Bugünün Sakarya’sı Filistin

  • GİRİŞ21.05.2018 07:47
  • GÜNCELLEME23.05.2018 07:18


Fotoğraf Mescid-i Aksa’ya çıkan Şam Kapısının önünde çekildi.
Filistinli bir çocuk, karşısındaki iki İsrailli yaşıtına eliyle zafer işareti yapıyor.
Filistinli çocuk kendinden emin, cesurca “direniş” diyor, 2 İsrailli ise ürkek bakışlarla Filistinliyi süzüyor.

 

 

Filistinli çocuk aslında bulunmaması gereken bir yerde duruyor.
Çünkü orası ona yasak bir bölge.
Her ne kadar Kanuni Sultan Süleyman’ın inşa ettirdiği Şam Kapısının önü olsa da, her ne kadar Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’ya çıkan yolun başı olsa da, ona yasak.
Zaten birkaç dakika sonrasında Yahudiler çoğalıyor.
İsrail askerleri geliyor ve o çocuk dahil ne kadar Filistinli varsa hepsini döverek, Mescid-i Aksa’nın çevresinden uzaklaştırıyor.

Kuran-ı Kerim’de çevresinin bereketli kılındığı ayetle sabit olan, miraç mucizesinin yaşandığı, peygamber mirası Mescid-i Aksa tam yarım asırdır İsrail işgali altında.
Sıradan bir cami değil. Mekke ve Medine’den sonra Müslümanlar için en kutsal üçüncü belde.
Sadece Filistinlilere ait bir cami de değil.
Ancak sadece Filistinliler, oraya sahip çıkmaya çalışıyor.

Dayak, göz altı, işkence, ev yıkımı, toprak gaspı her türlü saldırı ve katliam. Bunların hepsi Filistinliler için alışık bir durum.

Aslında çoğu zaman hiç biri umurlarında değil.

Tek umurlarında olan “evimi alsan da, toprağımı çalsan da, beni öldürsen de, Mescid-i Aksa’ya dokunma çünkü orası Hazreti Peygamberin mirası, haremüşerif”.

Filistinliler Mescid-i Aksa için “ümmetin onuru” der. Orayı dayak pahasına korumaya çalışan kadın ve çocuklar da ümmetin onurunu korumaya çalışıyorlar aslında.

Mescid-i Aksa hepimizin üzerine bir vebal. Orada yaşananlara kayıtsız kalmak ağır bir vebal altında kalmak aslında.

Üstat Necip Fazıl Sakarya şiirinde anlatıyor ya,

“Eyvah, eyvah, Sakarya’m, sana mı düştü bu yük?
  Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!
  Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
  Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
  İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
  Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal…”

İşte Filistin davası ümmetin Sakarya’sı aslında, bütün dünyadaki Müslümanların olması gerekirken, üç beş Filistinli çocuğun sırtına yüklenmiş bir dava.

Dava büyük ama aynı zamanda öksüz.
Öksüz bırakmamak bu davayı, her Müslümanın boynunun borcu.

Şunu unutmamak gerekir ki bugün bu davaya gerçek anlamda sahip çıkan bir Türkiye var, bir lider var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, islam ülkelerinin liderlerine sitem etti, sınıfta kaldık dedi.
Zirveler, toplantılar, alınan kararlar, kınamalar, vs.
Asıl olan somut adım atmaktır dedi.

Kudüs’e barış gücü askeri olabilir, İsrail’e yaptırım olabilir.
Yeter ki somut bir adım atılsın.

Eğer bütün Müslüman ülkeler de Türkiye’nin yaptığının yarısını yapsa, Filistin davasına rahat bir nefes aldırılır, İsrail’e bir çok konuda, en azından Müslümanların ortak değerlerine yönelik saldırılar konusunda, geri adımlar attırılır.

Ama tüm Müslümanlar yapmalı bunu.
En azından o fotoğraftaki çocuğun yaptığı kadar.
Haremimize giren 2 İsrailliye uzatılan bir el.
Silah yok, bıçak yok.
Sadece bir el,  bir zafer işareti ve bir direnişin sembolü.

Karşıdaki bakışlar öylesine ürkek işte.
Çünkü hangi hırsız, her türlü silahı olsa da yanında, girdiği evde, ne kadar rahat olabilir ki? Her an ev sahibi uyanabilir, dışardan polis gelebilir.

İşte Filistinlinin yanında olup, evlerine giren hırsıza tedirginlik verme anıdır, bu an.
Küçük bir tedirginlik, çok işe yarayabilir.
İnanın günlerdir gözleri kulakları Türkiye’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’da.
Ne söyleyecek, ne karar alacak, merak içerisindeler.
Uykuları kaçıyor çünkü her ne kadar çoğu Arap lideri bağlamış olsalar da onlar lider falan değil aslında. Asıl olan halklar, onların vereceği tepkiler.
İsrail her şeyin hesabını yapıyor, gelecek tepkilere göre de işgaline yön veriyor.
Biz susarsak, sorun yok, devam edecekler.
Ama kükrersek, durup bekleyecek, sonra belki geri adım atacaklar.

 

Yorumlar1

  • Abdullah 5 yıl önce Şikayet Et
    Ayasofya laiklik zulmundan kurtulsa Aksa'nin imdadina yetişir inşaallah, Kudus o zaman nefes alir.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat