PKK'ya ne gibi sözler verildiyse...

  • GİRİŞ05.11.2019 08:47
  • GÜNCELLEME06.11.2019 09:19

PKK CHP’ye bir şeyi hatırlatıyor, “verdiğiniz sözleri tutun” diyor.
Oysa Barış Pınarı sürecinde CHP operasyona koşulsuz tam bir destek vermedi, resmen örtülü olarak ortada durdu. Ama belli ki CHP’nin suskunluğu PKK’ya yetmemiş, artık nasıl sözler aldılarsa, o sözlerin yerine getirilmesini istiyorlar.

 

 

Barış Pınarı harekatında dünyanın neredeyse tamamı müthiş bir saldırı gerçekleştirdi, “Türkler Kürtleri katlediyor” diye ortalık ayağa kaldırıldı.

Başkan Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, gazeteler, televizyonlar, İngilizce başta olmak üzere bir çok yabancı dildeki sosyal medya paylaşımları, TRT World gibi uluslararası yayın yapan medya her ne kadar “biz asla Kürtleri değil sadece PKK’yı hedef alıyoruz, sivillere asla zarar vermiyoruz” diye her gün açıklama yapsa da karşı tarafın oluşturduğu yalanlarla dolu algıyı değiştiremedi.

 

 

Biz ne dersek diyelim, oyunu kuranlar hemen “Erdoğan’ın hükümeti, Erdoğan’ın medyası” diye gerçeklerin üstünü karalayabiliyorlardı.

Böyle bir ortamda CHP devreye girebilirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu pekala Avrupa’da başkent başkent dolaşıp, gerçekleri anlatabilirdi, “bakın ben Erdoğan’ın bir numaralı muhalifiyim ama Erdoğan bu meselede haklı çünkü sınırımızda bir terör örgütü var ve bizim askerimiz sadece ve sadece o teröristlerle mücadele ediyor” diyebilirdi.

Şehir şehir dolaşmasa da en azından bir iki İngiliz ya da Amerikan gazetesine röportaj verse, PKK ile Kürtler arasındaki farkı anlatsa bile algıyı değiştirebilirdi.

Kılıçdaroğlu daha evvel bir çok kez Avrupa’da başkent başkent dolaştı, İsrail gazetelerine bile Türkiye’yi şikayet eden röportajlar verdi.
Bu kez tam tersini yapsa gerçekleri anlatsa Türkiye’de de kahraman olurdu.
Erdoğan ve Ak Parti yıllardır bu tarz saldırıların dik alasına alışık, o yüzden şimdi de bu saldırıların üstesinden tek başına gelebilir.
Ama Kılıçdaroğlu’na Türkiye partisi olma yolunda böyle bir fırsat bir daha gelir mi bilinmez.

İşte bu fırsatı değerlendirmediler.
HDP’yle ittifakı bozmak istememiş olabilirler.

İBB Başkanı İmamoğlu, Fransa’nın Strasburg kentinde PKK’ya destek veren HDP’li belediyelere yönelik hukuki süreçleri eleştirdi, Türkiye’yi hukuk dışı davranmakla suçladı.

2 gün önce İsviçre’de CHP’lilerin toplantısı vardı. Başroldeki isim CHP İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu’ydu.
PKK teröristleri salona girdi.
Sahnede Türk bayrağı vardı.
Tam onun önünde PKK paçavraları ile PKK elebaşının posteri açıldı.
CHP’nin toplantısında ay yıldızlı bayrağımızla PKK paçavraları yan yana asılmış oldu.

PKK’lılar CHP’nin toplantısını terör propagandasına çevirdi.
“CHP’lilerin toplantısı basıldı” gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı.
Oysa ortada baskın falan yoktu.
Kendi kongrelerinde defalarca tekmeli tokatlı kavgalara karışan CHP’liler, PKK’lıların salona girmesi karşısında öyle sert bir tepki falan göstermedi.
Salondan ayrılıp, PKK’lılar çıktıktan sonra içeri geri girdiler.
Olup biteni de “baskın” adıyla manşetleyip, mağdur rolüne soyundular.

PKK, baskın yapmamıştı sadece CHP’lileri görünce bir şeyi hatırlatmak istemişlerdi.
En çok da Canan Kaftancıoğlun’aydı çağrıları.
“Verdiğiniz sözleri tutun” dediler, Barış Pınarı harekatında CHP’den bekledikleri şey, HDP’nin yaptığının aynısını yapmaktı, bunu hatırlattılar.
CHP’ye “ama böyle anlaşmamıştık” dediler.

CHP her ne kadar operasyona ağır tepkiler vermese de PKK’ya “sonuna kadar arkanızdayız” vaadinde mi bulunmuşlardı da PKK’lılar böyle bir hatırlatma ihtiyacı hissetti acaba?

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat