Afrin şehidimiz kahraman Uzman Çavuş Orhan Sürmen, teröristlerce el yapımı patlayıcı yerleştirildikten sonra tahrip edilen Kur'an-ı Kerim'i yerden kaldırdığı sırada tuzaklanan patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit düştü.

Evet şahadet bizler için düğündür. En mutlu günümüzdür. Şimdi böylesine bir alçaklığı yapanlar kimlerdir peki?

Etekli teröristlerin beyinlerinin olmadığı bilim adamları tarafından kanıtlandığı için bunu yapacak şeytani akıl biraz daha Türk askerini ve Türk milletinin sosyolojisini bilen, neye karşı refleks gösterip göstermeyeceğini bilenler tarafından tezgâhlanmış alçak bir plandı.

“Türkler, yerde, ekmek, Mushaf ve gül gördükleri zaman hemen alıp yüksek bir yere kaldırırlar” Bu sözler Kral Ferdinand’ın Kanuni’ye gönderdiği ünlü elçi Busbecq’e ait.

Bizim için bu meşhur elçinin dediği gibi hepsinin gönül dünyamızda ayrı bir yeri vardır. Bunu küffar da çok iyi biliyor. Yani yeni öğrendikleri bir bilgi değil. 16. Yüzyılda bizim sosyolojimize dair gerekli envanteri tutuyorlar.

Yolda yürürken yerdeki bir ekmeğe nasıl da hassasiyet gösteririz değil mi? Hele hele yüce kitabımız yerde olduğunu görsek ne yaparız? Aklımız çıkar, yüreğimiz ezilir. Bizler yerdeki takvim yapraklarını bile içinde dini bir şeyden bahseder diye toplayan bir milletiz.  

Bizi tanıyanlar da en hassas noktamızı bildiklerinden üzerimize öyle geliyorlar. Misal: Afrin’deki o kahpe tuzağın aynısını daha önce de Nusaybin’de denemişlerdi ama o zaman bir askerin dikkati sayesinde önlenmişti.

Afrin’de bu aklı kullananların kimin olduğunu da gayet iyi biliyoruz. Bugün ‘Sivil öldürülüyor’ yalanını servis edenler ve teröristlere ağlayanlar kimlerse Kuran’ı Kerim’e bomba yerleştirenler de onlardır. Teröristler sadece birer sürüngenden ibaret. Yani herhangi bir akli melekeye sahip değiller. Tasmasını ellerinde tutanların komutlarıyla saldırıyorlar.

Afrin’de artık sona gelindi. Bugün yarın terörün bağrına hançerimizi saplayıp Münbiç’e doğru gideceğiz. Kurmak istedikleri terör koridorunu başlarına geçirip 1000 yıldır bu topraklarda neden olduğumuzu ABD’ye ve diğer terör sevici devletlere anlatacağız.

Anlamadıkları şu: Türkler cepheye giderken koşa koşa, güle oynaya, düğün dernekle gider.

Yani ne diyordu Necip Fazıl: “Ölsek de sevinin eve dönsek de.”

serkan.ustuner@haber7.com