İdlib'te dün neler oldu, yarın neler olacak?

  • GİRİŞ29.08.2019 08:04
  • GÜNCELLEME30.08.2019 09:41

TSK’nın İdlib’teki gözlem noktalarından birinin Esed rejimi ve Ruslar tarafından vurulduğu öne sürülmüştü.
Evet bölgeye bir bombardıman yapıldı ama hedef tam olarak gözlem noktası değildi.
Yaklaşık 1 kilometre mesafeye bir atış yapıldı.

 

 

Ancak sosyal medya hemen devreye girdi, Suriyeli olsun Türk olsun bir çok kaynak, “Ruslar Türk askeri üssünü vurdu” diye bir haberi dolaşıma soktu.

Başkan Erdoğan’ın Moskova ziyaretinin üzerinden 24 saat geçmeden Ruslar, Suriye’de Türk askeri üssünü yerle bir ettiler, yönünde bir algı oluşturuldu.

 

 

Tamam Rusların İdlib’teki söz konusu askeri noktalarımıza çok da fazla saygı gösterdiklerini söyleyemeyiz ama şunu da unutmamalıyız ki, Suriye’deki hiçbir üssümüz rejim veya Rus uçakları tarafından yerle yeksan edilmiş falan da değildir.

Geçen hafta da benzer durumu yaşadık.
Rejim Morek’teki Türk üssünü kuşattı diye.
Bir grup rejim askerinin üssümüzün önünde videoları servis edildi, kutlama yapıyorlardı.
Bu da bir algı çalışmasıydı.
Çünkü rejimin üssümüzü kuşatması söz konusu değildi.
Zira videodaki Esed rejimi askerlerinin tamamı silahsızdı.
Çünkü Türk askeri ile Rus askeri polisi dışında hiç kimse o bölgeye silahlı olarak giremezdi.
Silahsızlandırılmış bölge anlaşması bunu öngörüyordu.
Ancak üssün yakınlarında poz veren rejim askerleri “Türk üssünü kuşattık” diye hava atarken, yine sosyal medyada kıyametler koparıldı.

Ruslar bir süredir İdlib’in güneyinde rejimin saldırılarını destekliyor. Bombalanan yerler Hama’nın kuzey tarafları.
M5 karayolu da buradan geçiyor.
Rusya için kritik bir bölge.
Türkiye’nin 2017’deki anlaşma itibariyle bazı gözlem noktaları da yine bu bölgede bulunuyor.

Anlaşılan o ki Rusya, İdlib’in güneyini yani Hama’nın kuzeyini özellikle de M5 karayolunu acele bir şekilde muhaliflerden almak istiyor.
Bu bölge Türkiye sınırına çok yakın bir hat değil, daha güneyde kalıyor.
Rusları bu bölgeyi kontrol altına alma sevdasından vaz geçirmek kolay değil.
Çünkü özellikle karayolunun devamında Suriye’deki en büyük varlıkları olan askeri üsleri var.
Himeymim üssünün güvenliği için saldırıları yoğunlaştırdıkları bölgede muhalif güç istemiyorlar.

Türkiye tam bu noktada devreye girdi. Eğer devreye girilmeseydi Ruslar İdlib’in güneyinde katliam üstüne katliam yapıp sonra da kuzeye doğru ilerleyebilirlerdi.
Bu durumda iki şey ortaya çıkacaktı, biri geniş çaplı bir katliam, diğeri ise o katliamlardan kurtulan yüzbinlerin Türkiye sınırına göçü.

Başkan Erdoğan’ın Rusya ziyaretindeki temaslarını bu şekilde okumak gerek.
Türkiye’nin devreye girmesiyle Ruslar, İdlib’in güneyindeki varlıklarını daha garanti altına aldıklarını hissetmeye başladılar.
Türk askeri üslerine yönelik taciz atışları da bunun göstergesi.
Bir nevi mesaj, “burada değil de biraz daha kuzeyde yeni üsler kurun” mesajı.

Peki İdlib’te 2017’den bu yana devam eden Türk askeri varlığı sona mı erecek?
Askerlerimiz İdlib’ten çekilecek mi?
Kesinlikle hayır.
Taciz atışlarından anladığımız İdlib’in güneyindeki gözlem noktalarımızla alakalı bir durum.
Orada muhalif güç kalmadığı sürece Türk askerinin gözetleme kulelerinin varlığı da gereksiz olacak.
Bu nedenle İdlib’in güneyinden kuzeyine doğru bir geçiş yapılıyor.

“Ruslar Türk askeri üssünü bombaladı” haberlerinin servis edildiği dakikalarda Türk askeri heyetleri İdlib’in orta kesimlerinde yani taciz atışlarına hedef olan gözlem noktalarımızın biraz daha kuzeyinde keşif yapıyordu.

İdlib’te M4 karayolunun kesiştiği Serakib ve Eriha kasabaları civarında, ki bu bölge de çok stratejik konuma sahiptir, tam 5 adet yeni gözetleme noktası oluşturuluyor.

Yani mesele İdlib’se, Türk askeri 2 yıldır İdlib’te ve kalmaya devam ediyor, çekildiği falan yok.
Ama şunları da unutmamak gerek.
Türk askeri İdlib’e 2017’de sivillerin can güvenliğini korumak, katliamları engellemek ve göç akınlarının önüne geçmek amacıyla girdi.
Girerken bu kalıcı bir durum değildi, süreli bir anlaşmanın neticesinde Türk askeri İdlib’te konuşlandı.
İdlib, Fırat’ın doğusu gibi PKK teröristlerinin işgalindeki bir yer değil.
İdlib’i daha önce PKK’dan temizlediğimiz Afrin veya PKK’dan temizlemeye çalıştığımız Fırat’ın doğusundaki Tel Abyad ya da Ayn el Arap gibi şehirlerle de bir tutamayız.
Öyle ya da böyle İdlib, Suriye toprağı ve oraya girmeye kalkanlar da rejimle onları himaye eden Ruslar.
Tüm bunlar karşısında askerimiz İdlib’teki varlığını sürdürmektedir.
İdlib geniş bir coğrafyadır ve bu coğrafya içerisinde Türkiye sınırına onlarca kilometre mesafe olan noktalarda da yeni üslerimiz yakında devreye girecektir.

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat