığının ötesinde davranabiliyordu. Ama onlar için de tarihi karar arifesi geldi çattı. Ya aslına dönecekler ya da değerlerini bir kenara bırakarak siyasi fırsatçılık içindeki işbirliklerine "evet" demek zorunda kalacaklar. SP'nin hangi ittifakta yer alacağı sorusu, kurumsal kimliğinin geleceğini de belirleyecek.
İyi Parti'ye gelince... Büyük kongresini yapma ve teşkilatlanma şartını karşıladığını iddia etse de teşkilatlandığı merkezlerde il ve ilçe kongrelerini şubatta tamamlayabildiği anlaşılıyor. Seçimlerden 6 ay öncesinde neticelenmesi gereken bu süreçler, İyi Parti'nin ancak Ağustos 2018'te yapılacak bir seçime girebileceğine işaret ediyor. Lakin seçim mevzuatından kaynaklanan bu husus erken seçim kararı alınmasının ardından kamuoyuna sanki İyi Parti'ye karşı hamle gibi sunuluyor ve mağduriyet algısı yaratılmaya çalışılıyor. İyi Parti için ya YSK içtihat değiştirecek ya da İyi Parti kendisine bir başka partinin listesinde yer arayacak.
Sonuç olarak... En erken tarihte seçim kararı verilmesi AK Parti'yi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni hedef alan yığınla sinsi kurguyu boşa çıkardığı gibi muhalefet tarafında da yepyeni siyasi partileri ve oluşumları beraberinde getirecek dönemin kapısını araladı.

Sabah

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat