Kızıl Elma'ya giderken...
- GİRİŞ23.01.2018 07:04
- GÜNCELLEME23.01.2018 08:53
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli ve kritik operasyonlarından birini Afrin’de gerçekleştiriyor. Yanı başında İsrail’in güvenliği için kurulacak terör devletini başı küçükken ezip tarihin çöplüğüne gönderiyor.
Bunu yaparken aslında orada ABD’yi temizliyor. Yoksa oradaki yolda yürümesini bilmeyen çapulcu sürüsünün bir araya gelip yapacağı en büyük iş: Lastik yakmak.
Bu operasyonla ilgili birçok şey yazılabilir ama burada değinmek istediğim şey: Türk milletinin ali cenaplığıdır.
Operasyona giden askerlerden birine muhabirin sorduğu soru ve aldığı cevap tarihi niteliktedir.
Nereye gidiyorsun? Sorusuna Kızıl Elma’ya diyor. Ailene bir şey demek ister misin? Diye sorunca da 'Beklemesinler. Bu vatanı kimse bölemez’ diye de ekliyor.
İşte bu ruh dünyanın hiçbir ordusunda bulunmayan bir özelliktir. Peki çadırından çıkıp koşa koşa askerlerin önünü kesen ve onlara kurban kesen Yörük annemiz o da en az askerimiz kadar çatal yürekli değil mi?
Operasyonun başladığı günün sabah namazında camileri dolduran o güzel insanlar, birbirlerine Fetih suresi dağıtan milletin evlatları… Hepsi bu milletin büyüklüğünün bir göstergesi değil mi?
Evet, Kızıl Elma’ya gidiyoruz. Şimdi yeniden Nizam – ı Âlem, İlay-ı Kelimetullah için ayağa kalkan bir milletin dirilişine tanıklık ediyoruz. Türk’ün müesses nizamını tekrardan kurmak için devlet ve millet yek vücut halinde çelikten zırhını giyerek yola revan oldu.
Bakın Afrika’nın yetimleri kıyamda ellerini açmışlar Türkiye’ye dua etmekteler. Filistin’de çocuklar Türk bayraklarıyla yollara dökülmüşler, Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz askerlik şubesinin önüne gelip gönüllü yazılmak için kayıt olmak istiyorlar. Bir millete, bir ülkeye duyulan böyle bir sevginin dünyada eşi benzeri yok. Şimdiye kadar da görülmedi. İşte bunlar bize tarihin bıraktığı mirası yeniden ayağa kaldıranların meyvesidir.
Atlantik’in öte tarafından gelip bu topraklarda düzen kurmak isteyenlerin bilmedikleri bir şey var. Onlar yüz yıldır, biz bin yıldır buralardayız. Tarih tekrardan yatağına girmeye başlamıştır. Belki bizler göremesek de birkaç nesil sonra dünyada Türk’ün adaleti bir kez daha hakim unsur olacak. Böylece hiçbir Müslüman coğrafyada kan ve gözyaşı olmayacak. İşte bugün başlayan harekât bunun ilk işaret fişeğidir.
serkan.ustuner@haber7.com
Yorumlar9