Kurulurken hiç şüphe yok ki, Mustafa Kemal Paşa CHP’nin bu duruma düşeceğini tahmin edemezdi. Devlet partisi olarak kurulan sonrasında 77 seçimleri hariç hiçbir seçimden birinci parti olarak çıkamayan, sonrasında baraj altı kalan, Deniz Baykal döneminde en azından bir milli duruşu olan CHP Kılıçdaroğlu’yla beraber Türk siyasetinin eğlence malzemesi haline geldi.

Dokuz seçim kaybetmesine rağmen kaybedenin AK Parti olduğunu söyleyerek tarih yazdıktan hemen sonrasında  kendini kurultay yarışında buldu. İşte o gün bugündür Kılıçdaroğlu çok agresif. Vücut dilini az çok bilen biri olarak bence bütün kontrolünü kaybetmiş durumda.

Bu öfke hali bir türlü sona ermek bilmiyor. Aklında Muharrem İnce’ye koltuğu kaptırmak var. Bu yüzden bir türlü teskin olamıyor. Halbuki ne hayalleri vardı? Seçimi İnce kazanacak AK Parti yüzde 33 alacak, MHP yüzde 4’le kenara çekilecek. 1940 model bir Türkiye yeniden kurulacak.

Köy enstitüleri, balolar, karneyle ekmek dağıtımı, çöp dağlarını yeniden inşa etmek gibi çılgınca fikirleri vardı. Ha bir de şu yargılama meselesi tabii. Az kalsın unutuyordum ‘Havuz Medyası’nı kapatmak da bu muasır medeniyet seviyesine varmanın olmazsa olmazlarındandı. Ama işte yine bir hayal son bulurken kendini olağanüstü kongrenin içinde buldu. Şimdi gece gündüz delegelerle telefonda mesai harcıyor, yetişemediği yerde kurmayları seferber olmuş durumda.

Peki sürekli kıyı partisi olduğu için eleştiri alan CHP kendini bundan kurtardı mı? Evet! Teröre hizmet eden, Kandil’in sözcüsü partiyi Meclis’e taşıyarak sınırı bile aşarak Irak’a kadar uzandı. Yani bu CHP için büyük başarı!

Bence Kılıçdaroğlu, kurultayda yapılacak tüm eleştirilere bu başarıyı anlatarak kongreyi kazanabilir. Evet sayın Kılıçdaroğlu, sizi dinliyoruz, anlatın!     

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner