İstanbul için beklenen bir sonuçtu. Beklenmeyen ise aradaki farkın “tahminlerin hayli üzerinde” olmasıydı.

31 Mart’taki 13 binlik fark, 23 Haziran’da 806 bine çıktı. Yenilenen İstanbul seçimini; İmamoğlu Yıldırım’a karşı yüzde 9’luk farkla kazandı.

Bu denli farkı; YSK’nın 31 Mart seçimini iptal etmesine, İstanbul seçmeninin verdiği tepki olarak kayda geçirmek gerekiyor.

Belli orandaki seçmende; İmamoğlu’nun, iptal kararıyla “mağdur edildiği” kanaatinin oluştuğu aşikârdır…

AK Parti adayından CHP adayına kayda değer oranda bir oy geçişi olmuştur: Şöyle ki, 31 Mart’ta Yıldırım’a oy verenlerden yüzde 4’ünün Pazar günü İmamoğlu’nu tercih ettiği görülüyor.

31 Mart seçiminde 39 ilçenin 23’ünde oyların çoğunluğunu elde eden Binali Yıldırım; yenilenen seçimde sadece 11 ilçede üstünlük sağlayabildi…

84 gün evvel, 16 ilçede seçimi önde kapatan Ekrem İmamoğlu ise 84 gün sonraki seçimde bu kez 28 ilçede kazandı.

23 Haziran’da İstanbul’daki ilçe belediyelerinin seçimleri de yenilenseydi; AK Parti’nin kaybı büyük olacaktı!

*

AK Parti’nin, 23 Haziran seçimi için uyguladığı siyasi strateji tutmamıştır: Başarısız olmuştur…

Gerekli dersleri çıkarabilecekler mi; bekleyip göreceğiz!

MUHASEBE

31 Mart’taki seçimlerin ardından, bu sütunda yayınlanan yazıda (2 Nisan 2019); şu satırlar yer almıştı:

“Cumhur İttifakı yahut AK Parti için 31 Mart seçiminin ciddi kayıpları Ankara ve İstanbul seçiminin kaybedilmesidir. Ders çıkarılması gereken asıl mevzu tam da burasıdır…

Buraların neden kaybedildiğinin ve seçmenin nasıl bir uyarı mesajı verdiğinin muhasebesi isabetle yapılmalıdır…”

*

Ezcümle: 23 Haziran’daki fotoğraf gösteriyor ki; seçmenin 31 Mart’ta verdiği mesajın “isabetli muhasebesi” halen daha yapılabilmiş değildir!

TAKDİRE ŞAYAN

Türkiye, Pazar günkü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde demokrasi sınavını başarıyla verdi. Kazanan da kaybeden de olgunluk gösterdi…

Yıldırım’ın hiç vakit geçirmeden ilk açıklamayı yapıp rakibini tebrik etmesi de; İmamoğlu’nun “Bu bir zafer değildir; yeni bir başlangıçtır” şeklindeki kucaklayıcı, birleştirici sözleri de takdirle izlendi.

Milli İrade, bir kere daha tecelli etti: Sandıktan çıkan netice, daima saygıyla karşılanmalıdır…

Her demokratik sonuç hazmedilmeli ve takdir görmelidir.

SEÇMEN, AYNI SEÇMEN

Desteklediği parti seçimleri kaybettiği vakit…

Seçmenleri “Bidon kafalılar; göbeğini kaşıyan adamlar” diye aşağılamaya yeltenenler; 31 Mart’ın ardından övgüler sıraladıkları seçmenlerin “aynı seçmenler” olduğunu bir anda unutuvermişlerdi!

Fanatiklikten yılmayan işte bu kafaların; Pazar akşamından itibaren övgülerini “ikiye katladıkları” da yine aynı kıymetli seçmenlerdir.

KEMAL BEY’E GÖRE, KİM KAZANDI?

İstanbul’a Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen İmamoğlu’nun; daha şimdiden, CHP’de “alternatif; ciddi bir aday” haline geldiğini görmek zor değildir.

Şu an için; Kılıçdaroğlu ile en azından “siyaset tarzı” farklılık arz ediyor…

-Devamında “neler olabilir”; izleyip göreceğiz.

*

Kılıçdaroğlu, İstanbul’daki sonucu “Kazanan Mustafa Kemal ve arkadaşlarıdır” diye yorumladı! (Sözcü’nün haberi)

Şayet, Kemal Bey’in mantığından yola çıkarsak:

“Mustafa Kemal ve arkadaşları; şu baştan aşağı hileli 1946 seçimi ile 1977’deki seçimlerin dışında kalan gelmiş geçmiş bütün seçimleri kaybetmiş demektir!”

Anlaşılan o ki...

Laikçi tribünlere oynama alışkanlığı nüksettiği vakit; Kılıçdaroğlu’nun ağzından çıkanı, kulakları duymuyor!

 YENİ ŞAFAK GAZETESİ