Pentagon PKK-PYD teröristlerine 5 binden fazla tır dolusu ağır silah verdi. Silahların çoğu lazer güdümlü füzelerdi. Kullanması uzmanlık isteyen, tanksavar ve uçaksavarlar vardı. Teröristlerin başlarında uzman olmadan o silahları ateşlemesi mümkün değildi. Bu nedenle füzelerin kullanımı için PKK-PYD terör örgütüne uzmanlar da gönderildi.

Salih Müslim.
PKK uzantısı PYD’nin eski eş başkanıydı.
“Eski eş başkan” olmasının örgütteki ağırlığı bakımından hiçbir olumsuz yan etkisi yok.
Aksine ağırlığı daha da arttı.
Türkiye’nin hakkında önce kırmızı bülten çıkarması ardından “aranan terörist” seviyesinde kırmızı listeye almasıyla, “görevinden ayrılmış eski bir PYD eş başkanı” sıfatıyla Avrupa başkentlerinde daha rahat etmesi planlanıyordu.

Türkiye bu adam hakkında kırmızı bülten çıkardığında Brüksel’deydi.
Kırmızı listeye aldığın da yine Brüksel’de gördük.
AB başkenti olan Brüksel’de basın kulübünde Türkiye’nin Afrin’de sivilleri öldürdüğü yalanını, sahte fotoğraflarla anlatıyordu.

Stockholm, Berlin, Paris, Viyana en çok dolaştığı başkentlerdi.
Prag’da enselendi.

PYD’nin elebaşıydı.
Ama Suriye’den çok Avrupa’da dolaşıyordu.
Uluslararası bir terörist olmasına rağmen Avrupa Konseyinde bile ağırlandı.

Peki bu adam Avrupa’da neler yapıyordu?
Faaliyetleri basın kulüplerinde, Avrupa parlamentosunda, Avrupa Konseyinde, Türkiye’yi karalamak, terör propagandası yapmaktan mı ibaretti?
Böyle olsa bile uluslararası bir terör suçu olarak kabul edilmesi gerek ama Müslim çok daha fazlasını yapıyordu.

PYD terör örgütünün bünyesinde yüzlerce Batılı militan var.
En son 5’i Türkiye’ye Afrin’de meydan okumuştu, hepsi imha edildi.
Bunların arasında İngiliz, Fransız, Alman, Avusturyalı, İsveçli, Norveçli neredeyse her milletten terörist bulunuyor.
Hepsinin batı medyasında yayınlanmış röportajları oldu.
Aynı ağızdan “biz işinde gücünde insanlardık, DAİŞ teröristleri Paris’e saldırdı, Brüksel’e saldırdı, Suriye’de insanları kesti, DAİŞ’le mücadele eden tek örgüt vardı, o da PYD’ydi, biz de işimizi, gücümüzü, evimizi, ailemizi bıraktık Suriye’ye geldik, PYD’nin özgürlük mücadelesine katıldık” diyorlardı.

Biz özellikle 2014 Kobani sürecinden itibaren onların söyledikleri bu yalanları tek tek deşifre ettik.
Yalan diyoruz çünkü, yalan söylediler ve yalanları ortaya çıktı.
Çünkü bunların neredeyse hiç biri işin gücünde normal hayat yaşayan ortalama Avrupa vatandaşı falan değillerdi.
Yüzde 90’ından fazlası ya eski asker ya da güvenlik uzmanıydı.
Geriye kalanların da istihbaratçı oldukları anlaşılıyordu.

Bunlar para karşılığında PKK-PYD’ye katılan profesyonellerdi.

PYD’nin elindeki lazer güdümlü füzeleri, uçak savar ya da tank savar gibi kullanması uzmanlık isteyen silahların eğitimi, Suriye’deki ABD üslerinde veriliyordu.
Ama Amerikan askerleri PYD teröristlerine çoğu zaman sahada eşlik etmiyordu.
Eğitime rağmen silahların sıfıra yakın hatayla kullanılabilmesi zordu.
Bu nedenle sahadaki teröristlerin başına batılı militan kılıfında profesyonellerin girmesi şarttı.

İşte Salih Müslim bu projenin başındaki isimdi.
Avrupa’da şehir şehir dolaşıp, terör örgütünün siyasi lobisini yapıyor, AB’den ve diğer uluslararası kurumlardan meşruluk talep ediyor, terör örgütünün propagandasını yürütüyor diğer yandan da terör örgütü için finans kaynağı oluşturuyordu.

Tüm bunların yanı sıra Amerikalıların verdiği silahların sahada kullanımı noktasında, gönüllü kılığındaki profesyonel uzmanları Avrupa’da topluyor, organizasyonlarını sağlayarak, Suriye’de teröristlerin başına gönderiyordu.

İşte bu nedenle Salih Müslim’in yakalanması önemli.
İade olur mu, olmaz mı, orası tam bilinmiyor.
Ama terör örgütü elebaşının, terör örgütünün özellikle Avrupa ayağında görünenden çok daha fazla etki ve faaliyet içerisindeki kilit bir ismi olduğu ortada.