CHP Genel Başkanı böyle buyurdu: Afrine’e girmemeliyiz. Genel başkanlık koltuğuna oturduktan sonra yaptığı ilk ciddi açıklamaya bakıldığında gerçekten hiç şaşırılmayacak bir durum. Salı günü grup toplantısında ‘YPG’ye terör örgütü’ diyor ertesi gün ‘Afrin’e girmemeliyiz’ açıklamasını yapıyor.

Sabah başka akşam başka durumu. Kılıçdaroğlu’nun neden Afrin’de olduğumuza dair en küçük bir fikri olduğunu zannetmiyorum. CHP olarak ağızlarında geveledikleri ‘Dış siyaseti, iç siyaset malzemesi yapıyorlar’ sözleri bir bakıma komik. Yani siyaset biliminde böyle bir ayrışma olduğunu ilk kez CHP’lilerden duyuyoruz.

Bush’un seçim vaatleri neydi? ‘Irak ve Afganistan’ı işgal etmek’ değil miydi? Yani seçim malzemesi olarak neyi kullanmıştı? Peki, Almanya’daki partilerin tüm seçim propagandası Erdoğan ve Türkiye düşmanlığı mıydı? Ya da Avusturya’nın bebe Ruhi’sinin faşist söylemleri içeride seçime yönelik değil miydi?

Bu konuyu geçiyorum çünkü Zeytin Dalı harekâtı siyaset malzemesi değil bir vatan müdafaasıdır. Bunun karşısında olanların da vatansız olarak nitelemek doğru bir matematiktir. Bugün her şeyi kendinden bile aklı evveller misal takoz odalarının üyelerinin hepsi bu devletin onlara sundukları imkânlarla okudular. Mimar, doktor v.s oldular. Vatan olduğu için devlet olduğu için okuyabildiler.

Vatan olmadan hiçbir şey olmaz. Vatan olmadan hiçbir şeyin olmadığını şu an yangın yeri olan sınır komşularına bakabilirler. Bugün Suriye’nin kuzeyinde tertiplenmek istenen tezgâh Türkleri vatansız bırakma operasyonudur. İşte bu yüzden sınırımız teröristlerden tek bir tanesi kalana kadar temizlenecektir.

Ama bu vaka kendini üst bir sınıfın üyesi gibi görenlerin anlayacağı, hissedeceği bir olay değil. Şimdi diyorlar ki, Afrin operasyonuna karşı çıkanlar vatan haini mi? Evet vatan haini. Çünkü aynı zihniyetin önceki kuşak ürünleri Kıbrıs Barış Harekâtına karşı çıkıyorlardı. Onların bir önceki nesli de Kurtuluş Savaşı’na ne gerek var’ diyorlardı. Mandacılık ve işgalin aslında kötü bir şey olmadığı propagandasını yayıyorlardı. Hani şimdilerde ‘Biz Kuvayi Milliye nedir biliyoruz’ diyen CHP’lilerin ‘Afrin’e girmeyelim ne gerek var?’ Cümlesinin nasıl da 100 yıl önce söylenmiş ‘Kurtuluş Savaşı’na ne gerek var?’ sözüyle ikiz kardeş olduğunu görüyoruz.

serkan.ustuner@haber7.com

Twitter: @sustuner