Malazgirt sadece bir zafer değildir

.

  • GİRİŞ28.08.2018 08:14
  • GÜNCELLEME02.09.2018 11:19

Malazgirt Zaferi’nin üzerinden tam 947 yıl geçti. 1071 mottosunun bizler için ne anlama geldiğini daha tam anlamıyla idrak edemedik. Bunda hiç şüphesiz Malazgirt’in geride bırakılan ya da görmezden gelinmesi de çok etkili olmuştur.

1071 tarihi okul kitaplarında slogan haline getirilip öğretilen “Anadolu’nun kapılarını Türklere açan zafer” cümlesinden çok ötelerde bir mana taşır.

 

 

Malazgirt, bugün Batı olarak tanımladığımız düzenle ilk kez karşı karşıya gelinmesidir. Malazgirt zaferinden sonra Papa önderliğinde Türklerin geldikleri yere gönderilme fikri doğmuş ve bu şimdiye kadar devam etmiştir.

Başkan Erdoğan’ın 2023 ve 2071 vurgularının altında yatan mesaj aslında çok derindir. 1071 dünya tarihi açısından da bir dönüm noktası olduğu için devletin en üst temsil noktası sürekli bunu dile getiriyor. Tıpkı Cumhuriyet’in kuruluşu tarihi olan 1923 gibi.

Türklerin bozkırdan vatana gelmeleri elbette çok kolay olmamıştır. Çıkılan göç yollarında kurulan irili ufaklı devletlerin birikimleri Selçuklu’yu ortaya çıkarmıştır. Anadolu’nun Türkiye ya da Türkeli olmasının kilidi Malazgirt’le açılırken Doğu’daki Müslüman devletler de varlıklarını bu zaferle korumuş ve Batı’nın istilası karşısında korunaklı hale gelmişlerdir.

Malazgirt için Türklerin ilk büyük Kızıl Elması da diyebiliriz aslında. İçinde barındırdığı kitleleri tek bir ideal uğrunda birleştirip küffara karşı cihat eden bir ordu haline getirmesi ve bunun neticesinde bir yurt elde edilmesi ve ardından Roma’da başlayan Türk korkusu bunun başarılı olduğunun en büyük kanıtıdır.

Türkleri bir millet haline getiren en önemli saik İslam’ı kabulleri olmuştur. İşte Malazgirt zaferinin ardından Türk ve İslam artık ayrılmaz bir bütününün parçası olarak tarihe geçmiştir. Bugün Batı’daki tüm ansiklopedi ve sözlüklerde Türk ve İslam kelimelerinin aynı mana içermesi işte Alparslan’ın surda açtığı ilk gedik sonrası başlamış ve ardından gelen silsileyle devam etmiştir.

Bir şekilde ertelenen ya da bilerek gözden uzak tutulan 1071 tarihi Başkan Erdoğan’ın çabalarıyla artık toplum nazarında bilinen ve zihinlerde yer eden bir tarih olarak kayıtlara geçti. Bundan sonra Malazgirt’e kesinlikle daha derin bir bakış açısıyla yaklaşmalıyız. Bu büyük zaferi sempozyumlarla, yazılı ve görsel basında sürekli geniş kitlelere anlatmalıyız. Evet dediğimiz gibi Malazgirt sadece bir zafer değildir.

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner

Yorumlar2

  • kemal ozdeyis 5 yıl önce Şikayet Et
    Allah razı olsun Serkan bey...
    Cevapla
  • Ramo 5 yıl önce Şikayet Et
    Mekkenin fethi, Anadolunun fethi, İstanbulun fethi; Hakkın batıla- Adaletin zulme- Aydınlığın karanlığa galip gelmesidir. Birileri yıllarca bunu gizlese de Su yolunu buldu Şükürler olsun.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat