Süleyman Askeri Bey ve tüm kahramanlara…

  • GİRİŞ30.01.2018 07:09
  • GÜNCELLEME31.01.2018 07:20

TRT’de yayınlanan Kut’ül Amare Mehmetçik dizisiyle bir kahramanımız daha geniş kitleler tarafından tanındı. Buna vesile olan herkese öncelikle teşekkür etmeliyiz. Çünkü yakın zamana kadar ezberletilmiş cümlelerle bir dönemin kadrosunu düşman göstermek ve onlar üzerinden rant devşirmek modaydı. Hiçbir belgeye ve araştırmaya varmadan Enver Paşa’yı hedef gösterenler şimdi Enver Paşa ve askerlerinin kahramanlık hikâyelerini öğreniyorlar. Tırnak makasıyla yaralandığını zannedenler cepheden cepheye koşan ve şahadete koşan bir nesli düşman ilan etti. Neyse ki, gerçeklerin er geç ortaya çıkması gibi bir huyu vardır. Düşünün Trablusgarp’a 12 subay gönderiyorsunuz ve İtalya’ya kök söktürüp canına ot tıkıyorsunuz. Türkistan’a 7 Teşkilat-ı Mahsusa elemanı gönderip orada bağımsızlık ilan etmeye çalışıyorsunuz. Şimdi yedi kişiyi bir iş için görevlendirseniz ne iş verirsiniz bir düşünün bakalım?

İşte bu kahramanlardan Teşkilat-ı Mahsusa’nın en önemli isimlerinden Süleyman Askeri Bey’i tanıyalım:

 

 

Süleyman Askeri Bey ilk olarak İtalyanların Trablusgarp’ı işgal teşebbüsü karşısında kılık değiştirerek yakın arkadaşlarıyla beraber Bingazi’ye gelmiş, Enver ve Mustafa Kemal Paşalarla birlikte mücadeleye katılmıştı. Trablusgarp Savaşı’nın bitimiyle birlikte emekliye ayrılana kadar Bağdat Jandarma mektebinde öğretmenlik yapan Süleyman Askeri Bey, daha sonra İttihat ve Terakki Cemiyetinde teşkilat işleriyle meşgul olmaya başladı. Enver ve Cemal Paşaların da sonsuz güvenini kazandı.

Cemal Paşa hatıratında Süleyman Beyle ilgili şunları söylüyor: “Süleyman Askeri Bey biraz acul (aceleci) biraz da nikbin (iyimser) biri olmasına rağmen pek mükemmel ve müteşebbis bir idare adamı addolunabilirdi.”

I. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla birlikte tekrar orduya alınan Süleyman Askeri, Kurmay Yarbay rütbesiyle Irak cephesine gönderildi. Daha evvel Rumeli’de birlikte çalıştığı subay ve seçkin gönüllülerden oluşan bir taburla (Osmancık Taburu) Basra’yı düşmandan kurtarmak için harekete geçti. Bağdat’tan itibaren bütün yol boyunca yerel halkın sevgi gösterileriyle karşılaşan Süleyman Bey, özellikle bölgedeki aşiret güçlerinin yardımını çok önemsiyordu.

Korna civarındaki heyecan ve başarıyı gören yirmi bin civarında Arap, Süleyman Askerî etrafında toplanmıştır. İleri hamlelerine devam ederek, 11 Mart 1915’te İngiliz-Hint süvarisine 300 kayıp verdirir. Ama Şuaybe’de yaralanır. Bağdat’a tedavi için götürülür, fakat sonucu bekleyemez. Tedavi görmeden çıkar. Ata binemediği için askeri harekâtı, arabadan idare eder. Taarruz edip Basra kenarına kadar ilerler.

Süleyman Nazif’in tarifiyle, İngilizlerin önüne dikilen Süleyman Askerî, “Bazen tek bir adam, koca bir orduya ruh olmak itibarıyla başlı başına bir ordu olabilir” nadir bir şahsiyettir. İngilizleri Kurna kasabası önünde aylarca tutan kuvvet, Süleyman Askerî Bey’in pervasız şahsiyeti ile yine kendisinin seçmiş olduğu bir avuç kahramandır.

Süleyman Askeri Bey’in İntiharı ve Nedeni

Korna önünde iki bacağından da gayet ağır şekilde yaralandığı için tedavi olmak üzere birkaç ay hareketsiz kalıp derman bulması gerekirdi. Fakat o, destan devirlerinin “kahramanlarına yakışacak bir metanetle”, yaralarının amansız ıstırabına aldırmadan Basra’ya kadar gelip sedye üzerinde kuvvetlerini idare etmiştir. Basra’nın on beş kilometre yakınındaki Şu’aybe müstahkem mevkiine taarruz eder. Süleyman Askeri Bey, “seyl-i huruşan” yani coşkun akan/durdurulamaz sanılan İngiliz selinin durdurulabilir, hatta mağlup edilebilir olduğunu fiilen göstermek istemiştir. Şu’aybe’de yerli Araplar, gönüllülerden topladığı kuvvetlerle taarruza geçerek üç gün İngilizlerle savaşır. Yenilgiye uğrayan Askerî, Bercisiye koruluğu yakınlarında, sonucu kabullenemeyerek hayatına son verir. Süleyman Nazif onun bu tercihini, “Süleyman Askerî Şu’aybe önünde ihtiyarıyla müebbeden kaldı. Onun oradaki mezarı bizim ebediyen yıkılmayacak olan istihkâmlarımızdan biridir.. Süleyman Askerî, vatanı için vatanından başka her şeyini isteyerek ve gülerek feda etmiş bir Osmanlı idi!..” şeklinde değerlendirir.

Bu mücadelede Süleyman Askeri Bey’e en çok desteği veren aşiret liderlerinden Sadun Paşa’yı da inşallah Perşembe günü anlatırız.

serkan.ustuner@haber7.com

sustuner

Yorumlar2

  • sedat altan 6 yıl önce Şikayet Et
    Serkan Hocam Süleyman Askeri Bey intihar etti yalanı tipik bir İngiliz derin devleti oyunudur.Süleyman Askeri Bey inançlı Allah'a ahirete iman eden bir Müslüman evladıdır hayatı İslam yolunda mücadele ile geçniştir.Nasıl ki Abdülaziz Han intihar etmemiş ve 6 pehlivan tarafından şehid edildiyse bu müessif olay da aynıdır.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • osmanlı torun 6 yıl önce Şikayet Et
    Bu yazıya derin bir of çekilir ve Allah C. C bizleri affetmesi için dua edilir.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat