PYD elebaşına rahat yok

  • GİRİŞ06.03.2018 07:20
  • GÜNCELLEME07.03.2018 07:11

PYD elebaşı Berlin’de terör propagandasıyla ortaya çıkınca, Ankara hemen harekete geçti.
Almanya’dan tutuklama ve iade talep edildi.
Belki ki Ankara, terör örgütleri konusunda sadece içerde ve sınır ötesinde askeri operasyonlarla yetinmiyor, terörle mücadelede diplomasiyi de sonuna kadar kullanıyor.

Avrupa’da veya ABD’de Türkiye’nin meşru haklarına yönelik saldırılarda diplomatik tepkiler anında veriliyordu.
12 Mart 2017’de Hollanda’da bakanlarımız ve vatandaşlarımıza yönelik saldırının ardından Hollanda büyükelçisinin Ankara’ya girişine izin vermemiştik.
Ya da 2010’da İsrail Mavi Marmara katliamını yapınca diplomatik ilişkilerimizi kesmiştik.

 

 

 

 

Türkiye bu tarz direk saldırılarda gereken yanıtı karşı tarafa anında veriyordu.
Ama bu kez Dışişlerinde farklı bir stratejiye geçildi.

Terörle mücadeleyi yıllarca sınırlarımız içerisinde yapmaya çalıştıktan sonra 2016 Fırat Kalkanı Harekatıyla birlikte yeni güvenlik doktrinine başvurulmuştu.
Bu yeni bir süreçti.
Türkiye terörü kaynağında bulup yok etme yönünde kararlılık gösteriyordu.

Yeni güvenlik doktrini hali hazırda Afrin’de Zeytin Dalı harekatıyla devam ediyor.
Ve bunun sonucunu görmeye başladık.
Türkiye çok şükür terör saldırılarından tamamen arındırılmaya doğru hızla ilerliyor.

ABD’nin en önemli dijital yayın organlarından olan Buzzfeed geçtiğimiz hafta bunu sorguladı, Türkiye’de 14 aydır terör saldırısı olmadığına dikkat çekti, “Türkler bunu nasıl başardı” diye dosya haber yayınladı.

2016 yılbaşı gecesinden bu yana Türkiye’de büyük bir terör saldırısı olmuyor diye Amerikalılar işkillenmişler, orası ayrı.
Ama gerçek olan bir şey var ki, Türkiye iradeli bir şekilde terörle mücadele ediyor ve kim ne derse desin, ulusal güvenlik meselesini kırmızı çizgi ilan ederek, terörle mücadeleden ödün vermiyor.

Türkiye’nin yeni güvenlik stratejisinin bir ayağı da diplomasi.
Bunu da son dönemde özellikle Avrupa’daki Türkiye karşıtı terör propagandalarına sessiz kalmayarak gösteriyoruz.
Daha önce de Avrupa’nın her hangi bir şehrinde PKK terör propagandası yapıldığında, Türk büyükelçiliklerine yönelik tehditler oluştuğunda Ankara diplomasiyi devreye sokuyordu.
Ama bu kez daha sistematik ilerliyoruz.

Bir terör tehdidi oluştuğunda tepkiyi verip, peşini bırakmıyoruz.
Salih Müslim hakkında Türkiye’de 3 ayrı terör saldırısından dolayı 3 ayrı mahkeme kararı çıkarıldı.
2016’da kırmızı bülten çıkarıldı.
Teröristlerin yer aldığı kırmızı listeye alındı.
Çekya’da bu terörist sadece 2 gün tutulduktan sonra mahkemenin skandal bir kararıyla serbest bırakıldı.

O gün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Müslim’in ensesinde olacağız demişti.
Prag’dan önce Brüksel’e ardından da Berlin’e geçen PYD elebaşı, Almanya’da terör mitingine katılınca, Adalet Bakanlığı devreye girdi, Almanya’dan tutuklama ve iade talep edildi.

Almanlar bu başvuruya olumlu yanıt versin ya da vermesin.
Önemli olan Türkiye’nin terörle mücadelede çıtayı yükseltmesi, diplomatik yollarla hakkını sonuna kadar araması ve bunda ısrarlı olduğunu göstermesi.

Burası çok önemli.
Diplomatik hakkımızı sonuna kadar ısrarla kullanmak.
Bunu yapmaya devam ettiğimiz sürece PKK’lılar ya da FETÖ’cüler Prag, Brüksel, Berlin’de ya da diğer Avrupa başkentlerinde ellerini kollarını sallaya sallaya rahatça dolaşamayacak hale geleceklerdir.

PKK uzantısı PYD’nin elebaşı dün Prag’daydı, bugün Berlin’de.
Almanlar bu teröristi iade etmese de yarın öbür gün Berlin’de göründüğünde tekrar bir diplomatik hamle daha yapacağız.
Ve o terörist orayı terk etmek zorunda kalacak.
Başka bir ülkeye kaçacak.
Orada da aynısını yapacağız.
Sonuna kadar kovalayacağız.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat